Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava dilekçesinde dava istihkak olarak nitelendirilmiş ise de, davanın iflas erteleme kararı nedeniyle haczin kaldırılmasına yönelik şikayet olduğu, borçlu sıfatı da bulunan davacının istihkak davası açmasının mümkün olmadığı, davacı hakkında ... 1....

    Şti. lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının samimiyetten uzak yapılacak işlemi engellemek maksadı ile ileri sürülmüş olduğu sabit olduğundan kabul edilmediği, söz konusu haciz hakkında esas icra müdürlüğü tarafından yanlış ve eksik inceleme yapılarak İİK 96 ve 97/A'ya göre karar verilmesi gerekirken 18/10/2022 tarihinde İİK. m.99’a göre karar verilmiş ve tarafımıza istihkak davası açmak üzere süre verildiği, istihkak iddiası kötü niyetli olduğundan icra müdürü tarafından verilen karar da usul ve yasaya aykırı olmakla kararın iptalinin gerektiği, ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere borçlu firma ile lehine istihkak iddia edilen firma farklı illerde farklı tarihlerde aynı adreslerde faaliyet gösterdikleri, iki firmanın Ankara ve Akşehirde aynı adresleri kullandıkları ve aynı iş kolunda faaliyet gösteriyor oldukları için organik bağın mevcut olduğu, lehine istihkak iddia edilen 3....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/52 Sayılı talimat dosyasında 20/03/2019 tarihli haciz tutanağında T1 Limited şirket yetkilisi Hasan Tekin tarafından 27/12/2018 tarihinde yapılan haciz sebebiyle her ne kadar istihkak iddiasında bulunmuş isek de istihkak iddiasından vazgeçiyoruz, feragat ediyoruz "şeklinde beyanının bulunduğu, istihkak davasının 18/03/2019 tarihinde açıldığı, davacı üçüncü kişi şirket yetkilisinin 20/03/2019 tarihli haciz tutanağında 27/12/2018 tarihinde yapılan haciz sebebiyle istihkak iddiasından feragat ettiklerine dair beyanda bulunduğu, 20/03/2019 tarihli haciz tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğunun mahkememizce kabulü ile her davanın davanın açıldığı şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak davanın açıldığı tarihte geçerli bir istihkak iddiasının bulunduğu, dava açıldıktan sonra 20/03/2019 tarihinde istihkak iddiasından vazgeçildiği anlaşılmakla, istihkak davasının konusuz kaldığı mahkememizce kabul edilerek karar verilmesine yer olmadığına...

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; 15/08/2018 tarihli dava dilekçesi ile sabit olduğu üzere, davacı tarafından davanın konusunun “İcra memur muamelesini şikayet, istihkak iddiasına itiraz” olarak tanımladığını, davacı tarafından açıklamalar kısmında da istihkak iddiasının reddi talebinin açıkça belirtildiğini, netice ve talep kısmında da “…istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin...” talep edildiğini, buna göre davacının taleplerinin maddi ve hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili olduğunu gösterdiğini, Mahkeme tarafından davacının belirsiz yahut çelişkili taleplerine karşılık HMK’nun 31.maddesi gereğince; “davayı aydınlatma ödevi” çerçevesinde davacıdan açıklama istemesi gerekirken bu yönde bir karar vermeksizin davayı sadece şikayet olarak değerlendirerek hüküm kurmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, kaldı ki; davanın sadece Şikayet olarak değerlendirilmesinin müvekkili şirket açısından adil yargılanma hakkının bir unsuru olan HMK’nun 27. maddesinde de açıkça...

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/896 E. sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığını, ancak üçüncü kişinin aynı zamanda İİK'nın 97-99. maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayet talebinde bulunulduğunu, ... 2.lcra Hukuk Mahkemesinin 2018/761 Esas, 2019/9 Karar sayılı ilamı ile haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verildiğini, ilamda süre verilmemiş olması ve ihtarat içermemesi, İİK'nın 99. maddesinde öngörülen prosedürün işletilmemesi sebebiyle dava açma süresinin başlamadan eldeki davanın açıldığını, istihkak iddiasının hiçbir hukuki temeli olmadığını, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağ olduğunu, muvazaalı işlemler yapıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkeme kararındaki gerekçenin yeterli olmadığını, şikayet dilekçelerinde bahsettikleri haciz adresinin borçlu Aksoylar Tarım şirketinin ticaret sicil adresi olması, aynı işkolunda faaliyetten dolayı organik bağın mevcut olduğunu, istihkak iddiasında bulunan 3.kişinin vergi levhasındaki adresin haciz mahalliyle aynı olmadığını, haciz mahallindeki sabit telefon numarasının halen borçlu şirketin internet sitesindeki telefonu olması, fatura sunulamaması hususlarında bir değerlendirme yapmadığını, bu nedenlerle de kararın usulden bozulması gerektiğini, haciz mahalli borçlu şirketin yetkilisi Ahmet Aksoy'un yetkilisi olduğu Aksoylar Tarım Ürünleri San.ve Tic.ltd.şti.'nin güncel ticaret sicil adresi olduğunu, dosya borçluları ile haksız istihkak iddia eden 3....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, Her ne kadar davacı tarafından, hacizde yapılan istihkak iddiasının müdürlükçe yanlış değerlendirildiği ve haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde şikayette bulunulmuş ise de , incelenen takip dosyasına göre davacı yanın istihkak iddiasının Mahkememizin 30.01.2019 tarih, 2019/101 E., 2019/109 K. sayılı kararı ile değerlendirildiği verilen kararın kesin mahiyette olduğu, istinaf/temyiz yasa yoluna kapalı olduğu, üçüncü kişinin kesin olarak verilen takibin devamı kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirken, İİK'nun 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı, bu sebeple belirtilen itiraz ve şikayetlerin açılacak istihkak davasında ispat yükü ve değerlendirme yönünden ileri sürülebileceği anlaşılmakla kesin nitelikte karar gözetilerek şikayetin davacı T1 A.Ş. yönünden reddine, Diğer taraftan davacılar vekili müvekkilleri; T1 A.Ş. ve T2 A.Ş.'...

      İş bu sebeple huzurdaki davayı açmış bulunmaktayız." diyerek davanın istihkak davası olduğunu belirttiklerini, huzurdaki davanın İİK'nın 79. maddesiyle alakalı bir şikayet olmadığını, istihkak davasının doğru mahkemede açıldığını, istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılmasının mümkün olduğunu, mahkemenin kendiliğinden yetki araştırması yapmasının da mümkün olmadığını, davalılardan birinin adresinin Gaziosmanpaşa/İstanbul olduğunu, taleplerinin hiçbir yerinde şikayet sebebiyle memur işleminin iptalini talep etmediklerini, davanın istihkak davası olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Davacı 3. kişinin icra mahkemesine başvurusu, 07/01/2021 tarihinde haczedilen menkullerin kendisine ait olduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nın 96. ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davasıdır....

      İcra Müdürlüğü’nün 2010/1909 sayılı takip dosyasında taşınmaz ile birlikte satışa çıkartılan makinelerin borçludan Noterde yapılan 23.11.2009 tarihli menkul satış sözleşmesi ile satın alındığını, ancak büyük iş makineleri olmaları nedeni ile kurulu oldukları fabrika binasında bırakıldıklarını belirterek istihkak iddiasının kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı- Birleşen 2012/15 Esas sayılı dosyada şikayet eden alacaklı ... AŞ vekili, ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/229 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen makinelerin, banka lehine borçlu ile akdedilen ipotek kapsamında olduğunu belirterek haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile, asıl dosya ve birleşen dosyada 3. kişilerin istihkak iddialarının muvazaalı olduğunu belirterek istihkak davalarının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Şikayet eden 3.kişi hakkında icra takip işlemi yapılması halinde, üçüncü kişinin bu işleme yönelik iddialarını, süresi içinde icra mahkemesine şikayet prosedürü içinde ileri sürmesi mümkündür. Somut olayda şikayetçi hakkında yapılmış bir takip işlemi de bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından Adana 9....

        UYAP Entegrasyonu