Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte takibe itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş ise de, alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davası kapsamında borçlu hakkında verilen ihtiyati haciz kararı üzerine şikayete konu haciz işleminin gerçekleştirildiği, haciz sonrası süresi içerisinde üçüncü kişiler T6 ve T3 tarafından kendi adlarına istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının şikayetçi alacaklıya tebliğ edildiği, alacaklı tarafından tebliğden itibaren yedi günlük süre içerisinde hem üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talepli dava açıldığı, hem de iş bu şikayet yoluna başvurulduğu, bu haliyle usule uygun bir haczin ve istihkak iddiasının var olduğu, şikayetin de süresi içeresinde yapıldığı görülmektedir....

Mahkemece, toplanan delillere göre dava konusu makinenin finansal kiralama konu olduğunun anlaşıldığından davanın istihkak davası niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından davanın davacının finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı makinenin Finansal Kiralama Kanunun 9 ve 17/1 maddesine göre haczin mümkün olmadığı ve yapılan haczin anılan madde gereğince usulsüz olduğuna ilişkin sikayet niteliğindedir. Bu anlamda dava şikayet istemine ilişkin olmakla birlikte mahkemece hatalı nitelendirme ile istihkak davası olarak görülmesi hatalı olmuştur. Ancak hacizli makinenin finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığı ve haczin kaldırılmasına karar verildiğinden sonuç itibari ile karar yerinde olmuştur....

    Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “ödeme emrinin 13.11.2012’de haciz adresinde borçluya tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin borçlunun haciz adresindeki çalışmasına 04.10.2012’de son verdiğini beyan etse de haciz mahallinde 06.12.2012–15.12.2012 arasında borçlu adına düzenlenmiş 6 adet faturanın bulunduğu, İcra müdürlüğü tarafından haczin İİK’nun 96, 97. maddeleri uyarınca yapılmış sayılmasına yönelik kararın yerinde olduğu“ gerekçesi ile şikâyet başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, haczin İİK’nnu 96, 97. maddelerine göre yapılmış sayılmasına yönelik “şikâyet” başvurusu niteliğindedir. Üçüncü kişi şirket adına icra dosyasına yapılan istihkak iddiası üzerine yasal prosedürün uygulanması kararlaştırılmış, ancak alacaklı tarafın istihkak iddiasına karşı tutumu henüz icra dosyasına yansımamıştır. Bunun sonucuna göre üçüncü kişinin istihkak davası açması mümkündür....

      Uyuşmazlık, İİK’nın 142. maddesine göre icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinden kaynaklanmayıp, takip borçlusunun şikayet dışı .. İl Özel İdare Müdürlüğü’ndeki istihkak alacağı hacizlerine istinaden bu alacakların öncelikle şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına gönderilmeyip, şikayet olunanların alacaklı olduğu takip dosyalarına gönderilerek paraların ödenmesi işlemine ilişkindir. Kaldı ki İl Özel İdaresi’nce yapılan sıralama bir sıra cetveli olmayıp, istihkak alacağı üzerine konulan kaydi hacizlerin tarihlerinin gösterildiği bir listeleme işlemidir. Bu nedenlerle, kararın temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi’nin görevine girmektedir. Ne var ki, anılan Yüksek Dairece daha önce dosya Dairemize gönderildiğinden, işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, şikayet ve istihkak davası niteliğindedir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, sair şikayetlerinin yanında, memur muamelesini şikayet istemi de ileri sürülmüş, mahkemece İİK. 'nun 97- 99. maddelerine istinaden ileri sürülen şikayet ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        Maddesi uygulanması kararı üzerine mahkememizin 2020/70 esas, 2020/148 karar sayılı dosyasında takibin devamına karar verildiği, bu durumda şikayetçinin süresi içinde istihkak davası açması gerektiği halde iş bu şikayetin yapılmasında hukuki yarar olmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesini tekrarla şikayet konusunun müvekkili şirket yönünden haczin ve istihkak iddiasının İİK 99. Maddesine göre yapılmış olduğunun kabulü ile istihkak davacı açmak için alacaklıya süre verilmesine ilişkin olduğunu, hukuki yarar olmadığından bahisle şikayetin reddine ilişkin kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini, şikayetin kabulü halinde dava açmak üzere alacaklıya süre verileceğinden, dava açacak olan tarafın değişme ihtimali olduğundan, hukuki yarar yokluğundan bahsedilemeyeceğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak, Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili asıl dava dosyasında, davalı borçlu hakkında yapmış oldukları takipte, haciz esnasında borçluya ait çok sayıda evrak bulunmasına rağmen, İcra Müdürlüğünce evrak bulunmadığından bahisle İİK'nin 99.maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere taraflarına süre verilmesine yönelik müdürlük işleminin şikayet yolu ile ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, ... 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.09.2010 gün ve 2010/104 esas sayılı dosyası ile borçlunun iflasına karar verildiği, iflas kararını kesinleştiği, tasfiye işlemlerine başlanıldığı, 30.05.2011 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı .../... ... iflas müdürlüğünün 2010/1384 talimat sayılı takip dosyası ile davacıya ait otellerde bulunan menkuller için tespit ve defter tanzim tutanağının düzenlendiği, bunun üzerine davacının istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasının iflas masası tarafından kabul edilmemesi üzerine davacı 3.kişinin doğrudan bu davayı açtığı, dava konusu menkullerin davalı müflisin elinde olmadığı, bu halde davalı müflisin menkullerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek genel mahkemelerde istihkak davası açması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulü ile şikayet konusu menkullerin deftere kayıt işlemlerinin ve düzenlenen tutanakların geçersizliğine, iflas idaresince genel mahkemelerde istihkak davası açılması gerektiğinden, istihkak davası...

            Şikayet, hacizde 3. kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiasının İİK'nın 99. maddesine göre yapıldığı kabul edilmek suretiyle alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesine dair kararın kaldırılarak İİK'nın 97. maddeleri uyarınca takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. Bu haliyle istem şikayete ilişkin olup şikayet; Hukuk Muhakemeleri Kanunu anlamında dava değildir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile doğru hasma dava dilekçesi, gerekçeli karar ile davacının istinaf başvuru dilekçesinin karşı tarafa tebliği, karşı tarafın dava dilekçesine, karara ve istinaf başvuru dilekçesine cevaplarını ve varsa istinaf dilekçesini sunmak üzere yasal sürenin dolması beklendikten sonra dosyanın istinaf incelemesi için gönderilmesi gerekir. İşbu şikayet sonucu verilen veya istinaf incelemesi sonucunda verilecek karardan istihkak iddiasında bulunan 3. kişi Ali Yelaldı'nın etkileneceği açıktır....

            Ancak somut olayda davacı tapu kaydına dayanarak, taşınmaz üzerindeki muhdesata yönelik istihkak iddiasında bulunmuş olduğundan tarafların delilleri toplandıktan sonra yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden, uyuşmazlık şikayet olarak değerlendirilmek suretiyle davacının hasım göstermesi sağlanmadan yazılı gerekçelerle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Buna göre mahkemece yapılacak iş; istihkak davalarına İİK'nun 97/11 maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulüne göre bakıldığından, başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden 1/4 peşin nisbi ilam harcı alınarak duruşma açılması davacının takip alacaklısını hasım göstermesinin sağlanması, taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak gösterecekleri delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

              UYAP Entegrasyonu