WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “ödeme emrinin 13.11.2012’de haciz adresinde borçluya tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin borçlunun haciz adresindeki çalışmasına 04.10.2012’de son verdiğini beyan etse de haciz mahallinde 06.12.2012–15.12.2012 arasında borçlu adına düzenlenmiş 6 adet faturanın bulunduğu, İcra müdürlüğü tarafından haczin İİK’nun 96, 97. maddeleri uyarınca yapılmış sayılmasına yönelik kararın yerinde olduğu“ gerekçesi ile şikâyet başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, haczin İİK’nnu 96, 97. maddelerine göre yapılmış sayılmasına yönelik “şikâyet” başvurusu niteliğindedir. Üçüncü kişi şirket adına icra dosyasına yapılan istihkak iddiası üzerine yasal prosedürün uygulanması kararlaştırılmış, ancak alacaklı tarafın istihkak iddiasına karşı tutumu henüz icra dosyasına yansımamıştır. Bunun sonucuna göre üçüncü kişinin istihkak davası açması mümkündür....

    İcra Müdürlüğü'nün 2005/ 1463 Talimat sayılı dosyasında 04.12.2006 tarihinde yapılan ihalede satın aldığını, ihalenin kesinleştiğini, trafik tescil şube müdürlüğünce araç üzerindeki hacizler nedeniyle tescil işlemi yapılmadığını ileri sürerek, haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin şikayet yolu ile kaldırılması talep etmiş, mahkemece; istemin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, haczedilen menkulün kendisine ait olduğu iddiasına dayanmaktadır. Bu hali ile talep İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulması, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir....

      Mahkemece, toplanan delillere göre dava konusu makinenin finansal kiralama konu olduğunun anlaşıldığından davanın istihkak davası niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından davanın davacının finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı makinenin Finansal Kiralama Kanunun 9 ve 17/1 maddesine göre haczin mümkün olmadığı ve yapılan haczin anılan madde gereğince usulsüz olduğuna ilişkin sikayet niteliğindedir. Bu anlamda dava şikayet istemine ilişkin olmakla birlikte mahkemece hatalı nitelendirme ile istihkak davası olarak görülmesi hatalı olmuştur. Ancak hacizli makinenin finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığı ve haczin kaldırılmasına karar verildiğinden sonuç itibari ile karar yerinde olmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, şikayet ve istihkak davası niteliğindedir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, sair şikayetlerinin yanında, memur muamelesini şikayet istemi de ileri sürülmüş, mahkemece İİK. 'nun 97- 99. maddelerine istinaden ileri sürülen şikayet ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak, Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili asıl dava dosyasında, davalı borçlu hakkında yapmış oldukları takipte, haciz esnasında borçluya ait çok sayıda evrak bulunmasına rağmen, İcra Müdürlüğünce evrak bulunmadığından bahisle İİK'nin 99.maddesi uyarınca istihkak davası açmak üzere taraflarına süre verilmesine yönelik müdürlük işleminin şikayet yolu ile ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

          Şikayet, hacizde 3. kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiasının İİK'nın 99. maddesine göre yapıldığı kabul edilmek suretiyle alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesine dair kararın kaldırılarak İİK'nın 97. maddeleri uyarınca takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. Bu haliyle istem şikayete ilişkin olup şikayet; Hukuk Muhakemeleri Kanunu anlamında dava değildir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile doğru hasma dava dilekçesi, gerekçeli karar ile davacının istinaf başvuru dilekçesinin karşı tarafa tebliği, karşı tarafın dava dilekçesine, karara ve istinaf başvuru dilekçesine cevaplarını ve varsa istinaf dilekçesini sunmak üzere yasal sürenin dolması beklendikten sonra dosyanın istinaf incelemesi için gönderilmesi gerekir. İşbu şikayet sonucu verilen veya istinaf incelemesi sonucunda verilecek karardan istihkak iddiasında bulunan 3. kişi Ali Yelaldı'nın etkileneceği açıktır....

          Mahkemece, ... 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.09.2010 gün ve 2010/104 esas sayılı dosyası ile borçlunun iflasına karar verildiği, iflas kararını kesinleştiği, tasfiye işlemlerine başlanıldığı, 30.05.2011 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı .../... ... iflas müdürlüğünün 2010/1384 talimat sayılı takip dosyası ile davacıya ait otellerde bulunan menkuller için tespit ve defter tanzim tutanağının düzenlendiği, bunun üzerine davacının istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasının iflas masası tarafından kabul edilmemesi üzerine davacı 3.kişinin doğrudan bu davayı açtığı, dava konusu menkullerin davalı müflisin elinde olmadığı, bu halde davalı müflisin menkullerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek genel mahkemelerde istihkak davası açması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulü ile şikayet konusu menkullerin deftere kayıt işlemlerinin ve düzenlenen tutanakların geçersizliğine, iflas idaresince genel mahkemelerde istihkak davası açılması gerektiğinden, istihkak davası...

            Uyuşmazlık, İİK’nın 142. maddesine göre icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinden kaynaklanmayıp, takip borçlusunun şikayet dışı .. İl Özel İdare Müdürlüğü’ndeki istihkak alacağı hacizlerine istinaden bu alacakların öncelikle şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına gönderilmeyip, şikayet olunanların alacaklı olduğu takip dosyalarına gönderilerek paraların ödenmesi işlemine ilişkindir. Kaldı ki İl Özel İdaresi’nce yapılan sıralama bir sıra cetveli olmayıp, istihkak alacağı üzerine konulan kaydi hacizlerin tarihlerinin gösterildiği bir listeleme işlemidir. Bu nedenlerle, kararın temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi’nin görevine girmektedir. Ne var ki, anılan Yüksek Dairece daha önce dosya Dairemize gönderildiğinden, işbölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmektedir....

              Hukuk Dairesi’nin 12.3.2019 tarih ve 2016/7687 Esas - 2019/2524 Karar sayılı ilamı ile; üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğinden haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın reddi gerektiği, istihkak iddiası yönünden ise ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adresin haciz mahalli olduğu, mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi ile borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. UYAP sisteminden yapılan kontrolde, İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/ 1441 Esas, 2017/672 Karar sayılı kararı İcra Müdürlüğünün İİK’nin 106-110 maddeleri gereğince haczin düştüğüne yönelik kararına ilişkin şikayet başvurusunun, şikayet edenin herhangi bir satış avansı yatırmadığı, bu durumun müdürlük kararıyla da tespit edildiği gerekçesiyle haczin hükümsüz kaldığından bahisle reddine karar verilmiş, anılan karar 13.12.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Bu bilgiler ışığında; karar tarihinden sonra geçerli bir haczin varlığından bahsedilemez. Bu bilgilere göre istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu