WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayetçinin ilama dayalı alacağının tahsili için 15.06.2009 tarihinde başlatılan icra takibine itirazda bulunulmasından sonra 12.11.2009 tarihinde borçlunun iflasına karar verilmesi nedeniyle takibe iflas idaresinin taraf olduğu, icra mahkemesince verilen kararın kesinleşmemesi nedeniyle takibin kesinleşmediği, bu nedenle alacağın 1. sırada yer almasına ilişkin şikayetin alacağın nizalı olması nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet, iflas sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. Şikayetçi tarafça, sıra cetvelinde 4. sıraya yazılan alacaklarının ilama dayalı işçi alacağı olduğu gerekçesiyle İİK'nın 206. maddesi gereğince 1. sıraya yazılması istenmiştir....

    Temyiz edenin sıfatı nedeniyle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımaz. Bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun 119. maddesinde düzenlenen ve dava prosedüründe uygulanması mümkün olan dava değerini bildirme zorunluluğunun şikayet hakkında tatbiki mümkün değildir. Borçlunun süreye tabi olmayan ilama aykırılık şikayetinin esastan incelenip karara bağlanması gerekirken HMK'nun 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Talep İİK'nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir. Yerel Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir....

        İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Talep İİK'nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir. Yerel Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir....

          Mahkemece; apartman yönetimi hakkında takip başlatıldığı, şikayet edene daha sonra kat maliki olarak talebe aykırı olarak tüm dosya borcu üzerinden icra emri gönderildiği, takip konusu ilamda borçlunun ismi olmadığından borçlu sıfatının da bulunmayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile şikayet eden yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....

            Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayetçi müvekkilinin dava dışı borçludan olan alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatarak borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz koyulduğunu, ancak kendisinin alacağının ilama dayandığından bahisle şikayet olunanın alacağından önce doğduğu gerekçesiyle şikayet olunana ödeme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ve İcra Müdürlüğü tarafından yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili şikayetçinin alacağı yönünden hacze iştirak şartlarının oluşmadığını öne sürerek şikayetin reddini savunmuştur....

              Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir. Mahkemece, hakkındaki şikayet reddedilen ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle şikayet olunan ... yararına bozulması gerekmiş ise anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasına 6. bent olarak " Şikayet olunan ... lehine 400,00 TL vekalet ücretinin şikayetçilerden alınıp şikayet olunan ... verilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu nedenle Mahkemece, yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu süreye tabi olmayan çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik şikayeti ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, bu şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, müvekkilleri aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilamın infazı için İcra Müdürlüğü'nce alınan bilirkişi raporunda ilama ve projeye aykırı olarak iki yerine üç baca açıldığını, bu nedenle maliyet hesabının fazla olduğunu ileri sürerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiş, Mahkemece, İcra Müdürlüğü'nce belirlenen miktar ile Mahkemece belirlenen işin giderilme miktarlarının benzer olduğu, taraflar arasında ilam hükmünün ilama uygun...

                      UYAP Entegrasyonu