DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte, alacaklı vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, borçlunun icra emrinin tebliğine ilişkin şikayeti olmamasına rağmen, İcra Müdürlüğü'nce tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle takibin kesinleşmediği gerekçe gösterilerek, haciz talebinin reddedildiğini, oysa ki tebligatın usulüne uygun olduğunu ileri sürerek, İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasını istemiştir....
Dairemizin düzelterek onama ilamı üzerine davalı vekili, davaya dayanak icra dosyasında gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, bu hususta şikayet yoluna başvurduklarını ve davanın halen derdest olduğunu bildirerek karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dairemizin 20.09.2017 tarihli geri çevirme kararı ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1172 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş ise kesinleşme şerhli onaylı bir örneğinin evraka eklenip gönderilmesi istenilmiş olup, tüm dosya kapsamından davalının ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece davanın reddedildiği, ancak dosyanın temyiz edilmiş olup, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....
İcra Müdürlüğünün 2021/20938 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 7 örnek icra takibine geçtiğini, dosyada her ikiside icra müdürlüğünce kabul edilmiş iki ayrı takip talebinin bulunduğunu, bunun usulsüz olduğunu, yine dosyada sadece bir tanesi icra müdürlüğünce düzenlenmiş ve imzalanmış iki ayrı ödeme emri bulunduğunu, icra müdürlüğünce re'sen düzenlenmesi gereken ödeme emrinin, karşı taraf vekilince düzenlenmiş ve icra müdürlüğüne teslim ile taraflara tebliğinin usulsüz olduğunu, T.K. 11. Maddesine aykırı şekilde ödeme emri tebligatlarının, vekile değil asile çıkartıldığını, tebliğ zarfındaki kayıt ile içeriğinin birbirini tutmadığını, dosyada iki farklı tutar içeren iki ayrı ödeme emri sonucunda tüm şikayetlerinin kabulü ile takibin, iki ayrı ödeme emrinin ve iki ayrı tebligatın ayrı ayrı iptaline karar verilmesini istemiştir....
DELİLLER: Çorum İcra Müdürlüğü' nün 2019/86514 Esas sayılı icra takip dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava; icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ile birlikte ödeme emrinin tebliği tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet davasıdır. HMK’nın 352. maddesinde başvuru sebepleri veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği bildirilmiştir....
Usulsüz tebliğ şikayetine konu, ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının icra takip dosyası içerisinde olmamasına rağmen Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın tebliğ mazbatası aslının incelenmesine gerek görülmemesi ve ... ... Yakası Ptt Başmüdürlüğünün cevabı doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince; şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanmalı, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir....
Borçlu vekili Merzifon İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/8 Esas 2020/42 Karar sayılı ilamı ile borçlunun kendini vekille temsil ettirdiğinden bahisle söz konusu dayanak ilam ile alacaklı vekiline icra dosyasında icra emrinin düzeltilmesini talep ettiğini ancak icra emrinin dayanak ilama göre güncellenmediğini ve borçlunun vekili olmasına rağmen borçlu asile icra emrinin tebliğ edildiğini, bu tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11.maddesi ve Avukatlık Kanunu'nun 41.maddelerine aykırı olduğunu, bu şekilde usulüne uygun olarak kesinleşmeyen takipte müvekkilinin mal varlığı üzerine konan hacizlerin kaldırılması gerektiğini iddia etmiş; mahkemesince yapılan yargılama sonunda, yapılan işlemin icra müdürlüğünün 11/09/2020 tarihli icra emri ile düzeltildiği, söz konusu icra emrinin borçlu vekiline 26/09/2020 tarihinde e-tebligat olarak yapıldığı belirtilerek şikayet konusuz kalması nedeniyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2735 KARAR NO : 2021/820 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKENDERUN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2019/79 ESAS 2019/512 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : İskenderun İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/06/2019 tarih 2019/79 esas 2019/512 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İskenderun İcra Dairesinin 2019/3278 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin 17/01/2019 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca usulsüz olarak müvekkilinin çalışanına tebliğ edildiğini belirterek 17/01/2019 tarihinde yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile 25/01/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/883 esas sayılı dosyasında davalı banka tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında, yani ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde icra emrinin usul ve yasaya aykırı bir şekilde düzenlendiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılamayacağını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe ilişkin yasal şartların oluşmaması sebebiyle icra emrinin iptali talepli şikayet yoluna başvuru yapıldığını, ilamlı takibe esas teşkil eden hesap kat ihtarının yöntemine uygun tebliğ edilmediğini, hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağını, takip dayanağı belgelerin icra emri içeriğinde belirtilmediğini, ayrıca yetkili icra müdürlüğünün Mersin olmadığını, Mut icra müdürlüğü olduğunu beyan ederek, icra emrinin iptaline ve yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı TEB A.Ş....
Borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece tebligattan 27/02/2013 tarihinde haberdar olunduğu şikayet dilekçesinde beyan edildiği halde 10/03/2023 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 365/1 maddesine göre; vazgeçme nedeniyle itirazın veya şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulursa icra mahkemesinin bu istemi reddetmesi gerekir. Bu yasanın emredici hükmüdür. Bu hükme rağmen icra mahkemesi istemi reddetmezse Bölge Adliye Mahkemesi, İİK 365/3 maddesine göre bu başvuruyu geri çevirmeyip kesin olarak istinaf istemini reddetmek zorundadır. İstinaf incelemesine konu karar, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin olup yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir....