"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz olduğunu, takipten 23/11/2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuş, mahkemece; başvuru, usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek şikayetin kabulü ile ıttıla tarihinin 23/11/2015 olarak tespitine karar verilmiştir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurulması gerekir....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; alacaklı tarafından ilamsız takip başlatıldığının haricen öğrenildiğini, taraflarına yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu beyanla şikayetlerinin kabulü ile 28.03.2016 tarihli ödeme emri tebligatı ve buna bağlı işlemlerin iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 09.11.2021 tarihinin ödeme emri tebligatının yapıldığı tarih olarak kabul edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vermiş olduğu cevap dilekçesi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şikayetin reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçlu tarafa icra dosyasında gönderilen ödeme emri tebliğinin yasadaki şartları taşımadığı nedenle usulsüz olduğu anlaşılmasına rağmen, ... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek usulsüz tebligatın iptalini, hacizlerin kaldırılmasını ve diğer şikayet sebeplerini bildirmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligata ıttıla tarihinin 14.05.2014 olarak belirlenmesine, yeniden ödeme emri tebliğine, diğer hususların reddine karar verildiği görülmüştür....
Şu hâle göre borçlunun takip talebinde gösterilen bilinen adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı iade edilmiş olduğundan, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapabilmek için yasal şartlar oluşmuştur. 27.09.2013 tarihinde icra memurunca ödeme emri tebligatı borçlunun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine çıkarılmış olup, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe kadar olan süre içinde borçlunun mernis adresini sildirmiş olmasının sonuca etkisi yoktur....
Şu hâle göre borçlunun takip talebinde gösterilen bilinen adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı iade edilmiş olduğundan, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapabilmek için yasal şartlar oluşmuştur. 27.09.2013 tarihinde icra memurunca ödeme emri tebligatı borçlunun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine çıkarılmış olup, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe kadar olan süre içinde borçlunun mernis adresini sildirmiş olmasının sonuca etkisi yoktur....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin, posta memurunca gerekli araştırma yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, zira muhatabın adresi terk ettiği tespit edilmediği gibi haber kağıdının kapıya asıldığının da şüpheli olduğunu ve icra takibinden 24.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının iptalini, tebligatı öğrenme tarihinin 24.6.2022 olarak kabulünü ve uygulanan tüm hacizlerin kaldırılması ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
Davacı/borçlunun dava dilekçesinde açıkça 04.11.2019 tarihli ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğu görülse de 04.11.2019 tarihli 103 Davetiyesi tebliğine dair şikayeti mevcut değildir. İşbu nedenle ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün en geç anılan tebliğ tarihinde öğrenildiğinin kabulü gerekecektir. Dava tarihi olan 24.01.2020 tarihi itibari ile yasal sürede şikayet hakkı kullanılmadığı görülmektedir. 3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet olup tebliğ işleminin usulune uygun olması halinde şikayetin reddine,usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine mahkemece "davanın kabulüne”şeklinde karar verilmiş olup, hüküm kısmının şüphe ve tereddüde yer vermeyecek biçimde açık olmadığı ve dolayısıyla kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca hüküm altına alınan hususlar şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olarak belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken "davanın kabulüne" şeklinde karar vermekle yetinilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İcra takip dosyasından yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK’nın .... maddesi kapsamında ve yasal süresi içinde ileri sürülebilecek bir husus olup, tebligatın usulsüzlüğünün resen nazara alınamayacak olması karşısında, somut olayımızda; şikayet dilekçesinde bahsedilen suça konu aracın .../04/2015 tarihinde ...’a devredildiği anlaşıldığından, araç satım sözleşmesi ilgili noterlikten getirtilerek, sanık ve ... dinlenip, suça konu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak devir tarihindeki rayiç bedeli tespit edilip ve sanığın savunmasına göre devir sonucu elde edilen para ile ...Ş’ye ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne kadar ödeme yapıldığı, artan para var ise ne şekilde kullanıldığı hususu sanığa sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, , Kanuna aykırı ve şikayetçi...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlu vekilinin mahkemeye sunduğu 07/10/2015 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 02/10/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği, ancak, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, icra müdürlüğüne 02/10/2015 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 28/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin beyanda bulunduğu görülmekle, tebliğ tarihinin 28/09/2015 olarak kabulü ile, borçlunun 07/10/2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır....