Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın KABULÜ ile tarafların TMK 166/3 madde gereğince boşanmalarına, dosyaya sunulan protokolün müşterek çocuklar ile şahsi ilişkinin düzenlenmesi hususu hariç olmak üzere kararın eki sayılmasına, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı asil yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile, davalı ile barıştıklarından boşanma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....

Aile Mahkemesinin 2017/472 Esas - 2019/532 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, dosya kapsamına SİR aldırıldığı, bu na göre tarafların ayrılığı ile müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin kesintiye uğradığı, baba evlat bağının gelişmesi ve desteklenmesinin önemli olduğu, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının müşterek çocuğun menfatine olduğu husunun rapor edildiği, kaldı ki boşanma dosyası ile baba ile çocuk arasında Ağustos ve Temmuz ayları itibariyle kurulan şahsi ilişkinin infazının kabil olmadığı sabit olmakla ilk derece mahkemesince davanın kabul ile çocuk ve baba arasında kurulan şahsi ilişki buna bağlı yargılama gideri davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi isabetli görülmekle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesinin 2017/472 Esas - 2019/532 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, dosya kapsamına SİR aldırıldığı, bu na göre tarafların ayrılığı ile müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin kesintiye uğradığı, baba evlat bağının gelişmesi ve desteklenmesinin önemli olduğu, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının müşterek çocuğun menfatine olduğu husunun rapor edildiği, kaldı ki boşanma dosyası ile baba ile çocuk arasında Ağustos ve Temmuz ayları itibariyle kurulan şahsi ilişkinin infazının kabil olmadığı sabit olmakla ilk derece mahkemesince davanın kabul ile çocuk ve baba arasında kurulan şahsi ilişki buna bağlı yargılama gideri davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi isabetli görülmekle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesi' nin 2018/502 Esas 2018/ 538 Karar sayılı ve 03/07/2018 kesinleşme tarihli kararı ile davalı babaya verildiği, anne ile çocuklar arasında "Şahsi münasebet olarak Cumartesi günü sabah 09:00'dan aynı haftasonu Cuma günü 18:00'e kadar annesinde, ertesi hafta Cumartesi saat:09:00'dan Cuma 18:00'e kadar davacı babada kalamasına, dini bayramların ikinci günü saat:10:00'dan üçüncü günü saat:18:00'e kadar davalı annede kalmasına, 1 Temmuz saat:09:00'dan 31 Temmuz saat:18:00'e kadar davalı annenin müşterek çocukları yanına alarak görüşmesine, bu şekilde şahsi münasebet tesis ve devamına," şeklinde şahsi ilişki tesis edildiği anlaşılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....

Somut olayda;Mahkemece görüşü alınan uzman Deniz Koçoğlu 04.10.2016 tarihli raporunda"...taraflar ve çocuk ile yapılan görüşmeler sonunda şahsi ilişkinin düzenlenmesine ilişkin net bir kanı oluşmadığı için oluşturulacak şahsi ilişkinin ve belirtilen cinsel istismar öyküsünün hastanelerin psikiyatri bölümünde ayrıntılı olarak incelenmesinin,bu süreç içerisinde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin her ayın 2 nci hafta sonu cumartesi günleri saat 13:00 ile 17:00 arasında uzman denetiminde oluşturulmasının ,hastaneden gelen rapor doğrultusunda sürecin tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağını", Yine uzman Sadık Gürbüz Buldurucu 08.02.2018 tarihli raporunda"...çocuk ile baba arasında ki şahsi ilişkinin devam edebileceği ancak babanın şahsi ilişki sırasında çocuğa yönelik ısrarcı olmaması,annesi hakkında olumsuz hiç bir yorumda bulunmaması,ebeveynlerin ayrılsalar da çocuk üzerinde ki annelik ve babalık görev ve sorumluluklarının devam ettiğini,çocuklarında büyüme ve gelişme döneminde...

Mevcut dava dosyasının davalısı erkek vekilinin Edirne Aile Mahkemesinde açmış olduğu 2019/45 Esas sayılı kişisel ilişkinin artırılmasına yönelik dava dosyasının 18/04//2019 tarihinde mevcut dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, "Asıl dava yönünden, Davanın reddine, birleşen dava yönünden, Davanın kabulü ile, Konya 3. Aile Mahkemesi'nin 2014/985 esas 2014/896 karar sayılı ilamı ile verilmiş olan boşanma ilamının 5 nolu kararı ile düzenleme altına alınmış olan şahsi ilişkinin kaldırılmasına, Velayeti annede bulunan müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1.ve3....

ilerideki yaşamında olumsuz etkilerinin olabileceği yönünde yapılan değerlendirme ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin şahsi ilişkinin tamamiyle kaldırılması, bir gözlemci ile denetim altında tutulması ya da topluma açık alanda görüş yapılması taleplerinin reddine davalı-karşı davacı anne yararına babanın davasının reddi ve kendi davasının kabulü nedeniyle ayrı ayrı vekâlet ücretine, yargılama giderlerinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....

    Dosya kapsamından müşterek çocuğun % 50 engelli olduğu, hafif derecede gelişim geriliği ve hafif derecede zeka geriliği olduğunun tespit edildiği, çocuğun engel durumunun, anne bakımına olan ihtiyacının, çocuğun baba yanında özellikle uzun süre yatılı kalınan kişisel ilişki sürelerinde, babanın çalışma ve fiziki şartlarının çocuğu yatılı almaya uygun olup olmadığı, çocuğun eğitim ve muhtemel tedavi sürecini aksatıp aksatmayacağı, çocuk ve baba arasındaki ilişkinin uzman tarafından fiili olarak gözlenilmesi sonucunda hazırlanacak sosyal inceleme raporu ile birlikte değerlendirilmesinden sonra, sonuca göre kişisel ilişki sürelerinin düzenlenmesi gerekmekte olup, bu hususları içermeyen ve yeterli incelemeye dayalı olmayan sosyal inceleme raporu da esas alınarak kişisel ilişkinin düzenlenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ...Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      Taraflar arasındaki velâyet hakkı elinde olmayan ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatılı olarak düzenlenmesi, mümkün olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişkinin yatısız olacak şekilde yeniden düzenlenerek görüşme süresinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yatılı olarak kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin reddine yatsız olacak şekilde görüşme süresinin arttırılması talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        UYAP Entegrasyonu