Buna bağlı olarak çocuklarla baba arasında şahsi ilişkinin kurulmasına yer olmadığına dair verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Tarafların müşterek çocukları 2012 doğumlu Bulut Yiğit ve 2014 doğumlu İpek'in velayetinin anneye verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, idrak çağında olduğu anlaşılan müşterek çocukların görüşlerine, çocuklarla baba arasında şahsi ilişkinin kurulmasına yer olmadığına dair Trabzon BAM 1. Hukuk Dairesinin 2021/445 Esas 2021/434 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, koşulların değişmesi halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince çocuklar ile davacı dede arasında şahsi ilişki düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Taraflar arasındaki davaların yatılı şahsi ilişkinin kaldırılması yada tüm çocuklar için tek düzenleme yapılması talebi ile velayet değişimi, olmadığı taktirde şahsi ilişki süresinin uzatılmasına yönelik karşılıklı davalar olduğu anlaşılmaktadır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Davalı babanın velayetin değiştirilmesi talebi yönünden dosya incelendiğinde değişimi gerektiren, annenin ihmalinin varlığı, çocukların üstün yararını zorunlu kalacak bir durum varlığı ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Davacı annenin yatılı şahsi ilişkinin kaldırılması yönündeki istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren bunu zorunlu kılan bir sebebin varlığı ispat edilememiştir....
Somut olayda, davalı-davacı tarafça terditli dava açılarak velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde ortak velayet, buda mümkün olmadığı takdirde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini usulen dava ve talep ettiği halde, ilk derece mahkemesince, sosyal hizmet uzmanı Özben Araman tarafından rapor düzenlenirken davalı-davacı taraf ile herhangi bir görüşme yapılmaması, davalı-davacı tarafla ilgili olarak gerekirse etraflı bir şekilde ve talimatla rapor alınmaması, ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeni şartlara uyarlanmasının gerekip gerekmediği konularında bilirkişi görüşüne başvurulmaması, davalı-davacının 10/02/2020 tarihli SİR raporuna yönelik itirazları konusunda olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi, gerekçeli kararda davalı-davacının ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu-olumsuz herhangi bir gerekçeye yer verilmemesi, salt karşı davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi yukarıda açıklanan...
Aile Mahkemesi'nin 2021/286 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, boşanma ilamının biran önce kesinleşmesi için müvekkilinin müşterek çocuk lehine nafaka talebinde bulunmadığını, müşterek çocuğun o dönemde küçük olduğu ancak hali hazırda kreşe gitmeye başladığını, eğitim, kıyafet ve tüm ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalının giderlere katılmadığını, bu sebeple müşterek çocuk lehine aylık 1500 TL nafakaya hükmedilmesini, davalı ile müşterek çocuk arasında boşanma ilamı ile şahsi ilişki kurulduğunu, şahsi ilişki günlerinde davalının müşterek çocuğu alarak Ürgüp'te yaşıyor olması sebebiyle Ürgüp'e götürdüğünü, gün sonunda müvekkiline çocuğu teslim etmek için tekrar gelmediğini, müşterek çocuğu teslim almak üzere müvekkilinin ya da müvekkilinin ailesinden birinin Ürgüp'e giderek çocuğu teslim aldığını, bu sebeple bu hususta şahsi ilişkinin yeniden düzenlenerek davalının müşterek çocuğu bizzat teslim etmesi yönünde hüküm kurulmasını...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece aldırılan 23/06/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda küçüğün babası ile yatılı şahsi ilişkin kurmasında olumsuz bir veriye rastlanmadığını, küçüğün babası ile 15 günde 1 Cumartesi-Pazar, dini bayramların 2.günü saat. 10.00'dan 3.günü saat 17.00'ye kadar, Şubat tatilinde 1 hafta ve yaz tatilinde 2 hafta olarak şahsi münasebet kurmasının önerildiğini, baba ile çocuk arasındaki ilişkinin yakın olduğunun ifade edildiğini, buna rağmen mahkemece çocuğun babayı tanımadığı, yaşı ve sosyal inceleme raporunda çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişkinin düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı gerekçesi ile raporun aksine hüküm kurulduğunu, çocuk ile baba arasında herhangi bir sorun olmadığını, çocuğun babayı tanıdığını belirterek, kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olması nedeni ile kararın kaldırılarak, " her ayın 1 ve 3 Cumartesi günleri saat. 10.00'dan pazar saat. 17.00'ye kadar...
Çocuk ile anne arasında yatılı olmayan şahsi ilişki çocuğun menfaatine olmadığı açıktır. Zira çocuk ile anne arasında ki duygusal bağ ve sevgi bağının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır, yapılan kısıtlama çocuğun üstün menfaatine olmayacaktır, ilk derece mahkemesi bu bakımdan hatalı değerlendirme yapmış, erkek tarafından açılan davayı şahsi ilişkinin kısıtlanması yönünden kabul ederek, ayda iki cumartesi günü 4'er saat şahsi ilişki tesis etmiştir. Farklı ilden gelecek olan annenin çocuk ile 4 saat gibi kısa bir süre şahsi ilişki tesisi hem çocuk için hem de anne için çok zor olacaktır. Çocuğun anne ile bağının koparılmaya değil, daha güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. Boşanma davasında kurulan yatılı şahsi ilişki çocuğun menfaatinedir. Asıl davanın davacısı babanın açmış olduğu dava yersizdir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmalı ve davanın Reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar ile davalı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin tümden kaldırılması, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalı ile müşterek çocuk Mustafa yönünde şahsi ilişkisinin tamamen kaldırılması ve müşterek çocuk Meryem Sıla yönünden yatılı kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek hükmün; hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış kişisel ilişkinin kaldırılması veya değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....
Velayeti anneye verilen çocukla baba arasındaki şahsi ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilebilen konulardandır. İlk derece mahkemesince ramazan bayramlarının 3 gün olması göz ardı edilerek dini bayramlarının 2. Günüden 4. Gününe kadar şahsi ilişki tesis edilmiş olması ve infaz kabiliyeti olmayan telefonla görüşme biçiminde şahsi ilişki tesisi hatalı bulunmuş, telefonla görüşmeye dair şahsi ilişkinin kaldırılmasına dini bayramların 2. Gününden başlamak 3. Gününde nihayete ermek üzere şahsi ilişki tesisine karar vermek gerekmiştir. Yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m 323)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının velayetinin değiştirilmesi veya çocuğun ortak velayet altına alınması talebinin ayrı ayrı reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulü ile, müşterek çocuk ile davacı baba arasında; her ayın 1. ve 3. hafta sonu cumartesi günü saat 11:00 ile pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların 2.günü saat 11:00 ile 3. Günü saat 17:00 arasında kişisel ilişkinin tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından şahsi ilişkinin genişletilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişimi, olmadığı takdirde çocuğun ortak velayet altına alınması, bu talep de uygun görülmez ise şahsi ilişkinin genişletilmesi isteminden ibarettir....
İlk Derece Mahkemesinde çocukla baba arasında yatılı şahsi ilişki kurulduğu, davalı baba hakkında şizofren teşhisi konulduğu, davalının bu hastalığı nedeni ile kısıtlandığı, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince müşterek çocukla baba arasında vasinin gözetimi altında şahsi ilişki tesis edilmiş ise de, şahsi ilişkinin süresi nazara alındığında vasiden şahsi ilişkiye refakat etme ve gözetim görevini gereği gibi yerine getireceğinin beklenemeyeceği gibi şahsi ilişkinin çocuğun hayatı ve sağlığı bakımından tehlike oluşturup oluşturmayacağı hususunda da denetime elverişli bir rapor alınmadığı anlaşılmaktadır. Çocuğun üstün yararı gözetilerek davalı babanın hastalığının hangi aşamada olduğu, baba ile şahsi ilişkinin yatılı kurulmasında çocuğun sağlığı bakımından tehlike bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınıp oluşacak sonuca göre şahsi ilişkinin belirlenmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin şahsi ilişki hakkında karar verilmesi hatalı bulunmuştur....