WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince davacı arsa sahiplerine teslim edilmeyen bir adet dairenin aynen teslimi mümkün olmaması halinde karar tarihindeki değerinin tahsili istemine, karşı dava ise yüklenici tarafından arsa sahipleri namına ödenen şüyulandırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının talebi mal ayrılığı döneminde edinilen şüyulandırma ile oluşan 138 da 12 parsel sayılı taşınmazın 1613/2400 hisseye yönelik katkı iddiası olmadığına, 14.02.2005 tarihinde edinilen 787/2400 hisseye yönelik ziynetlerle yapılan katkı iddiası mevcut delillerle ispatlanamadığına, taşınmazın değerinin tespiti de usul ve yasaya uygun olduğuna göre, katılma alacağı ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması, Mahkemece, ziynetlerle katkı ispatlanamadığından değer artış payı alacağı niteliğindeki talebin reddi doğru ise de, hüküm bölümünde reddedilen kısmın katkı payı alacağı olarak nitelendirilmesi doğru olmadığından, bu yönden hükmün bozulması gerekir ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun...

      Dosyadaki mevcut tapu kayıtlarına göre de, ... ada ... parsel imar uygulamasında zeminde ... ada ... parsel olup, tamamı davacıların murisi adına kayıtlı iken imar uygulaması neticesinde yapılan şüyulandırma neticesinde ... ada ... ve ... parsel maliklerinin, parsellerdeki mülkiyet haklarına karşılık ... ada ... parselde pay verilmiştir. Davacıların murisleri dışındaki paydaşların imar uygulamasından önce ... ada ... parsel sayılı taşınmazın fiilen kullanıcıları olmadıkları gibi, imar uygulamasından sonra da fiilen kullanıcıları olmadıkları keşfen anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davalının fiili taksime yönelik savunması bulunmamaktadır. Bu durumda, davalının zeminde kullanıldığı bölüm olmamasına göre fiili taksimden (eylemli kullanma) söz edilemeyeceğinden, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2016/71ESAS - 2020/268 KARAR DAVA KONUSU : Şüyulandırma Bedelinin Arttırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 1175 ada 100 sayılı taşınmazda davalı idare tarafından imar uygulaması yapılmış olduğunu beyan ederek, taşınmazlara takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; Davacı T6 için 21.426,10 TL, Davacı T5 için 29.997,24 TL, Davacı T1 için 21.426,10 TL , Davacı Nermin (Bektaş) Ballıkaya için 25.711,67 TL, Davacı T7 için 47.139,52 TL şuyulandırma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara davalı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Davacı taraf, harca esas dava değerini 3.000,00 TL. göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olarak açtığı davada, taleplerini ayrıştırmadan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; sorumluluk ve maddi zararın kapsamının belirlenmesinden sonra, talep edilen manevi tazminat miktarlarını bildireceklerini dava dilekçesinde ifade etmiş; mahkeme tarafından verilen süre üzerine de 18.02.2016 tarihli "maddi tazminat yönünden bedel artırımı ve manevi tazminat talebinin bildirilmesi dilekçesinde" 14.473,68 TL. maddi tazminat ve toplam 15.000,00 TL. manevi tazminatın tahsilini istediklerini bildirmiş; daha sonra verdiği talep açıklama dilekçesiyle, ölen davacının mirasçısı olan herbir dahili davacı için 5.000,00 TL. manevi tazminat talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/11 Esas - 2020/283 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenler İlçesi, Fatih Mahallesi, 5396 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 190,50 metrekarelik kısmının bedele dönüştüğünü, idare tarafından belirlenen bedel miktarının artırılmasını talep ve dava etmiştir....

          da, 30/09/2023 tarihli ara bilanço dikkate alınarak inceleme yapıldığını, şirketin özvarlığını kaybettiğini, borca batık olduğu hususu raporda açıkça belirtildiğini, müvekkilinin borca batıklıktan kurtulabilmesi için gidilebilecek en doğru yolun sermaye artırımı olduğunu, davacının yönetim kurulu üyesi olarak kendisi tarafından alınması gereken önlemlerin müvekkilinin almadığını iddia ettiğini, davacının bu anlamda dahi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sermaye artırımı kararı müvekkili için alınabilecek tek etkili önlem iken, davacının 2022 yılından bugüne kadar müvekkili şirketin almaya çalıştığı sermaye artırımı kararlarına karşı çıkarak şirketin önlem almasına kendisinin engel olduğunu, davacının gerekli araştırma yapılmadan sermaye artırımı yapıldığı yönündeki iddialarının hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, bağımsız denetim raporlarında kredilerle ve yapılan harcamalarla ilgili tüm bilgilerin ayrıntılı şekilde açıklandığını, ayrıca müvekkilinin faaliyet raporlarında...

            Mahkemece şirkete iyileşmenin sağlanamadığı, sermaye artırımı koşulu ile devralan ortağın sermaye artırımı için taahhütte bulunmasına rağmen taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "karşı boşanma ve nafaka artırımı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen taminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

                İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davacı vekili özetle; ilk derece mahkemesince usul ve yasaya aykırı karar verildiği, davalının iş kazasının meydan gelmesinde ağır kusurlu olduğu, 09/04/2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda kurum alacağı olduğu dikkate alınmadan hatalı hüküm kurulduğu, 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna taraflarınca ve davalı vekilince itiraz edildiği, yerel mahkeme itirazları dikkate almadığı, psdg oranındaki çelişkiyi gidermeden ve dosyada itirazlar doğrultusunda yeniden ek rapor aldırmadan bedel artırımı için kesin süre verdiği, kesin süre nedeniyle taraflarınca bedel artırımı yapıldığı, ancak bu kez de yerel mahkeme fikir değiştirdiği, dosyayı ek rapor için yeniden bilirkişiye gönderdiği, yerel mahkemenin raporlardaki çelişkiyi gidermeden tarafımıza bedel artırımı için 1 haftalık kesin süre vermesi hatası yüzünden müvekkil aleyhine vekalet ücretine ve yargı masrafına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, tekrar yargılama yapılarak davanın kabulüne karar...

                UYAP Entegrasyonu