WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça faiz isteminde bulunmamış, bedel artırım dilekçesinde davacı ... bakımından talebini arttırarak tüm alacak için kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, davacı ... bakımından bedel artırımı ve açıkça faiz istemi bulunmadığından, mahkemece davacı ... lehine de faize hükmedilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK .... maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici .../.... maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/.... maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    O nedenle somut emsal alınan 38 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma sebebiyle açılan bedel artırımı davasında ulaşılmış bulunan fiyatı dikkate alınarak değerlendirme yapılmış olması yasaya aykırıdır. Bazı hallerde aynı taşınmazın bir bölümünün kamulaştırma sebebiyle açılan bedel artırım davasında belirlenen fiyatı dikkate alınarak geri kalan bölümün fiyatı belirlenmekte ve bu uygulama Yargıtay'ca da kabul edilmekte ise de, bu husus aynı taşınmazın kendi kendine emsal teşkil etmesi bakımından ve aynı taşınmazla ilgili değerlendirme de bir çelişki yaratmamaya yöneliktir. Başka bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin belirlenmesi serbest satışla oluşan bedel belirlenmesinden farklıdır. İstem ve savunma sonunda toplanan kanıtlara göre değerlendirme yapıldığından bu suretle kesinleşen taşınmaz fiyatları yasanın öngördüğü "emsal satışları" anlamında değildir....

      Hukuk Dairesinin 2018/4453- 2018/16721 sayılı ilamı ile bedel yönünden onandığı ve iş bu kararın kesinleştiği, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle ek dava niteliğindeki bu davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

      Davacıların, davalarını bedel arttırımına dönüştürmelerinde yasaya aykırı bir yan bulunmamaktadır. Ancak; davacılar 9.6.2005 günü tapuda ferağ vermekle dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını öğrenmiş bulunduklarından ferağ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava konusu miktarın ıslah suretiyle arttırmaları mümkün iken bu süre geçtikten sonra 19.7.2005 günü müddeabihi arttırmışlardır. Bu durum karşısında mahkemece ıslahla belirlenen miktar nazara alınmayarak 25.5.2005 günlü dilekçede belirtilen istemle sınırlı olarak bedel artırımı davasına bakılıp toplanacak delliler doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/569 esas 1989/333 karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere, davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak, tapu maliklerinden davalı T28 dışındaki diğer davalı murisleri tarafından işbu tezyidi bedel davasının açıldığı, dava sonunda bedel artırımına ve ödemeye karar verildiği, T28'ın bu davada taraf olmadığı, her ne kadar kararın hüküm bölümünde "T28'a da ödeme yapılması" yönünde bir ibare mevcut ise de, bu durumun anılan kişi yönünden usulünce açılmış bir davanın varlığını göstermeyeceği, davayı açan diğer hak sahipleri bakımından ise; bedel artırımı davası sonucunda hükmolunan bedellerin dosyada bulunan 06/01/1997 tarihli "tahakkuk müzekkeresi ve verile emri" başlıklı belge ile davacıların vekiline ödendiği iddia olunmuş ise de, söz konusu belgenin davaya konu taşınmaz veya bu taşınmaza ilişkin bedel artırımı kararı ile ilişkilendirilemediği, dolayısıyla dava açan hak sahipleri bakımından bedelin ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmıştır....

        Ancak; 1- Bedel artırımı davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ferağ vermeleri sonucu davalı idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline ilişkin olarak açılan davada; mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 393 parsel sayılı taşınmaz malın idare üzerindeki tapusunun iptaline karar verilmiştir. Bu tür davalarda davacılara ödenmiş bulunan kamulaştırma bedelinin (çekişmesiz bedelin) ödeme tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi ve ancak ondan sonra davacılar adına tescile ve depo edilen bedelin de idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, 2- Davanın niteliği gereği harç ve avukatlık ücretinin maktu tarifelere göre hesaplanıp hükmedilmesi gerekirken, nisbi tarifeler üzerinden karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          Köyü 1519 parsel nolu taşınmazla aynı amaç için kamulaştırılan başka taşınmazlar olup olmadığı, var ise bu taşınmazlar için adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel artırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve bu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin davalı idareden ve ilgili mahkemesinden, 2-Yukarıda sözü edilen taşınmazların ve dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davalı idarece işlem ve tesis yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma bedelleri malikler adına yatırılmış ise ödenip ödenmediğinin, ödenmiş ise hangi tarihte ödendiğinin, ferağ tarihlerini gösteren tapu kayıtlarının davalı idareden, ilgili bankadan ve tapu müdürlüğünden, 3-Dava konusu taşınmazların tüm tedavülleriyle birlikte tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden, 4-Davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçilip vazgeçilmediğinin ve davaya konu taşınmazın...

            un dava konusu taşınmazları 1950'li yıllarda tarla/mezarlık iken satın aldıklarını, taşınmaz değerlenince parselasyon yapıldığını ve bu parsellerin çeşitli kişilere satıldığını, davacıların murislerinin de bu şekilde yer satın aldığını, vekil edenlerinin hisselerinin şüyulandırma yolu ile oluştuğu iddiasının doğru olmadığını, dava konusu arsa üzerindeki mağaza ve diğer inşaatların vekil edenlerinin murisleri tarafından yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu yapıların yapım ve inşaasına ilişkin proje, ruhsat, imalat ve inşaat, malzeme ve işçilik giderlerine ilişkin makbuz, fatura, belge ile yapım eylemine ilişkin tanık delilleri ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

              Sahte belge düzenlemediği anlaşılan mükelleflere rapor tebliğ edilerek matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı tanınması yolundaki yukarıda anılan yasal düzenlemedeki usul, matrah artırımı hükümlerinden yararlanmak için başvurup da hakkındaki inceleme sebebiyle istemi reddedilen mükellefler için işletilecektir. Aksi halde matrah artırımı başvurusu olmadığı halde sırf hakkında sahte belge düzenleme incelemesi başlatıldığı için ilgili mükelleflere inceleme sonucunda matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı doğmuş olacaktır....

                Sahte belge düzenlemediği anlaşılan mükelleflere rapor tebliğ edilerek matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı tanınması yolundaki yukarıda anılan yasal düzenlemedeki usul, matrah artırımı hükümlerinden yararlanmak için başvurup da hakkındaki inceleme sebebiyle istemi reddedilen mükellefler için işletilecektir. Aksi halde matrah artırımı başvurusu olmadığı halde sırf hakkında sahte belge düzenleme incelemesi başlatıldığı için ilgili mükelleflere inceleme sonucunda matrah artırımı hükümlerinden yararlanma hakkı doğmuş olacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu