Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 1519 parsel nolu taşınmazla aynı amaç için kamulaştırılan başka taşınmazlar olup olmadığı, var ise bu taşınmazlar için adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel artırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve bu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin davalı idareden ve ilgili mahkemesinden, 2-Yukarıda sözü edilen taşınmazların ve dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davalı idarece işlem ve tesis yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma bedelleri malikler adına yatırılmış ise ödenip ödenmediğinin, ödenmiş ise hangi tarihte ödendiğinin, ferağ tarihlerini gösteren tapu kayıtlarının davalı idareden, ilgili bankadan ve tapu müdürlüğünden, 3-Dava konusu taşınmazların tüm tedavülleriyle birlikte tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden, 4-Davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçilip vazgeçilmediğinin ve davaya konu taşınmazın...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/569 esas 1989/333 karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere, davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak, tapu maliklerinden davalı T28 dışındaki diğer davalı murisleri tarafından işbu tezyidi bedel davasının açıldığı, dava sonunda bedel artırımına ve ödemeye karar verildiği, T28'ın bu davada taraf olmadığı, her ne kadar kararın hüküm bölümünde "T28'a da ödeme yapılması" yönünde bir ibare mevcut ise de, bu durumun anılan kişi yönünden usulünce açılmış bir davanın varlığını göstermeyeceği, davayı açan diğer hak sahipleri bakımından ise; bedel artırımı davası sonucunda hükmolunan bedellerin dosyada bulunan 06/01/1997 tarihli "tahakkuk müzekkeresi ve verile emri" başlıklı belge ile davacıların vekiline ödendiği iddia olunmuş ise de, söz konusu belgenin davaya konu taşınmaz veya bu taşınmaza ilişkin bedel artırımı kararı ile ilişkilendirilemediği, dolayısıyla dava açan hak sahipleri bakımından bedelin ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmıştır....

    Reddedilen boşanma davası 11.07.2001 tarihinde kesinleşmiş bu dava ise üç yıllık süre dolduktan sonra 28.07.2004 günü açılmıştır. 2001/98 esas sayılı nafaka artırımı davası 05.07.2001 tarihinde açılmış, 30.03.2003 günü kesinleşmiştir. 2004/136 esas sayılı nafaka artırımı davası ise 17.09.2004 günü açılmıştır. Tanık beyanlarından ve nafaka artırımı davasındaki bilgi ve belgelerden eşlerin evlilik birliğini sürdürmek amacıyla biraraya gelmedikleri açıkça anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son koşulları gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2006...

      A.Ş. tarafından yeterli ve özenli denetim sağlanmamış olup görüş vermekten kaçınması nedeniyle talebin şartlı olarak reddedildiğini, SPK nın tekrar rapor alınması için bildirim yaptığını, sadece eksiklerin tamamlaması gerektiğinden davalının bedel iadesi yapmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında yapılan sözleşme, sermaye artırımı yapılmasına ilişkin SPK ve KAP kayıtları, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları, ihtarnameler dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir. .... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/1982 tarih ve 1981/326 E 1982/80 K sayılı kararı ile Hamdullah Aköz hissesinin Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiğini, bedel artırma davasının kamulaştırma işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük yasak hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; kamulaştırmanın tebliğinden itibaren 30 günlük yasal hak düşürücü süre içerisinde bedel artırımı davası açılmaması nedeniyle davanın reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilanen tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, nüfus müdürlüğüne yazı yazılmadığı gibi, yapılan adres araştırması yazılarının cevaplarının dosyada bulunmadığını, ilan yapılan gazetenin tirajı yüksek gazetelerden olmadığını, mahkemenin ilk itirazları reddettikten sonra hak düşürücü süreden red kararı verdiğini ileri sürmüştür....

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlıkta, davacının hissedarı olduğu şirketteki ortaklık payı satışı ile ilgili olarak elde etmiş olduğu değer artış kazancına ilişkin olarak kanuni süresi geçtiği halde beyanname vermediğinden bahisle 2015 yılı için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı;olayda, davalı idarece davacının 2015 yılında satmış olduğu 17.900 adet hissenin sermaye artırımı sonucu sahip olunan hisselerden oluştuğu, bu hisselere endeksleme yapılmayacağı, davacının bu hisselere sahip olurken herhangi bir maliyete katlanmadığı ve bedel ödemediğinden bahisle vergilendirmeye tabi değer artış kazancı, her bir hisse değeri 25,00 TL olmak üzere 17.900 adet hisse bedeli olan 447.500,00 TL'den, 2015 yılı için istisna edilen 10.600,00 TL 'nin düşürülmesi sonucu 436.900,00 TL olarak tespit edilmişse de; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 81. maddesinde...

          un dava konusu taşınmazları 1950'li yıllarda tarla/mezarlık iken satın aldıklarını, taşınmaz değerlenince parselasyon yapıldığını ve bu parsellerin çeşitli kişilere satıldığını, davacıların murislerinin de bu şekilde yer satın aldığını, vekil edenlerinin hisselerinin şüyulandırma yolu ile oluştuğu iddiasının doğru olmadığını, dava konusu arsa üzerindeki mağaza ve diğer inşaatların vekil edenlerinin murisleri tarafından yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu yapıların yapım ve inşaasına ilişkin proje, ruhsat, imalat ve inşaat, malzeme ve işçilik giderlerine ilişkin makbuz, fatura, belge ile yapım eylemine ilişkin tanık delilleri ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

            Mahkemesine davalılara ait 1795 parselin kamulaştırılmasından dolayı bedel artırımı davası açıldığını, yargılama sonucunda ... ....Asliye ... Mahkemesinin ....05.2005 tarih, 2005/46 E. - 2005/128 K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 87.141 TL kamulaştırma bedel farkının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, sözkonusu ilamın davalılar tarafından .......... İcra Müdürlüğünün 2066/... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konduğunu, bu icra takibi sonucunda ....02.2008 tarihinde müvekkili davacı kurum tarafından 197.105 TL ödeme yapıldığını, ancak sonradan Sayıştay denetçileri tarafından yapılan incelemede davalıya icrada yanlış faiz hesaplanması sonucunda ....456 TL fazla ödeme yapıldığının tesbit edildiği ileri sürülerek icra takibi sonucunda fazla ödenen ....456 TL'nin davalılardan istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz başvurusu, 5.12.1990 tarih ve 29040 sayılı ve 31.7.1992 tarih ve … sayılı teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin belgelerde öngörülen miktarlar aşılarak gerçekleştirildiği, böylece miktar koşuluna uyulmadığından bahisle, söz konusu sermaye artırımı için kusur cezalı olarak salınan damga vergisinin asla dönüşen gecikme zamlarıyla birlikte tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin damga vergisi ve kusur cezasına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada; ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir....

                Belediyenizin yaptığı uygulama sonucu çıkan bedel alacağımı istiyorum. Metrekare birim fiyatı 300- TL'den bedel alacağımı aldığım takdirde mahkeme aracılığıyla bedel artırımı ve uygulamanın iptali ile ilgili herhangi bir talepte bulunmayacağımı taahhüt ederim. Gereğinin yapılmasını arz ederim" şeklinde yazılı beyanı bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafça ödeme sırasında yapılan yazılı beyanın açılan dava yönünden bağlayıcı olmadığından, 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen gecici 12.maddesi ile yapılan değişiklikler ve davacıya yapılan ödemeler de dikkate alınarak birlikte değerlendirilip, ödenen bedel dışında artırılacak bedel olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmediğinden, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu