Köyü 886 (eski 562 ) parsel nolu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel artırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun davalı idareden ve ilgili mahkemesinden sorulup belgelerinin ve cevap yazılarının temin edilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı idarece bankaya yatırılan çekişmesiz kamulaştırma bedelinin kim adına yatırıldığının, davalılar ya da önceki malikler adına yatırılmış ise, önceki malikler veya davalıların kendisi veya yetkili temsilcisine ödenip ödenmediğinin, ödenmişse hangi tarihte ödendiğinin davacı idareden ve ilgili bankadan sorularak alınacak cevap yazılarının dosya içerisine konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: İncelenmesine gerek görülen; imar uygulaması ile oluşan dava konusu 90685 ada 2 parsel ile davalı tarafın dayandığı 25.11.1985 tarih ve 7789 sayılı tapu tahsis belgesinde belirtilen eski 3544 ada 1 parsel sayılı taşınmazların (resmi akit, tedavül kayıtları, kadastro tutanakları, beyanlar hanesini gösterir tapu kütükleri, şüyulandırma cetvelini içerir imar uygulamasına esas tüm kayıtlan ve saire ile birlikte) ilk oluşturulduğu günden itibaren (OKUNAKLI) tüm tedavül kayıtlarıyla birlikte bulundukları yerlerden ikmal edilerek sıralı bir şekilde dosya arasına eklenmesi sonrasında Dairemize gönderilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek...
Dosyada mevcut Kocaeli Alikahya Belediyesi’nin 17.01.2008 tarihli yazısında; dava konusu parselin bulunduğu bölgede 25.05.2005 tarih ve 2005/0025 sayılı encümen kararı gereğince 3194 Sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca çalışmalar başlatıldığı ve 33 nolu şüyulandırma bölgesi içinde kalan 52 pafta 3796-3794-3793-3792 nolu parsellerin tamamının 679 ada 1 parsel, 680 ada 1 parsel ve 681 ada 1 parsel olarak yeni numaralar aldığı ve henüz tapu kaydı işlemlerinin yapılmadığı bildirilmiştir. Sözleşmenin imzası sırasında üç kata müsaadeli olan taşınmazların beş kata çıkartılması ile ilgili çalışmaların da devam ettiği görülmektedir. Sözleşmeden sonra ortaya çıkan fazla kat yapımı imkânından payları oranında tarafların istifade edecekleri gözetildiğinde yeni imar durumunun belirlenmesinin tarafların yararına olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda süresinden önce açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedel ile aynı bedele satılması halinde dahi feshi gerekir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkilinin artırım yapması beklenmekesizin ihaleye son verilmesinin hukuka aykırı olduğu, ihale tutanağından anlaşılacağı üzere ihale alıcısı T3 ile müvekkilinin son peylerde ardıllı pek çok teklifte bulunduğunu, son 10 pey boyunca süren bu sıralı artırımlar sonucunda müvekkilinin son artırımı yapması beklenmeksizin, süre dahi dolmadan ihaleye bir anda son verildiğini, her ne kadar ihalenin kamera kayıtları izlenememiş ise de, duruşmadaki ses kayıtlarından da tellalın son artırımı 1. saniye dahi beklemeksizin son verdiğini, tellalın, müvekkilinin son artırımı yapmasını beklemeksizin ihaleye bir anda son vermesinin müvekkilin menfaatine açıkça zarar verdiğini belirterek, ihalenin feshini istediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, dava konusu binanın şüyulandırma öncesinde tapuda davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaza inşa edildiği, ancak söz konusu binanın belediyece yapılan imar şuyulandırma işlemi neticesinde davacıya tahsis edilen taşınmaz içerisinde kaldığı, şüyulandırma işleminin de İdare Mahkemesi kararı ile iptal edildiği, olayda davalı tarafından davacının arsasına yönelik haksız bir müdahalenin bulunmadığı, binanın dava tarihindeki değerinin davacı tarafça davalıya ödenmesinin de kabul edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır....
nin taşınmaz mal sahibi adına 21.09.1990 günü bankaya yatırıldığı ve davacının 01.10.1990 tarihinde taşınmazın ferağını verdiği, davacı taşınmaz mal sahibinin kamulaştırma işleminin kesinleştiği ferağ tarihinden itibaren 2942 Sayılı Yasanın 14.maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde bedel artırımı davası da açmadığı, böylece taraflar yönünden kamulaştırmanın kesinlik kazandığı, bundan sonra taşınmaz mal sahibinin sözü edilen kamulaştırmayla ilgili olarak bedel artırım davası açamıyacağı gibi alacağın varlığından sözederek idareden bu konuda herhangi bir alacak isteminde de bulunamayacağı gözetilmeden kamulaştırılan ve bedeli mal sahibi adına bankaya yatırılıp onun tarafından ferağı verilmek suretiyle kesinleşmiş bulunan kamulaştırma nedeniyle istenen alacağın (11.968.000.000 TL.'nin) tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince imar uygulaması yapıldığı, şüyulandırma sonucu oluşan parsellerin 06.02.2014 tarihinde tescil işlemlerinin tamamlandığı ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapora göre, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Ataşehir Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet düşürücü süre itirazlarının olduğunu, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, emsal incelemesinin usulüne uygun yapılmadığını, hatalı bilirkişi raporuyla yüksek bedel hesaplandığını ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan bilirkişi kurulu raporları....
Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1- Bilirkişi kurullarınca somut emsal kabul edilen 9159 Ada 6 parsel sayılı taşınmazın 27.4.1993 günlü satışını gösterir biçimde tapu kaydına dosyada rastlanılmamış, alıcı ve satıcısı ile satış değerini gösterir biçimde satışa ilişkin akit tablosu, 2- 18.5.2000 günü açılan bedel artırımı davasına konu edilen çekişmesiz kamulaştırma bedelinin Türkiye Vakıflar Bankasının 024153 sayı ve 26.4.1994 günlü teminat mektubunda sözü edilen 14.460.640.000 TL davacıya ödenip ödenmediği davalı idareye sorularak alınacak cevap yazısı ve ödeme varsa buna ilişkin belge, Dosyaya konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/103 esas sayılı dosyası ile bedel artırımı ve yapılan harcamaların tahsili için dava açıldığını, bu dava görülürken kooperatifin tasfiye edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, anılan kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ..., ... ve ... vekili, tezyidi bedel davasının tasfiye ve terkinden sonra 2004 yılında açıldığını, kooperatif malvarlığı bulunmadığı için ihyanın bir anlam taşımayacağını, davada Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat maliklerine husumet yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı tasfiye memurları vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.03.2012 tarih ve 2012/47 – 2012/2215 E-K sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalı tasfiye memurları vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....