"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen 2017/62 Esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davası devam ederken davalı borçlunun İstanbul Anadolu 12. asliye Hukuk mahkemesinde açtığı 2017/327 Esas sayılı menfi tespit davasının itirazın iptali davası ile birleştirildiğini, yapılan yargılama sonucunda itirazın iptali davasının kabulüne, menfi tespit davasının reddine karar verilmiş ise de kararın henüz kesinleşmediğini, ancak icra takibi sırasında davalı borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait Caferağa Mahallesi 68 Ada 40 Parselde kayıtlı 16 nolu bağımsız bölüm nitelikli taşınmazını bedelsiz bir şekilde 14/03/2018 tarihinde diğer davalıya devrettiğinin tespit edildiğini, icra takibi sırasında davalı borçlunun adresinde yapılan hacze ilişkin olarak tutulan tutanakların da geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunu ileri sürerek davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun ve tapu kaydının iptaliyle birlikte vekil edenine alacağını...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi olmadığını bu nedenle davacının davanın dinlenebilme şartı olan aciz vesikasını ibraz edemediğini, itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, davacının süresinde sunmadığı delillere muvafakat etmediklerini, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, taşınmazın rayiç değeri ile edindiğini, davalı borçlu ile ticari ilişkisi bulunmadığını bu nedenle zorda kaldığını bilmesinin mümkün olmadığını, davanın öncelikle usul, ardından da esas yönünden reddini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " Davalı ... ve davalı ... yönünden (tasarrufun iptali istenen taşınmazlar başka bir tasarrufun iptali davası sonucu icraen satıldığından) davanın reddine, ... ve ... yönünden istenen ihtiyati haciz talebinin koşulları oluşmadığından reddine, İstanbul İli, Güngören İlçesi, ......
bu nedenle dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufun iptali ile davacı banka lehine cebri icra yetkisi verilmesine, ayrıca Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe mah. 5813 ada 4 parsel 6....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 25.11.2010 tarihli kati aciz belgesinin sunulmuş olmasına, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmasına, dava konusu taşınmazlardan bir kısmının ticari işletme niteliğinde olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK'nun 280.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri ile takip konusu alacak miktarı (aciz belgesine bağlanmış ise aciz belgesindeki değer) karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplaması gerekir.Harç, kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelenmelidir....
Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise, bu davaların özelliği gereği, İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz kurumu yeterli görülmemiş, İİK.281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan şartlar 281/2 maddesinde aranmamıştır. Ancak, yaklaşık ispat kuralı burda da geçerli olacak ve mahkeme hakimi bu kurala göre kanaate ulaşıp karar verecektir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur....
Mahkemece, 3.kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden bu durumda tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin tasarrufun iptali davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tasarrufun iptali davası yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
ın haline uygun, hiç ipotek edilmemiş tek meskeni olduğunu, haczedilmezlik niteliğindeki mal için iptal davası açılamayacağını, satışın gerçek satış olduğunu, ihtiyaçtan satış yapıldığını, esas kredi borçlusu şirket hakkında davacı tarafın itirazın iptali davası açmadığını belirterek; davacının davasının reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile,Dava konusu ... İli, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Caddesi ... Ada, ... Parselde kayıtlı ... nolu bağımsız bölümün davalı ...'e yapılan devir işleminin (tasarrufun) davacı alacaklı Halk Bankası lehine iptali ile; Davacı alacaklıya Babaeski 1.......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tasarrufun iptali davasının aynî dava olmayıp kişisel bir alacak davası niteliğinde olduğu, kesinleşme beklenmeden haciz ve satış istenebileceği, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasında 14.12.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 23.06.2015 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında ise 12.09.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 19.12.2013 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, bu durumda sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk kesin haczi bulunan şikayet olunan dosyasına ait olduğu, sıra cetveli düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....