Bu durumda mahkemece takibe sıkı sıkıya bağlı eldeki itirazın iptali davasında takip talebi ile bağlı kalınarak 15000,00 TL'lik alacak için itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken talepten fazlasına (18249,12 TL'ye) hükmedilmesi doğru değil ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK 353/1- b.2.maddesi gereğince, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeyle; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE; Gaziantep 2....
Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın bu miktar yönünden iptali ile takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2....
Somut olayda, davacı davalı ile aralarında yapılan avukatlık sözleşmesi uyarınca hakettiği avukatlık ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda, 12/01/2016 tarihinde açılan ve 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olan uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; .... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 12. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmadığı, davalının tüketici sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı, davalı ile arasında vekâlet sözleşmesi bulunduğunu, ... 18....
Davacı, tellallık sözleşmesi gereği cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece her ne kadar davacı tellalın taşınmaz maliki ile satışa aracılık konusunda bir sözleşme yapmadığı ve ücrete hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davaya konu sözleşme, davacı komisyoncu ile davalı alıcı arasında düzenlenmiş tellallık (simsarlık) sözleşmesidir. Dava tarihi olan 14.06.2013 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı ...' nun 520. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılan sözleşmenin geçerli olduğu ve tarafları bağlayacağı açıktır. Davacının dayandığı 06.04.2013 tarihli tellallık sözleşmesi içeriğine göre davaya konu taşınmazın davalıya gösterildiği, 03.05.2013 tarihli resmi senet içeriğine göre de dava konusu taşınmazın davalı tarafından...den satın alındığı anlaşılmaktadır....
Somut uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacağın teminine ilişkin olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Dava, itirazın iptali davası olmakla mahkemece alacak davası gibi görülerek hükümde, takibin devamına yönelik olmayan bir hüküm kurulmuş; gerekçede ise “... davacının davasının kısmen kabülüne, itirazın kabülüne karar verilen 3000 TL yönünden iptaline, davacı tarafça başlatılan icra takibinin yargılamayı gerektirir özellikler taşıması nedeniyle muayyen olmadığı sonucuna ulaşılarak icra inkar tazminatı talebinin reddine dair...” kelimeleriyle itirazın iptali kararı verilmiştir, kararın bu haliyle infaz imkanı olmadığı anlaşılmakla HMK'nun 297/son madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Davacı vekili tarafından yetkilendirme sözleşmesi ve yer gösterme sözleşmesi ile tapu suretinin mahkememize sunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının taşınmazın satışı hususunda davalı taraf ile yapmış olduğunu iddia ettiği sözleşme kapsamında komisyon bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmeyeceği hususunda ve sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığı ve taraf olan kişi bakımından yani husumet yönünden davanın görev ve yetki bakımından ve komisyon bedelleri bakımından ihtilafların bulunduğu , komisyon bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, %20 İİT'na hükmedilmesi istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır....
Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi uyarınca "(1)Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. (2)Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. (3)Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz." Davacının icap olarak nitelendirdiği 01/01/2021 tarihli belge incelenmiştir....
A.Ş. ile aralarında davaya konu 23.01.2015 tarihli simsarlık sözleşmesi imzalandığını iddia etmekte olup, davalı birleşen dosya davacısı tarafından bu iddianın kabul edilmediği, bu durumda taraflar arasında simsarlık sözleşmesi bulunduğunun ispat külfetinin davacı birleşen dosya davalısında olduğu, 23.01.2015 tarihli protokol başlıklı belgede simsarlık sözleşmesi olduğuna dair bir ifade bulunmadığı gibi sözleşme bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde davacının, davalı ile dava dışı şirketin bir sözleşme kurma imkânının hazırlandığı veya kurulmasına aracılık edildiğine dair herhangi bi ifadenin yer almadığı, davacı birleşen dosya davalısının yazışmalardan haberdar edilmiş olmasının taraflar arasında simsarlık sözleşmesi olduğunun kabulünü ispatlar nitelikte olmadığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı birleşen dosya davalısının simsarlık sözleşmesi bulunduğuna dair iddiasını usulüne uygun deliller ile ispat edemediği, birleşen dosya yönünden, birleşen dosya...