Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların kabulünde olduğu üzere, ticari satım sözleşmesi nedeniyle davalı davacıya 60 adet sıralı bono vermiştir. Davalı, bonoların bir kısmını banka havalesiyle ödediğini, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2016/17389 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen iki adet bononun çalışanları tarafından banka havalesiyle ödendiğini, kalan bonoların da elden ödenerek, bono asıllarının alındığını savunmuştur. Satım sözleşmesi ilişkisinde davalı tarafından borca karşılık bono verilmiş olması, borcun yenilenmesi olmadığı gibi, salt bononun verilmesi ile satım bedelinin ödenmiş olduğu kabul edilemez. Davacı taraf da satım sözleşmesi nedeniyle kıymetli evrak aldığında, bu kıymetli evrakları kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konu edebileceği gibi temel ilişkiye dayalı olarak da talepte bulunabilir. Ancak bu halde, senet asıllarının nerede olduğunun bildirilmesi ve senet asıllarının sunulması gerekir....

a 13.250 TL (eski TL) ödendiğini ileri sürdüğü, ancak sözleşmenin içeriğinde ''...borcun tamamı ödendikten sonra 150 m2'lik yer ifraz edilerek alıcıya verilecektir...'' ibaresinin bulunmakta olup, yargılama aşamasında ödenen bedelin bulunup bulunmadığına ilişkin mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadığı belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde, davacının tapu iptali ve tescile yönelik davasının ve sözleşme bedelinin iadesine yönelik davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 25.02.2020 tarih ve 2016/9916 Esas, 2020/1806 Karar sayılı kararı ile davacılar murisinin bir kısım davalılar murisi ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/372 ESAS - 2020/523 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan güneş enerjisi panel işinde kullanılan hücre diye tabir edilen malzemeleri satın aldığını, davalıya söz konusu malzemelerin bedeli olarak 08/11/2018 tarihinde 60.000,00 TL ve 7.500,00 TL, 23/11/2018 tarihinde 61.000,00 TL ödediğini, sonrasında söz konusu malların hırsızlık malı olduğunun anlaşılması üzerine yürütülen savcılık soruşturması kapsamında dava harici şahsa teslim ettiğini ileri sürerek, ödenen 128.500,00 TL bedelin istirdadı için başlatılan Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2019/2727 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini...

    Davalı, bahsi geçen 35.000.TL bedelli senet üzerinde teminata ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığını, bu senedin kambiyo senedi vasfında olup kayıtsız ve şartsız ödeme vaadini içerdiğini, bu senedin satım sözleşmesi dışında murise verilen borç para karşılığında alındığı ancak daha sonra taşınmaz bedeline mahsup edilmesi hususunda tarafların anlaşmaya vardığını, diğer 100.000. TL bedelli senedin ise satım sözleşmesi nedeniyle muris-borçluya yapılan ödeme karşılığında alındığını, ancak murisin tahsil ettiği 100.000.-TL ye rağmen taşınmaz mülkiyetini devretmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, taraflar arasındaki taşınmaz satımına dair sözleşmenin haricen yapılması nedeniyle geçersiz bulunduğu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade borcu bulunduğu, davalının sözleşme sırasında adına kayıtlı bulunmayan taşınmazı satması nedeniyle sözleşmenin yapıldığı tarihte ifasının imkansız olup ödenen satış bedelinin ödeme tarihindeki kur üzerinden bulunacak YTL cinsinden yasal faiziyle iadesi gerekeceğinden bahisle 815,36 YTL’nin 17.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2007/5348-8395 1-Taraflar arasında düzenlenen 17.6.1997 tarihli taşınmaz satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki sözleşmede satış bedeli açıkça 9.715 DM olarak kararlaştırılmış olup davacı dava dilekçesinde öncelikle alacağının DM olarak tahsilini istemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca, davalının maliki olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın oluşumunda davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigortalı aracın hasar bedeli 3.344 TL'nin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, ödenen bedelin TTK'nun 1301. maddesi gereğince rücuan tahsili için davalı araç maliki ile sürücüsüne yönelik başlattıkları icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca, davalının maliki olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın oluşumunda davalıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, sigortalı aracın hasar bedeli 3.344 TL'nin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, ödenen bedelin TTK'nun 1301. maddesi gereğince rücuan tahsili için davalı araç maliki ile sürücüsüne yönelik başlattıkları icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık avans iddiasına konu çekler nedeniyle fazladan yapılan ödeme iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesi uyarınca avans ödemesi olarak yapıldığı ileri sürelen ödemenin istirdadı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı yanca dava konusu çeklerin avans olarak satım sözleşmesi kapsamında davalıya verildiği, ancak davalı tarafından mal teslim edilmediği iddia edilmiş, davalı tarafından iş bu dava dosyası kapsamında cevap verilmemiştir. Çek bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyle verilir....

              Dava resmi biçimde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile harici satım sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri uyarınca taşınmaz mülkiyetini nakleden sözleşmeler resmi şekil şartına tabi olup, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz mülkiyetini aktaran sözleşmeler geçersizdir. Bu açıklamalar doğrultusunda davacılar, davalı ... ile yapılan 12.6.1984 tarihli noter satış vaadi sözleşmesine dayandıklarından ...’nın 541 sayılı parseldeki payının davacılar adına tesciline ilişkin kararda yasaya aykırılık yoktur. Ne var ki davacıların tescil için dayandığı harici satım sözleşmeleri mülkiyet aktarımı için yeterli olmamakla birlikte davalılar ... mirasçıları kararı temyiz etmediklerinden bu kişiler yönünden inceleme yapılmamıştır....

                Davalı vekili sözleşmede kararlaştırılan bedelin davacı tarafından ödenmediğini iddia ederek, davacıya yemin teklifinde bulunmuştur. Davacı taraflar arasında yapılan alım satım sözleşmesi ile ilgili yazılı belge sunmuş, yazılı belgeyi aksinin ispatı ise yazılı belge ile yapılması gerektiğinden davalının davacıya yapmış olduğu yemin teklifi reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur. -Davacının davasının kabulü ile; -Evin satın alınması esnasında ödenen bedelin dava tarihine uyarlanarak tespit edilen kısmı olan 19.118,54 TL ile evde yapılan tadilatların bedeli olan 26.565,37 TL nin toplamı olan 45.683,91 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine," karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu