Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca davacı tarafından satım bedelinin ödenmesine rağmen sözleşme konusu malın gönderilmediği iddiasına dayalı olarak satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile itirazın iptalini istemiş; bilahare tam ıslah dilekçesi ile davasını alacak davasına dönüştürmüştür. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse (yani ıslah dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) davacının artık HMK m. 180'e göre bir hafta içinde yeni (ikinci) bir dava dilekçesi vermesine gerek yoktur. Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 19/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile açık bir şekilde davasını ıslah ettiğini belirterek itirazın iptali yönünde açtığı davadaki talep sonucunu değiştirmiş olup, alacak davasına dönüştürmüştür. Bundan sonra yeni bir dava dilekçesi verilmesine gerek yoktur (bkz. Yargıtay 13....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan havalenin sözleşme kapsamında satılan daire bedellerine ilişkin olduğunun sabit olmadığını, davacının kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmemiş olması nedeniyle alacak talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, aksinin kabulü halinde dahi sözleşme uyarınca Türk Lirası üzerinden talepte bulunabileceğini, davacının sözleşmenin feshi hususunda irade açıklamasının da bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu harici konut satış sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...'ın 1999 depremi nedeniyle tahsis edilen konutu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile 20.000USD bedel ile kendisine sattığını, ancak hak sahipliği iptal edildiği için satışını vaad ettiği taşınmazın mülkiyetini geçirme borcunun ifasının imkansız hale geldiğini, davalı ...'nın da diğer davalı ...'...

      noterde düzenlenen taşınmaz satım vaadi sözleşmeleri ile davalıya satıp teslim ettiğini ve tapuya şerh verildiğini, taşınmazın ... satış bedelinin harici sözleşmede belirtildiği gibi 45.000.000.000 TL olup, davalının 10.000.000.000 TL ve 1496 SAR (558.937.487 TL) ödeme yaptığını, bakiye bedelin taksitle ödenmesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının bakiye bedeli ihtarına rağmen ödemediğini ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline,tapudaki şerhin terkinine, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin davalıya teslim edilen taşınmazı kullanmasından dolayı 3000 dolar ecrimisil alacağından düşülerek bakiyenin davalıya iadesine, taşınmazın teslimi ile karar tarihine kadar işleyecek ecrimisilin de davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

        Onama ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, zilyetliği kendisine devredilen taşınmaz üzerine davacı tarafından meyve bahçesi ve sera (muhtesat) yapıldığı ve taşınmazın dava tarihi itibariyle halen davacının kullanımında olduğu (zilyetliğinin devam ettiği) anlaşıldığından, davacının bu talep bakımından ve sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir. 2- Davacının harici taşınmaz satım sözleşmesine konu taşınmaz bedeline yönelik talebi bakımından, Dava, taraflar arasında imzalanan harici satım sözleşmesi nedeniyle ödenen taşınmaz bedelinin, keşif sonucunda ortaya çıkacak olan rayiç bedelinin işlemiş yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davacı vekili tarafından; Mahkemece dosya kapsamına sonradan elde edilerek sunulan delillerin iddianın genişletilmesi kapsamında değerlendirilmesinin doğru olmadığı, taraflar arasındaki tek ticari ilişkinin bu satım olduğu, faturalara konu bedelin banka havalesi ile ödendiği ve bu hususunun tarafların kabulünde olduğu, müvekkilinin ticari defterlerine davalı yanca düzenlenen faturanın kaydedilmediği ve bu faturalara konu emtianın teslim edilmediğinin bir kanıtı olduğu bildirilerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesi kapsamında avans olarak ödenen bedelin mal teslim edilmediğinden bahisle iadesi talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...'le harici oto alım satım sözleşmesi yaptıklarını, aracın trafikte davalı ... adına kayıtlı olduğunu, sözleşmede araç bedelinin 14.000 Euro olarak belirlendiğini, belirlenen bedeli ödemesine rağmen aracın trafikten devri yapılmadığı gibi, ihtarname göndererek ödediği bedelin davalılarca iade edilmediğini ileri sürerek, oto alım satım sözleşmesi nedeni ile ödediği 30.202,20 TL nin temerrüt tarihi olan 07.05.2009'dan itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, harici yapılmış taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili müvekkilinin müteahhit olarak iş yaptığını, davalı ile İstanbul Esenyurt İlçesinde inşa edilen bir daire için harici satım sözleşmesi yaptıklarını, dairenin tapuda davalıya teslim edilip fiilen de oturmaya başladığını ancak buna rağmen daire satış bedelinden kalan 150.000 TL'nin davalı yanca halen ödenmediğini belirterek bu hususta yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; davacı ile davalılar arasında tapuda kayıtlı olan bir kısım taşınmazların harici alım satımı konusunda harici bir satım sözleşmesi yapıldığı, ancak bu sözleşmelerde satım bedelinin yazılı olmadığı davacı tarafça dosyaya sunulan protokol başlıklı belgelerle sabittir. Tapuya kayıtlı olan taşınmazların harici satımları geçersiz olduğu için iş bu sözleşmeler de geçersiz olup, herkes aldığını iade etmek mecburiyetindedir. Her ne kadar davalılar zamanaşımı ve hak düşümü sürelerinin geçtiğini iddia etmiş iseler de dava konusu taşınmazların zilyetliklerinin davacı tarafta ve diğer mirasçılarda olduğunun bizzat davalı T5 tarafından imzalı olarak beyan edilmesi karşısında bu yöndeki savunmaları kabule şayan görülmemiştir....

              Sözleşmede açıkça, kesin alım sözleşmesi olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, satımın konsinye satım sözleşmesi olduğu değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekirken alım satım sözleşmesi kabul edilerek somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu