İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından; 27.06.2022 tarihinde, ihtiyati tedbir kararının devamı yönüyle verilen kararın kaldırılması gerektiğini, - Öncelikle HMK'nın 391/2. maddesi hükmü gereğince, ihtiyati tedbir kararının yerel mahkeme tarafından gerekçeli olarak yazılması zorunlu olduğu gibi; ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz sonucu verilen kararın da gerekçeli yazılmasının gerekli olduğunu, yerel mahkeme tarafından ise ilgili ara kararda gerekçe olarak; 'dosya kapsamında yapılan incelemede itirazın kanuni kapsamında olmadığı' şeklinde bir değerlendirme yapılarak taleplerinin gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğinin açıkça ortada olduğunu, Anayasa'nın 141. maddesi hükmü gereğince; mahkemece verilen kararların gerekçe içermesinin zorunlu olduğunu, Yargıtay 15.HD. 2013/682 Esas, 2013/1379 Karar ve 27.02.2013 tarihli ilamında; ...'...
İhtiyat-i haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyat-i haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan ihtiyat-i tedbir kurumuna ilişkin yasa maddelerinin kıyasen uygulanması gerekir. Bu cümleden hareketle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin ara kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Zira,ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK m. 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf yoluna başvurulabilecektir....
-Ancak 19.01.2021 tarihli aynı celsede "davacının duruşmada sözlü olarak yeniden ihtiyati tedbir isteminde bulunması" üzerine, 19.01.2021 tarihli celsenin 7 numaralı ara kararı ile davalının ihtiyati tedbir isteminin İİK 72/3 maddesi uyarınca tekrar kabulü ile 200.000TL olan dava değerinin %15' ine tekabül eden teminatın yatırılması üzerine, icra dosyasına yatan paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı tarafından 19.01.2021 tarihli yeni ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş, mahkeme tarafından yapılan inceleme neticesinde 11.03.2021 tarihli karar ile yeni verilen ihtiyati tedbire olan itirazın red edildiği bu kararın istinafa taşındığı anlaşılmıştır....
Davalı Kurum vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle;davacının ,davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu,ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli sebebin olmadığını,davanın esasını çözümleyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini,ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Taraflar davet edilmek suretiyle duruşmalı yapılan itiraz incelemesinde ;itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Kurum vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle;davacının ,davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu,ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli sebebin olmadığını,davanın esasını çözümleyecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini,ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İhalelere katılmaktan yasaklama kararının hukuka aykırı olması halinde açılacak iptâl davasına bakma görevi de idari yargıya aittir. İdarenin tasarrufunda olan ve idari yargının görev alanına giren bir işlemin idarece tesis edilmemesi için adli yargı merciince ihtiyati tedbir kararı verilemez. "(Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 02/10/2013 tarih 2013/5409 E.-2013/5373 K. ) İhalelere katılmaktan yasaklama kararının hukuka aykırı olması halinde açılacak iptâl davasına bakma görevi de idari yargıya aittir. Adana 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve 27/07/2021 tarihli ara kararlarıyla verilen, teminat mektubunun para çevrilmesinin durdurulması ve ihaleden yasaklılığın dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararları 4734 sayılı kanunun 34 ve 58. maddeleri kapsamında açıkça hukuka aykırıdır. Bu sebeple her iki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerekir. İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin kararı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sırasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir konulmasına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını, dava konusu taşınmazın mal kaçırma gayesi ile davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini, tapu bilgileri verilen taşınmazın kaydına İİK 281/2 gereğince ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmiş, ihtiyati tedbirin kaldırılması davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, mahkemece talebin reddedilmesi üzerine red kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İhtiyati haciz kararının kaldırılması için açılan duruşmada davalı vekili mazeret sunarak katılamamış, dosyaya sunmuş olduğu itirazları mahkememizce değerlendirilmiş ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine karar verilerek; -Mahkememizin 14.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine," karar verilmiştir....
nın 390/3 maddesi gereğince henüz yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu" ifade ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılması isteğinin reddi" kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davacı tarafça, dava konusu bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş, mahkemece, tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Üzerine ihtiyati tedbir konulması istenen taşınmazın uyuşmazlık konusu olması, sunulan delillerin yaklaşık ispat bakımından dava aşaması itibarıyla ihtiyati tedbir yönünden yeterli olması, mevcut durum ve aşamada meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedeniyle, ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş olması yerindedir....
Davalı vekili kararı istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması taleplerinin ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair karara itirazının reddedilmiş olduğunu mahkemece verilen red kararının hukuka aykırı olduğunu mahkemece teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü, kurum açısından telafisi imkansız zararlara yol açacağını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 392. maddesi uyarınca, kural olarak, ihtiyati tedbir talep eden kişi, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğunu davacının talebinin resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanmadığı halde mahkeme gerekçesini açıkça belirtmeksizin teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu dava konusu ilacın Sağlık Uygulama Tebliğinde bedeli ödenecekler listesinde olup olmadığı,...