WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ile davalı ..... ... .......şletme Kooperatifi aralarındaki davalı işletme kooperatifinin kararlarının iptali ve ihtiyati tedbir davasına dair ... .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen ....05.2012 günlü ve 2011/572 sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin reddine dair kararın bozulması hakkında Dairece verilen 09.07.2012 günlü ve 2012/7685-8845 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 219,00 TL para cezası ile aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme red harcının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın red edildiğini, tedbirin 593 ada, 24 parselde kat irtifakı kurulması için geçici olarak kaldırılması ve davacıların tapu iptali ve tescilini talep ettiği, 593 ada. 16 ve 18 parsele denk gelecek T4 adına kayıtlı 73 m2 lik bölüm ve bölümlere ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulması gerektiğini, hak dengesinin gözetilmesi gerektiğini, taleplerinin hukuka uygun olduğuna ilişkin benzer mahkeme kararlarının bulunduğunu, davacının tedbirle sağlayacağı menfaat düşünülürken müvekkili şirket ve 3.kişilerin mağduriyetinin göz önünde bulunup değerlendirilmediğini, davacıların haklı olup olmadığının yargılamayı gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir şerhinin ve davalıdır şerhinin hakkaniyete kanuna, usul ve hukuka aykırı olması nedeniyle 02/11/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve mahkemenin ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhinin kaldırılmasına, aksi...

    İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafından açılan tasarrufun iptali davasında İlk Derece Mahkemesinin tensip kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ret edilmiş ve bu ret kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş iken karar sonucu beklenmeden Mahkemenin 20.10.2020 tarihli kararı ile dava konusu taşınmaz hakkında resen ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati reddi kararları nihai kararlardan olması nedeniyle istinafa tabi olup ve istinaf yoluna başvurulması nedeniyle Mahkemenin derdest istinaf başvuru sonucunu beklemesi gerekir iken üstelik tedbir sebeplerinde değişiklik bulunmadan usule uymayan şekilde dava konusu taşınmaza konulan 20.10.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararı ve bu karara itirazın reddine ilişkin 11.11.2020 tarihili kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Dairemiz kararı sonrasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemi üzerine İstanbul Anadolu 2....

      İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen ipotek şerhine dayanılarak taşınmazın satış işlemleri tamamlanmış ve satış ilanı düzenlenmiş iken mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilerek taşınmazın cebri icra yoluyla satışının önüne geçildiğini; davalı, istinaf başvurusuyla yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararını kaldırmak; böylelikle cebri satış işlemlerini tamamlayarak davayı konusuz bırakma gayretinde olup hukuka uygun verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine karar verilmesini, talep etmiştir. DELİLLER: Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/208 Esas sayılı 09/09/2021 Tarihli İhtiyati Tedbire İtirazın Reddi Kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....

      Köyü, ... ada, ... parselin üçüncü kişilere devir ve bağışının önlenmesi yönünden takdiren 500.000,00 TL teminatla ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 12.10.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının aynen devamına, 12.10.2021 tarihli ve kesin olarak ihtiyati tedbir kararında 500.000,00-TL teminata dair karar verildiğinden, ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına karar verildiği, istinaf ilamında da anıldığı üzere tedbir kararının kesin olarak verildiği, dosyanın geldiği aşama ve dosya muhteviyatında yer alan bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde tedbir kararı akabinde değişen herhangi bir durumun bulunmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine'' dair ara karar verilmiştir. İSTİNAF EDEN: Davalı avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi, herhalde yargılama sırasında durum ve koşullar değişmeksizin talep edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması veya ihtiyati tedbir kararı verilmesi hakkındaki taleple ilgili mahkemece verilecek her bir karara karşı tek başına istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Ancak bu durum işin esasıyla ilgili verilen nihai hükmün incelenmesi sırasında ihtiyati tedbirle ilgili kararın da incelenmesine engel teşkil etmez....

        Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi, herhalde yargılama sırasında durum ve koşullar değişmeksizin talep edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması veya ihtiyati tedbir kararı verilmesi hakkındaki taleple ilgili mahkemece verilecek her bir karara karşı tek başına istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Ancak bu durum işin esasıyla ilgili verilen nihai hükmün incelenmesi sırasında ihtiyati tedbirle ilgili kararın da incelenmesine engel teşkil etmez....

        Madde kapsamı ve Yargıtay içtihatları birleştirme genel kurulunun 2017/7 Esas, 2019/2 karar sayılı 22/03/2019 tarihli içtihatı birleştirme kararı kapsamında kısmi reddine kaldırılarak icra hukuk mahkemesine takdir edilen icra inkar tazminatını dava sonuçlanıncaya kadar tehirine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul 2. İcra müdürlüğünün 2020/664 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine davalı tarafça itirazın kaldırılması için icra mahkemesinde dava açıldığı, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/45 E. 2021/950 K. Sayılı kararı ile itirazın kesin olarak kaldırılması isteğinin kısmen kabul, kısmen reddine ve icra inkar tazminatına karar verildiği, sonrasında davacı tarafça derdest davanın açıldığı görülmüştür....

        tedbir kararı ile genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasının usul, yasa, Yargıtay Kararları ve doktrine açıkça aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının gerekçesiz olarak verildiğini, somut olay özelinde hiçbir gerekçeye yer verilmeden hiçbir delil incelenmeden karar verildiğini, tedbir kararının hiçbir şekilde gerekçelendirilmeyip, hangi maddi dayanağa yahut hukuki delile dayandırıldığının bildirilmediğini, kararın salt gerekçesiz olması nedeniyle dahi usule, yasaya, Anayasaya aykırı olduğundan ivedilikle kaldırılması gerektiğini, HMK' nun 390(3) maddesi hükmü uyarınca yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini bildirmiş, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, kaldırılması mümkün değilse davacının payının yüzde onbeşinden az olmamak üzere teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu