İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15/12/2021 tarihli 2021/442 Esas 2021/486 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine; "a-Borçlunun 720,00 TL için kısmi itirazının geçerli olduğunun tespiti ile davacı alacaklının 24/11/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetinin REDDİNE, b- Davacı alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin KABULÜ ile borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına, itiraz edilmeyen alacak yönünden takibin devamına, c-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, d-Davacı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL vekalet ücretinin, davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine, e-Davalı borçlu kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacı alacaklıdan alınarak davalı borçluya ödenmesine, f-Davacı tarafından yapılan 250,00- TL yargılama giderinden 125,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2023/90 ESAS 2023/141 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla tahsilat-tediye makbuzu dayanak gösterilerek Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2023/8387 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının borçlu olmadığına ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu ve itirazının yerinde olmadığını belirterek borçlunun icra takibine itirazının kaldırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep...
Derdestlik, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar. Bu durumda, davanın açıldığı 30.10.2008 tarihinde derdest bir dava bulunmadığından, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Kabule göre; mahkemece davalının derdestlik ilk itirazının kabul edilmesi nedeniyle, HUMK.nun 194. maddesi hükmü uyarınca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerine, derdestlik itirazının kabulü şeklinde hüküm kurulması isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SAYISI : 2023/İHK-12098 HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Davalı vekilinin itirazının reddi, davacı vekilinin itirazının kabulü, ... kararının kaldırılması, başvurunun kabulü SAYISI : K-2022/281049 Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulü ile 45.045,69 TL tazminata karar verilmiştir....
Mahkemece, davalı kiracının itirazının iptaline, icra inkar tazminatına, tahliye ile ilgili olarak İİK 269/c maddesi uyarınca icra mahkemesince karar verilmesi gerektiğine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından tahliye istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 10.09.2012 tarihli, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 04.12.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen kira bedelleri ile kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuş, ödeme emri davalı kiracıya 16.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, 20.12.2013 tarihinde süresinde davalı tarafından takibe itiraz edilmiş, itirazın davacı vekiline 02.05.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 16.12.2014 tarihinde eldeki dava açılmıştır. Davacı kiraya veren icra takibi sonrasında dilerse İ.İ.K' nın 68.maddesi gereğince icra mahkemesinden davalı borçlunun itirazının kaldırılması ile birlikte tahliye, dilerse İ.İ.K' nın 67.maddesi genel mehkemeden davalı borçlunun itirazının iptali ile tahliye isteminde bulunabilir....
Mahkemece; Davacının itirazın kaldırılması talebinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/54818 Esas sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, davanın kabulü ile, davalının Mimarsinan OSB 7.Cadde No: 2 Melikgazi/KAYSERİ adresindeki taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Ödeme emrine davalı borçlu kefil tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, takibe dayanak icra dosyasında bulunan örnek 13 ödeme emrinin borçluya 26.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafın kefil olduğu sözleşmenin süreli olması nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürdüğü, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 20. maddesine göre sözleşme 1 yıllık olarak düzenlenmiş olsa da sona ermesinden 1 ay önce taraflar yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları sürece sözleşme yenilenmiş sayılacağından ve bu sözleşme hükmünde kefil yönünden bir istisnaya yer verilmediğinden borçlu kefilin itirazının haksız olduğu gerekçesiyle borçlu kefilin itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı kefil tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe kefil tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiracının kiralanandan tahliyesi istemlerine ilişkindir....
Davalı borçlu tarafından ödeme emri tebliği üzerine borca itiraz edilmiş, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması için dava açılmıştır. İcra Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile borçlu itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmiş olup, yargılama sonrasında verilen bu karar ile dava konusu itiraz kaldırılmış olduğundan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava tarihinde itirazın kaldırılması davası devam ettiğinden davacı tarafından dava sonucu beklenmeden dava açılmış olması nedeniyle lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalı borçlu tarafından ödeme emri tebliği üzerine borca itiraz edilmiş, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması için dava açılmıştır. İcra Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile borçlu itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmiş olup, yargılama sonrasında verilen bu karar ile dava konusu itiraz kaldırılmış olduğundan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava tarihinde itirazın kaldırılması davası devam ettiğinden davacı tarafından dava sonucu beklenmeden dava açılmış olması nedeniyle lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekmektedir. Dava, davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhinde başlatılan tahliye talepli icra takiplerinde borçlunun itirazının kaldırılması ve tahliyeye ilişkindir. Alacaklının talebinin takip hukukuna yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye niteliğinde olduğundan, başvuruyu esastan inceleme ve değerlendirme görevi anılan madde uyarınca icra mahkemesine ait olduğundan, davalının göreve ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....