"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, kooperatifler yasasından doğan menfi tesbit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 11.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gelen yazı cevabı üzerine Mahkememizin 10/10/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekiline çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açmak ve istirdat davası açıldığına dair belgeleri sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiş verilen kesin süre içerisinde istirdat davası açmadığı veyahut mahkememize bildirmediği takdirde işbu çek üzerindeki ödeme yasağının kaldırılarak işbu çek yönünden davanın reddine karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekilinim Mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde istirdat davası yönünden hak sahibi konumunda olmadıklarından ve hukuki yararları olmadığından 10.10.2022 tarihli ara karar uyarınca istirdat davası açılmayacağını beyan ettiği görülmüştür. Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda davacı tarafça dava konusu çeki dava sırasında elinde bulunduran kişiye karşı dava açılmamış olduğundan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Çekin ibraz edilip edilmediği hususunda ilgili bankalara müzekkere yazıldığı ve verilen cevabi yazılarda davaya konu çekin bankaya ibraz edildiğinin bildirildiği, bunun üzerine davacı tarafa çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açması için süre verildiği, davacı vekilince 20.01.2022 tarihinde sunulan dilekçe ile , 12.01.2022 tarihli celsede davaya konu çekin bankaya ibrazının, mahkemeye ibraz edilmiş gibi kabul edilerek ve buna göre istirdat davası açmak üzere taraflarına süre verildiği, davaya konu çekin mahkememize ibraz edilmediği ve bu nedenle taraflarınca istirdat davası açılmayacağı hususlarının bildirilerek duruşma günü beklenmeksizin karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
İşbu hükmün de davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 28.05.2018 tarihli ilamıyla davacılardan ...’ın menfi tespite yönelik istirdat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacı ...’ın istirdat talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemizin 05.11.2015 tarihli bozma ilamında davanın kabulünün gerektiğinin belirtildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği nazara alındığında bozmanın gereği yerine getirilerek davacı ...'ın istirdat talebinin kabulüne hükmedlimesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Uyuşmazlık daha önce sonuçlanan menfi tespit ve istirdat davasında istirdatına karar verilen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İİK'nın 72/7 maddesi uyarınca istirdat davaları ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılabilir. Bu 1 yıllık süre hak düşürücü süre olup re'sen gözetilmelidir. Asıl alacak yönünden uygulanması gereken sürenin asıl alacağın fer'i niteliğinde olan faiz alacağı yönünden de uygulanacağı kuşkusuzdur. Somut olayda ödeme tarihi ile iş bu faiz alacağının talep edildiği bu davanın açıldığı tarih arasında 1 yıllık süre geçtiğinden davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası, İcra Tetkik Mercii kararı, Asliye Ceza Mahkemesi dosyası, 24.07.2002 ve 27.08.2002 tarihli icra dosyasına yapılan harici ödemeleri gösteren belgeler, davacı vekilinin 28.04.2010 günlü ikinci kez ödenen 35.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 27.08.2002'den itibaren yasal faizi ile tahsili için davanın istirdat davası olarak devamını talep eden dilekçesi, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre davanın istirdat davası olduğu, davanın 21.000,00 TL üzerinden açıldığı, istirdat dilekçesinde talep edilenin ise 35.000,00 TL olup eksik harcın yatırılmaması ve dosyaya sunulu iki belgede de ödenen miktarın belirtilmemesi dikkate alınarak davanın dava dilekçesindeki bedel üzerinden kısmen kabulüne, 21.000,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 24.07.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdat davası olup bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, dava konusu alacakların temerrüt faizi olması nedeniyle tekrar temerrüt faizi yürütülmesi istemlerinin istirdat davaları bakımından reddine karar verilmiştir. Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir. 1-Asıl dava İle birleşen 7 dava istirdat; birleşen bir dava (2001/446 Esas), menfi tesbit istemine İlişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/543 Esas KARAR NO : 2022/233 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/11/2020 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacının --- keşidecisi .---- numaralı çeki kaybetmiş veya çaldırmış bulunduğu,--- Esas sayılı dosyasındaki yargılama neticesinde ödemeden men kararı verilmiş olup teminat da yatırıldığı, ödemeden men kararı aldırttığımız çek davalı tarafından --- ibraz edilmiş olup, yargılamanın bu aşamasından sonra mahkemece tarafımıza istirdat davası açmamız için süre verildiği, davalı tarafından haksız olarak bankaya ibraz edilmiş ve el konulmuş bulunan müvekkilime ait çekin tarafımıza iadesini , kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ,yargılama giderleri ile ---ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği...
a ait çekin son hamilinin bilinmesi nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre vermiştir. Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir. Çekin son hamili davalı ...Bankası Anonim Şirketi olmayıp çek ciro silsilesinde de görüldüğü üzere çek aslını mahkememize sunan ...Şirketi'dir....