Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili, 08.01.2015 tarihli hacze konu menkullerle ilgili üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için ileri sürüldüğünü belirterek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı üçüncü kişi vekili, yasal süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Davalı alacaklı vekili, İcra Müdürlüğü işleminin Usul ve Yasaya uygun olduğunu, davacı Bankanın borçlunun hesapları üzerinde rehin hakkı bulunsa da şirketin tüm hesaplarını kapsamadığını, ayrıca istihkak davası süresinde açılmadığından reddini savunmuştur. Mahkemece, borçlu şirket hakkında kesinleşen takip nedeni ile Bankaya 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği, bankanın rehin hakkı nedeni ile 1. haciz ihbarnamesine itiraz ettiği, bunun istihkak istemi olduğu kabul edilerek istihkak itirazı hakkında karar verilmesi için varakanın mahkemeye gönderildiği, ......

      Şu halde üçüncü kişi T3 adına istihkak iddiasında bulunması geçerli değildir. Zira hacizde yer almayan 3.kişinin mahcuzlara ilişkin istihkak talebi olmadığı gibi daha sonraki süreçte süresi içerisinde icra dosyası kapsamında istihkak iddiasında bulunmamıştır. Bu nedenle ortada geçerli bir istihkak iddiası yoktur. İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda " haciz sırasında hazır bulunan Musa Demirkıran ve Mehmet Özateş istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden değil" denilmekle bu husus tespit edilmekle birlikte, davalı 3.kişinin cevap dilekçesindeki beyanları istihkak iradesi olarak değerlendirilmesi isabetli değildir. Zira her dava açıldığı tarihteki koşullar içerisinde değerlendirilmesi gerektiği gibi istihkak iddiasının da süresi içerisinde icra dairesine bildirilmesi ve oluşacak duruma göre İİK. İstihkak prosedürünün işletilmesi gerekmektedir....

      varılması, istihkak iddiasının ispat edilemediği şeklinde değerlendirilemeyeceğini, nitekim şirketler arasındaki organik bağ açıkça ortaya koyulduğuna göre salt istihkak iddiasına konu malların 3. kişi şirkete ait olduğu kanaatine dayanılarak istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin mümkün olmadığını, keza borçlu şirketin, esasen istihkak iddiasında bulunan şirketin borçlardan kurtulmak amacıyla kullandığı paravan şirket olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istihkak iddiasının kabulü ile hacizli mallar üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

      İstihkak iddiası tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, icra takip dosyası ve haciz tutanağı incelendiğinde; üçüncü kişi ya da onun adına temsilcisi, vekili vb. yetkili bir kişinin istihkak iddiasında bulunmadığı, kim olduğu haciz ve dosya kapsamından tespit edilemeyen İsmail Fedakar isimli kişi tarafından Özgür Fedakar adına istihkak iddiasında bulunduğu, icra müdürünün üçüncü kişiye istihkak iddiasında bulunma olanağını tanımadan doğrudan İİK’nun 99. maddesini uygulayarak alacaklı tarafa dava açması konusunda 7 gün süre verdiği anlaşılmaktadır....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/403E-2020/1287K sayılı kararı ile geçerli istihkak iddiası bulunmadığından 02.03.2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına verilmiş ise de; hacizden sonra süresi içerisinde istihkak iddiasında bulunan şirket vekili tarafından 05.03.2020 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasına ilişkin beyanda bulunulduğundan, istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası olduğundan iddianın geçersiz olduğuna ilişkin davacı vekilinin iddiası yerinde bulunmamıştır. Ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edilmediği, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, haciz mahallinde borçlu şirketlere ait belge bulunmadığı, haciz adresinin istihkak iddiasında bulunan şirketin sicil adresi olduğu görülmekle mülkiyet karinesi istihkak iddiasında bulunan şirket lehine olduğundan aksinin alacaklı tarafından ispatı gerekir....

      Uyuşmazlık, 3. kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin ileri sürdüğü istihkak iddiasını kabul etmemiş olması gerekir. Borçlu, haczedilen malın 3. kişiye ait olduğunu bildirmiş, veya 3. kişinin istihkak iddiasının kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük sürede itiraz etmemiş ise istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından borçlunun açılacak istihkak davasında davalı olarak gösterilmesi gerekmez, dava sadece alacaklı hasım gösterilmek suretiyle açılır. Somut olayda, yokluğunda yapılan 30.09.2011 günlü haciz işlemine ait tutanağın 15.12.2011 tarihinde 103 nolu davet kağıdı ile birlikte borçluya tebliğ edildiği, borçlunun da 21.12.2012 tarihli dilekçe ile haczedilen malların borçlu şirkete ait olmadığını beyan ettiği, istihkak iddiasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır. O halde artık davada borçlunun hasım gösterilmesi gerektiğinden söz edilemez....

        Dava alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 17.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında ve İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

          Haczi öğrenme tarihi belli olmayan davacı İcra Müdürlüğüne verdiği 9.4.2010 tarihli dilekçede haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunmuş, istihkak iddiası 12.5.2010 tarihinde alacakalıya tebliğ edilmiş ve davalı alacaklı süresi içinde 14.5.2010 tarihinde istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK.nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse dava açma süresi henüz başlamış olmayacağından 3. kişi davasını, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenene kadar açabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.nun 97/6) somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 18.5.2010 tarihli karar davacıya 28.6.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir....

            Davalı (borçlu) vekili, istihkak iddiasını kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı ve borçlu şirket arasında ortaklar itibarı ile organik bağ bulunduğu, aynı adreste faaliyet gösterdikleri,davacının istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bir fatura sunamadığı“ gerekçesi ile şikayetin ve istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkında dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir. Mahkeme davayı, üçüncü kişinin istihkak iddiası olarak kabul edip, İİK’nun 97/11.maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulünü uygulayıp, istihkak iddiasının reddine karar vermiştir. Bu durum karşısında, hüküm fıkrasında şikayetin reddine de karar verilmiş olması işin esasına etkili görülmediğinden tek başına bozma nedeni yapılmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu