Takip hukukuna dayalı istihkak davalarında davanın dinlenebilmesi için öncelikle takip konusu alacağın gerçek olması gerekmektedir.Davacı 3.kişi alacağın gerçek olmadığı ve takibin danışıklı olduğu iddiasında bulunmaktadır.Bu nedenle alacağın gerçek olup olmadığının tesbiti amacı ile borçlunun ticari defterinde bu borcun dayanağının araştırılması gerekmektedir. Öte yandan, davalı borçlu ise davacı şirketin de aralarında bulunduğu TEMSA grup ile bir adi ortaklık kurduklarını ve hacizli malların bu ortaklık kapsamında haciz adresinde bulunduğunu belirtirken, davacı 3.kişi, adi ortaklığın gerçekleşmediğini ileri sürmektedir....
Somut olayda adi ortaklığın ticari faaliyette bulunarak, mal tedarik ettiği ve sağladığı mallara karşılık temsilcisi aracılığıyla ortaklık adına çek keşide ettiği görülmektedir. Dolayısıyla bu borç, ortakların şahsi borcu olmayıp, adi ortaklığın borcudur....
Dava dilekçesinde dava konusu mahcuzların başka bir firmadan 3. kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetlerinin 3. kişiye ait olduğu iddia edilmiş olup, 3. kişinin dava dilekçesinde mahcuzların mülkiyetinin adi ortaklığa ait olduğuna ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. O halde Mahkemece, 3. kişinin kendi lehine mülkiyete dayalı istihkak iddiasında bulunduğu gözetilerek, tarafların buna ilişkin tüm delilleri toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Şirketine ait olduğunu beyan etmiş ise de, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Buna göre davalı üçüncü kişinin, davalı Kentsel... Şirketi adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli olmadığından, davacı alacaklının İİK’nin 99.maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup, 6100 sayılı HMK’nin 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Kumluca İcra Müdürlüğü’nün 2009/4709 Takip sayılı dosyasından 5.6.2010 tarihinde haczedilen mahcuzlarla ilgili davalı 3. kişi ...'nin istihkak iddiasında bulunduğunu davalıların karı koca olup istihkak iddiasının muvazaaya dayalı olduğunu belirterek davalı 3. kişi ...'nin istihkak iddiasının kaldırılarak %40 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, haczin yapıldığı taşınmazın müvekkili tarafından 15.8.2008 tarihinde kiralandığını haczedilen sera malzemelerinin müvekkiline ait olduğunu, üretilen sebze ve meyvelerinde müvekkili tarafından satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstihkak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm, taraflara ortak murislerden intikal eden tarım arazileri açısından miras payı miktarında ürün bedeli istemi ve menkul mallar için adi istihkak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2008 (pzt.)...
Dava, alacaklının istihkak iddiasına karşı çıkması üzerine alınan takibin devamı kararı uyarınca açılmıştır. Öte yandan adi ortaklıkta, bir ortağın alacaklılarının haklarını, sadece ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceği yönünde BK’nun 534. maddesinin açık hükmü bulunmaktadır. Somut olayda, doğrudan adi ortaklığın mallarının haczedilmesi yasaya aykırıdır. Diğer yandan, haczin yapıldığı yer ne takip adresi ne de ödeme emrinin tebliğ edildiği yerdir. Takip borçlusu ile davacının aynı adreste ticari faaliyetini sürdürdüğü yönünde her hangi bir belge ele geçmemiş, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğü yönünde bir kanıt da dosyaya yansımamıştır....
dahi aynı olduğunu, istihkak iddiasının kötüniyetli olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile davalının istihkak iddiasının ortadan kaldırılarak haczin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra mahkemesinin 31/12/2015 gün, 2015/1134 E. 2015/1176 K.sayılı adi ortaklığın istihkak iddiası yönünden 3.şahsa istihkak davası açmak için süre verildiği görülmüştür. Mahkemece bilirkişi raporu aldırıldığı, bilirkişi raporunda haciz işlemini adi iş ortaklığının çalışma sahasında yapıldığı için davacı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunabileceğini belirtmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığına ait 14/02/2017 tarihli müzekerre cevabından Ser İnşaat Ticaret Ltd.Şti- T1 Ltd Şti iş ortaklığının tarh dosyasının incelenmesinden A. Öveçler Mah. 1322 Cad. 45/5 Çankaya/Ankara adresinde toki karaman inşaatı nedeniyle 07/05/2015 tarihi itibariyle faaliyete başladığı, 29/12/2016 tarihi itibariyle faaliyetine son verdiği görülmüştür....
İflas idaresi; istihkak iddiasını reddederse, üçüncü şahsa icra mahkemesinde istihkak davası açması için yedi günlük bir mühlet tayin ve tebliğ eder. Bu mühleti geçiren üçüncü şahıs, masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır….” hükmünü öngörmüştür. Buna göre; iflas idaresi, tasfiyenin adi şekilde yapılmasına karar verip bunun İİK’nun 219. maddesi uyarınca ilanını kararlaştırırsa, yapılacak ilanda istihkak iddiasında bulunmak isteyenlere de ilandan itibaren bir ay içinde kanıtlarını sunarak istihkak iddialarını kaydettirmelerini bildirir. Bir aylık sürenin geçmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından sonra masadaki mallar paraya çevrilir. Mal paraya çevrildiğinde ise istihkak iddiası, malın masaya giren bedeli için ileri sürülebilir. Dava değeri de satış bedeline dönüşür. Şu halde iflasta istihkak iddiası, iddiaya konu malın satışından elde edilen bedelin paylaştırılması sonuçlanıncaya kadar ileri sürülebilir....