Dava üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu haczin 21.08.2015 tarihinde yapıldığı, haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklının istihkak iddiasını kabul etmemesi nedeniyle İİK'nin 96-97. maddeleri uyarınca prosedür işletilerek, Bursa 1....
Davacı üçüncü kişinin tazminat talebine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nin 97/13. maddesi, "İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa, alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.'' hükmünü taşımaktadır. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, üçüncü kişinin açtığı istihkak davası nedeniyle alacaklı yararına İİK’nin 97. maddesinin 13. fıkrasında öngörülen tazminata hükmedilebilmesi için ilk şart, istihkak davasının reddine karar verilmiş olmasıdır. İstihkak davası açıldıktan sonra takipten feragat, takibin iptali, haczin kaldırılması ve temyize konu olayda olduğu gibi, borcun ödenmesi vb durumlarda davanın konusu kalmayacağından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Bu durumda da davanın esası hakkında bir karar verilmediğinden alacaklı yararına tazminata hükmedilemez....
Birleşen dosya 2020/443 Esas sayılı dosyada 17/09/2020 tarihinde haczedilen mahcuzlar üzerinde istihkak iddiası bulunmakla; davalı alacaklı tarafından borçlu Aydın Balcı'nın borcu nedeniyle 17/09/2020 Tarihinde haciz yapıldığı, davacının istihkak iddiasında bulunduğu, haciz mahallinde borçlunun hazır olması ve haciz mahallinde çalışıyor olduğunun haciz zaptında kayıt edilmesi karşısında mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve ispat yükünün davacı 3. kişide olduğu kanaatiyle yapılan yargılamada; borçlunun davacı 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 27.07.2011 yerine, şikayet tarihi olan 22.09.2011 olarak gösterilmesi; 2) Borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan takipte 01.08.2008 tarihinde haczedilerek işyerinde haciz tarihinde finans müdürü olarak çalışan sanığa yediemin olarak bırakılan eşyalar hakkında istihkak iddiası nedeniyle 26.08.2008 tarihinde Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi’ne istihkak iddiasının kaldırılması talepli dava açıldığı, 14.12.2010 tarihinde sözkonusu davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, istihkak davasının derdest olduğu dönemde İİK.nun 97. maddesinin 8. fıkrası hükmü uyarınca satış isteme süresinin duracağı, İİK.nun 108. maddesine göre haczi muvakkat olan alacaklının satış talebinde bulunamayacağı ve İİK.nun 106. maddesindeki sürelerin cereyan etmeyeceği şeklinde düzenlemeler karşısında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 18.İcra Müdürlüğünün 2009/3413 Esas,Kayseri 2.icra Müdürlüğünün 2009/365 sayılı dosyasından, borçlu ... Isıtma ve soğutma San.ve Tic.Ltd 'nin borcu nedeniyle ... ... inşaat şantiyesinde 26.06.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı 3.kişi ... İnş.Yapı End.San. Tic ...nin istihkak iddiasında bulunduğunu,mahcuzların müvekkili şirket tarafından borçluya satılan mallar olduğunu belirterek 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı (alacaklı) vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 30.6.2009 gün ve 2008/20748-2009/10127 sayılı ilamı ile “3.kişinin istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırma amacını içerdiği ve mahcuzların leasing sözleşmesinde yazılı bulunan mallar olduğunun da belirlenememiş olması nedeniyle, davanın kabulü gerektiğinden” bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı (alacaklı) vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 30.6.2009 gün ve 2008/20748-2009/10127 sayılı ilamı ile “3.kişinin istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırma amacını içerdiği ve mahcuzların leasing sözleşmesinde yazılı bulunan mallar olduğunun da belirlenememiş olması nedeniyle, davanın kabulü gerektiğinden” bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Her ne kadar davacı vekilince haczedilen menkullerin kendilerine ait olmadığından haczin kaldırılması talep edilmiş ise de ; İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de açıkca izah edildiği üzere istihkak iddiasında bulunma hakkı var iken borçlunun istihkak davası açma hakkı bulunmamaktadir.. İstihkak iddia eden veyahut takip alacaklısı tarafından istihkak iddiasının reddine dair dava yoluyla haczedilen menkullerin haczinin kaldırılması hukuken mümkündür. Davacının anılan hususlarda dava açmaya ehliyeti bulunmadığından aktif husumet nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK 355 gereği sınırlı ve kamu düzenine aykırılık yönünden ilamın denetlenmesinde de mahkeme kararının kaldırılmasını gerektirir hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE dair aşağıdaki şeklide oy birliğiyle hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
İcra Müdürüğünce yapılmış herhangibir menkul mal ve para haczi olmadığı ,istihkak iddiasında bulunan davacı tarafından icra dosyasında paranın resen yatırılmış olması nedeniyle icra müdürlüğünce yapılmış haciz olmadığından istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve katılma yoluyla davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı alacaklı vekili, fiili haciz yapılmadığından ve borç davacı 3.kişi tarafından ödendiğinden istihkak davası açılamıyacağını, ayrıca davacı ile borçlu arasındaki işyeri devri nedeniyle de davanın İİK 44 ve BK 179 madde gereğince reddi gerektiğini belirtereke %40 tazminatın tahsilini savunmuştur. Borçlu savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre;... İcra Müdürüğünce yapılmış herhangibir menkul mal ve para haczi olmadığı, istihkak iddiasında bulunan davacı tarafından icra dosyasında paranın resen yatırılmış olması nedeniyle icra maüdürlüğünce yapılmış haciz olmadığından istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve katılma yoluyla davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....