Davalı alacaklı tarafından sunulan iddialar ancak İİK 99. maddesine göre açılacak istihkak davasında incelenebilecek hususlar olup, İİK 97/a maddesindeki yasal karinenin borçlu dolayısı ile alacaklı lehine olduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Ayrıca İİK'nun 97. maddesi gereğince icra müdürlüğünce dosyanın icra mahkemesine gönderilmesi sonucu takibin devamına ilişkin verilen karar 3. kişinin İİK'nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceğine ilişkin şikayetinin esasının incelenmesine emsal veya engel teşkil etmez....
İİK’nun 97/3. maddesinde: “…Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.…“ düzenlemesi ve aynı maddenin 13. fıkrasında ise: “…Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, istihkak davalarında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması, istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin (ya da satışın) talikine de karar verilmiş olması gerekir. Esasen, buradaki tazminatın kötü niyet değil; gecikme tazminatı olarak nitelendirilmesi gerekir....
Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş .//.. sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca dava açabilmesi için öncelikle üçüncü kişinin geçerli bir istihkak iddiasında bulunması gerekir. Diğer yandan, İİK’nun 97. maddenin 9. fıkrasında: “…Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 28.07.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Adem Topraklı’nın borçlunun kardeşi olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
İİK’nun 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötüniyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlenmedir. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
KARŞI OY YAZISI Dava, İİK'nun 5. maddesinde düzenlenen icra memurunun kusurlu davranışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İİK'nun 79. maddesi uyarınca haczedilecek mallar başka yerde ise, esas icra dairesi haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar. Talimat icra dairesinin görevi, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmektir. Yapılan haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa bu iddia ili ilgili İcra İflas Kanunu'nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair karar, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verilir. Zira anılan işlem İİK'nun 79. maddesi kapsamında değildir....
ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi şirket arasında akdedilen 25/09/2019 tarihli 06572 yevmiye nolu İşletme Devri Sözleşmesi (TBK'nın 202. maddesi) sebebiyle İİK'nın 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle icra müdürünün İİK'nın 96. ve 97. maddelerini tatbik ederek istihkak prosedürünün işletilmesine karar verilmiştir....
Nitekim İcra Müdürlüğünce, istihkak iddiası üzerine İİK'nın 97. maddesi gereğince takibin devamı ya da durdurulması hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesi'ne gönderildiği, İcra Mahkemesi'nce takibin devamına karar verildiği görülmektedir. Mahkemece, alacaklı vekilinin yaptığı şikayet başvurusu üzerine, istihkak değerlendirmesi yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olup; İcra Müdürlüğü'nce verilen 27.05.2014 tarihli ret kararı açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle yerinde olduğundan şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK'nin 97. maddesi gereğince takibin devamına ilişkin verilen kararın kesin nitelikte olduğu, üçüncü kişi vekilinin kesin olarak verilen kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davası açma hakkının bulunduğu, bu nedenle Müdürlükçe oluşturulan işlemin kaldırılmasını, İİK'nin 99. madde hükmü uyarınca işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmede hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı üçüncü kişi takibin devamına ilişkin verilen karar üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde istihkak davası açtığından, şikayet yoluna başvurmada hukuki yararının bulunduğu, haciz yapılan adresin borçlu şirketin eski şube adresi olduğu, haciz mahallinde, borçlusu aynı alacaklısı farklı olan başka bir dosyada 07/12/2016 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu şirkete...
Borçlu elinde haczedilen mal üzerinde mülkiyet, rehin gibi bir hakkı bulunduğu kanısında olan üçüncü kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine istihkak iddiasında bulunabilir. Süresinde bulunulan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Alacaklı veya borçlu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz ederse takip dosyası icra müdürlüğünce bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir. Üçüncü kişi, icra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesi kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmak zorundadır (İİK, m. 97). İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen üçüncü kişi, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. 15. İstihkak iddiasında bulunmak ve istihkak davası açmak Kanun’da farklı iki kavram olarak düzenlenmiştir....