Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, İcra Mahkemesinin takibin devamına İlişkin kararının davacıya 15.12.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davanın 27.04.2009 tarihinde 7 günlük süreden sonra açıldığından ve eksik yatırılan harcın tamamlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3, kişi vekili ve vekalet ücretinde hata yapıldığı iddiası ile davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1) 21.01.2008 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu şirket müdürü Mustafa haczedilen malların davacı Ahmet'e ait olduğunu söylemek ve bu iddiasını haciz tutanağına yazdırmak suretiyle 3. kişi lehine (İİK m. 96/1) istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. Alacaklı istihkak iddiasına karşı çıktığından İcra Müdürlüğü'nce İİK'nın 97. maddesindeki prosedürün İşletilmesi gerekir....

    İİK’nun 97/3. maddesinde: “…Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.…“ düzenlemesi ve aynı maddenin 13. fıkrasında ise: “…Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, istihkak davalarında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması, istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin (ya da satışın) talikine de karar verilmiş olması gerekir. Esasen, buradaki tazminatın kötü niyet değil; gecikme tazminatı olarak nitelendirilmesi gerekir....

      Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş .//.. sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca dava açabilmesi için öncelikle üçüncü kişinin geçerli bir istihkak iddiasında bulunması gerekir. Diğer yandan, İİK’nun 97. maddenin 9. fıkrasında: “…Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir....

        Maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına yönelik talepte bulunulduğu, icra dairesince alınan 11/02/2019 tarihli karar ile şikayete konu haczin İİK 96- 97 maddeleri hükümlerince yapılmış olduğunun kabulüne ve istihkak iddiasının değerlendirilmesi konusunda dosyanın icra mahkemesine tevdine karar verildiği, dosyanın tevdi edildiği, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/224- 232 E.K. Sayılı 21/02/2019 tarihli ilamı ile takibin devamına davacı 3. Kişi ile 7 gün içinde istihkak davası açmakla muhtariyetine karar verildiği, davacı 3. Kişi şirket tarafından 25/02/2019 tarihinde açılan davanın yasal süresi içerisinde olduğu anlaşılmıştır. Haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir....

        Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 28.07.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Adem Topraklı’nın borçlunun kardeşi olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

          İİK’nun 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötüniyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlenmedir. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur....

            ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi şirket arasında akdedilen 25/09/2019 tarihli 06572 yevmiye nolu İşletme Devri Sözleşmesi (TBK'nın 202. maddesi) sebebiyle İİK'nın 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle icra müdürünün İİK'nın 96. ve 97. maddelerini tatbik ederek istihkak prosedürünün işletilmesine karar verilmiştir....

            KARŞI OY YAZISI Dava, İİK'nun 5. maddesinde düzenlenen icra memurunun kusurlu davranışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İİK'nun 79. maddesi uyarınca haczedilecek mallar başka yerde ise, esas icra dairesi haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar. Talimat icra dairesinin görevi, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmektir. Yapılan haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa bu iddia ili ilgili İcra İflas Kanunu'nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair karar, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verilir. Zira anılan işlem İİK'nun 79. maddesi kapsamında değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı (İİK. 97) Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki veya Devamı(i.i.k. 97) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 11.06.2015 gün ve 2015/9457 Esas, 2015/12947 Karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti....

                  UYAP Entegrasyonu