Şirketi lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, ... bank T.A.Ş. Tarafından sözleşme hükümlerine aykırı olarak taahhüdü bulunmasına rağmen ipoteklerin terkin işleminin gerçekleştirilemediğini, bununla birlikte lehine ipotek tesis edilmiş olan ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Tüm bu hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan devraldığı bağımsız bölüm üzerinde bulunan ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ipotek kaydının terkinini talep ettiği, davalı her iki şirketin işleminin de ticari işlerden olduğu, davacı ile diğer davalılar bankalar arasında da herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalıların aralarında yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının davalı banka ipotek borçlusunun da davalı T8 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu , ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği, davalı T8 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin f bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve davacının tacir olması sebebiyle uyuşmazlığın her iki...
Ltd.Şti. ile müvekkili arasında akaryakıt satışı için bayilik sözleşmesi imzalandığını ve davalıların satışı yapılacak akaryakıtın bedelinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazlarını ipotek ettiklerini, 3.333.173,25 TL alacağın ödenmemesi üzerine hesabın kesilerek ihtarname gönderildiğini ve ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili savunmasında, ipoteklerin müvekkilleri kandırılarak tesis edildiğini ve geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalıların hile iddiasını kanıtlayamadıkları ve borcun ipoteklerin limitlerinden fazla olduğu gerekçesiyle, ipotek limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıların itirazlarının iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ..., ..., ... vekillerince temyiz edilmiştir....
parselde kayıtlı taşınmaz üzerin davalı lehine ipotekler tesis edildiğini, ipotek konusu borcun ipotek borçlularından tahsil edildiğini alacaklının alacağına kavuştuğunu, bir kısım taşınmazlarda bulunan ipoteklerin terkin edildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen işbu dava konusu ipoteklerin davalı tarafından terkin edilmediğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, Kayseri İli, ... ilçesi, ... Mah. ... ada ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteklerin terkinine mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili tarafından ihtarnameler ve üçüncü kişiler tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak dava tarihi itibariyle güncel borç miktarının tespit edilerek taraflarınca ödenmesi için süre verilmesine, MK 884'te bulunan halefiyet kuralı gereği ödenen miktar uyarınca ipotek borçlularından alacaklı olduklarının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen 03.....2012 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, aynı alacak nedeniyle aynı gün ve aynı anda tesis edilen ipoteklerin derecelerinin farklı olması, alacakların her bir ipotek için ayrı bir alacak hakkının doğmasına neden olmayacağı, ipotek akit tablosunda her bir taşınmazın ipotek bedelinin tamamının ayrı ayrı ödeneceğine ilişkin hüküm olmadığından sıra cetvelinin doğru olarak düzenlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde taşınmazda davacı lehine tesis edilen tüm ipoteklerin limiti kadar pay ayrılmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Somut olayda davacının alacaklı olduğu miktarda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Mahkemece, dava konusu ipoteklerin ve kefaletin tesisine dayanak olan 1969 yevmiye numaralı vekaletnamede vekalet veren davacıların murisi ...’in, vekil ...’in bankadan kullanacağı krediler için ipotek tesis etme ve kefil olma yetkisi vermediği gerekçesiyle asıl davada davacıların murisinin fiil ehliyeti bulunmadığı iddiasıyla açılan davanın reddine, vekalet yetkisinin aşılması nedeniyle ipoteklerin fekkine, kefaletin geçersiz olduğunun tespitine, birleşen davada vekaletnamenin geçersiz olduğunun tespiti isteminin reddine, vekalet yetkisinin aşılması nedeniyle ipoteklerin fekkine, kefaletin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm asıl dosya davalısı T. Halk Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir. (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dosya davalısı T. Halk Bankası A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin F bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve ihtilafın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu. ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin F bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve ihtilafın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Nitekim Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri emsal kararlarının da bu doğrultuda olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme davanın kabulüne karar verilirken tapu üzerindeki şerhler kaldırılmadan karar verildiğini, oysa dava konusu tapuda şerhlerin kaldırılması gerektiğini, ayrıca tapu tescilinin hangi tarihten itibaren müvekkiline hak doğurduğunun açıkça yazılmadığını, tapu kaydında bulunan hacizleri ve ipoteklerin kötü niyetli olduğunu bu nedenle kaldırılması gerektiğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve davanın kabulü ile birlikte müvekkilinin satın alma tarihinden itibaren tapunun tesciline, üzeride bulunan haciz, ipotek ve şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, yükleniciden haricen satın alınan hakka dayalı tapu iptal - tescil istemine ilişkindir....