Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar tapuda, davacı şirket vekilinin dayanak 18.09.2019 tarihli dilekçesinde talep edilen hususa aykırı olarak ipotek tesis edilmiş ise de, yargılama sırasında ipoteğin terkin edildiği anlaşılmış olmakla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

    Ayazma Mevkii, 368 Ada, 1 ve 2 Parsel nolu taşınmazları üzerinde bulunduğunu, taşınmaz üzerindeki ipotek süreli olarak tesis edildiği ve süreli ipotekler için TMK md: 883/2“İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.” hükmü uyarınca 30 günlük sürenin dolması ile birlikte taşınmaz malikinin talebi ile taşınmaz üzerindeki ipotek Kartepe Tapu Müdürlüğünce terkin edilmiş olduğunu, takibe dayanak ipotek 25/09/2020 tarihli ve 3 ay süreyle kurulmuş bulunduğunu, taraflarınca Körfez İcra Müdürlüğü 2021/171 esas sayılı dosyası ile 21/01/2021 tarihinde yani TMK md. 883/2 uyarınca 30 günlük süre içinde başlatılmış olduğunu, icra ve İflas Kanunu 150/c maddesi “İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecbur olduğunu...

    nın 22.08.2014 tarihli ipotek fek talepnamesi ile ipoteğin fekkinin talep edildiği ve 31.10.2014 tarihinde tapudan terkin edildiği görülmektedir. Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aslolan ipoteğin fek tarihi değil, ipoteğe ilişkin borcun ödenmesi tarihidir. Bu tarihin tespitine göre haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir. Temyiz dilekçesi ekinde sunulan 21.01.2015 tarihli belgede, ipotek alacaklısı ... tarafından kredi borcunun 04.10.2011 tarihinde ödeme yapılarak kredinin kapatıldığının belirtildiği görülmektedir....

      yevmiye numarası ile kötü niyetli olarak temlik edildiğini, davalıların, kötü niyetli olduğunu çünkü ipotek tesis edilen ... ’in ......

        da faaliyet yürüten (halen Tasfiye ve Terkin edilmiş) ... Şti. (vergi no:...) arasında ... il merkezinde ... satımı konusunda alt bayilik şeklinde ticari anlaşma yapıldığını, doğabilecek cari borçlara karşılık olarak müvekkilleri ... ve ...'un babası, müvekkili ...'nin eşi ...'a ait ... Merkez, ... Mah. ... Ada, ... Parselde kayıtlı ... nolu ... bölüm üzerine adı geçen şirket lehine ... gün ve ... yevmiye numarası ile üst sınır limitli olarak ... TL lik 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, ...'in adı geçen şirkete olan alış verişine ilişkin tüm borçlarını zamanında ödediğini, adı geçen şirketin ... yılında tasfiye sürecine girip ... tarihinde tasfiye işlemlerini sona erdirip ticaret sicilinden terkin olduğunu, ipotek veren ...'ın ... yılında vefat ettiğini, tapu kaydında şeklen ipotek kaydı bulunan gayrimenkulun bu kez mirasa konu olduğunu, tapu kaydında ipotek şerhi bulunması nedeniyle mirasçılar arasında tartışmalara neden olduğunu, müvekkili ...'...

          Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. İpotek akit tablosunda eğer bir süre kaydı konulmuşsa bu kayıt o süre geçmeden ipotek alacaklısının icra takibi yapmayacağı anlamına gelir. Yoksa ipotek hüküm ve sonuçlarını terkin edilinceye kadar devam ettirir....

            Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 6. Hukuk Dairelerine ait olduğundan , dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 02.06.2021 tarihli ve 431 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 23/09/2022 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi....

            Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup, merci tayini için karşılıklı verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunması gerektiği, aksi halde esas uyuşmazlığa bakacak dairece uyuşmazlığın çözümü gerektiği, İstanbul Bölge Adliye Mahmekemesinin iş bölümüne göre davaya bakma görevi ( 24- 25- 26- 27- 28- 29- 30- 31- 32- 41- 47- 48- 50- 51) Hukuk Dairelerine ait olduğundan, Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulunun 02.06.2021 tarihli ve 431 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28....

            Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup merci tayini için karşılıklı verilmiş görevsizlik yada yetkisizliğe ilişkin kararların istinaf edilmeden kesinleşmiş olması gerektiği aksi halde asıl uyuşmazlığa bakacak dairece değerlendirilmesi gerektiği, her ne kadar yerel mahkemece tavzih yoluyla dosyanın SHM.' den geldiği şeklinde bir tavzihte bulunmuş ise de, ilgili SHM dosyasında tazminata ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu nedenle davacının yeni bir dilekçe ile dava açtığı, SHM.' si dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmediği anlaşıldığından SHM.' ce verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın konusuna göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ' nin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 35- 36- 49 Hukuk Dairelerine ait olduğundan Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....

            Dairemizce merci tayini kararlarına bakılmakta olup merci tayini için karşılıklı verilmiş görevsizlik yada yetkisizliğe ilişkin kararların istinaf edilmeden kesinleşmiş olması gerektiği aksi halde asıl uyuşmazlığa bakacak dairece değerlendirilmesi gerektiği, her ne kadar yerel mahkemece tavzih yoluyla dosyanın SHM.' den geldiği şeklinde bir tavzihte bulunmuş ise de, ilgili SHM dosyasında tazminata ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu nedenle davacının yeni bir dilekçe ile dava açtığı, SHM.' si dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmediği anlaşıldığından SHM.' ce verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın konusuna göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ' nin iş bölümüne göre davaya bakma görevi 35- 36- 49 Hukuk Dairelerine ait olduğundan Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu