Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2022 tarih ve 2018/418 Esas 2022/118 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1)Davanın KABULÜNE, a-84.424,34 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 2.294,82 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T9si'nden alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, kamulaştırmasız el atma tazminatına davacıların hisseleri üzerinde bulunan ipotek, haciz vs. takyidatların yansıtılmasına, b-40.605,93 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 1.103,75 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Mersin Yenişehir Belediyesi'nden alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, kamulaştırmasız el atma tazminatına davacıların hisseleri üzerinde bulunan ipotek, haciz vs. takyidatların yansıtılmasına, c-37.624,73 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 1.022,71 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T7'nden alınarak...

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini ve rapora itirazların değerlendirilmediğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması yöntem olarak doğrudur, Ancak; Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2019 NUMARASI : 2016/258 Esas - 2019/350 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 764 ada 64 ve 66 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısımlarına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile; 133.346- TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/395 esas, 2017/580 karar sayılı ve 22/09/2017 tarihli ilam ile lehlerine sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 750,00 TL maddi tazminat ile 250,00 TL ecrimisil bedelinin el atma tarihinden itibaren devlet alacakları için uygulanan en yüksek faiz ile davalı idareden alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 21/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat bedelinin 150.446,85 TL, ecrimisil bedelinin ise 4.509,17 TL arttırarak toplamda 154.956,02 TL olarak ıslah etmiştir....

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın 4628 m²'sinin yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla 04.04.1973 tarihinde kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin davacı adına bankaya bloke edildiği, kamulaştırma evrakının malike tebliği için notere verildiği ve tebligatın 18.01.1974 tarihinde bekçi ... yapıldığı, kamulaştırma tarihinde taşınmazın maliki olan davacı yerine bekçiye yapılan bu tebligatın usule uygun sayılamayacağı gibi, kamulaştırma bedelinin davacıya ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmakta olup, davacının kamulaştırmayı daha önceki bir tarihte öğrendiği hususunun ispatlanamadığı da gözönünde bulundurulduğunda mahkemece, davanın Kamulaştırma Yasasının 14. maddesine göre 30 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü ile davaya kamulaştırma bedelinin artırılması davası olarak bakılıp 2942 sayılı Yasa çerçevesinde tarafların tüm delilleri toplanarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi...

    BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, imar uygulamasına ilişkin belgeler, keşif ve sonrasında alınan fen ve bilirkişi kurulu raporları. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi ipotek bedel artırım davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süre uygulanamayacağı, dairemizce yazılan müzekkerelere verilen cevaba göre idarece takdir edilen bedelin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 17.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13 parsel sayılı taşınmaza, imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar vekili, mülkiyet hakkının imar çalışmaları sonucunda ipoteğe çevrildiğini ve davacı parselinde 3900 YTL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin artırılması için dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir....

      Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu edilen bedele dönüştürme işleminin dayanağını oluşturan uygulama ve dağıtım cetvellerinin Bayraklı Belediye Başkanlığının 25.05.2010 tarih ve 10/813 sayılı encümen kararı ile iptal edilmek suretiyle yeniden düzenlendiği ve söz konusu işlemin de 07.05.2015 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylandığı, iş bu işlemin iptali için idare mahkemesinde açılan davanın reddine ilişkin kararın 16.03.2021 tarihinde kesinleştiği ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin 02.09.2021 tarinde terkin edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

        SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde: Açılan davada BK 125 göre hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımından dolayı reddi gerektiğini, ipotek işleminin kanuni dahi olsa ipotek konulmadan önce ve sonra müvekkiline bildirimde bulunması gerektiğini, bu bildirim yapılmadığından yasal itiraz ve ödeme haklarını kullanamadığını ve değer artışına ve bugüne kadar ödenmemesine müvekkilinin sebep olmadığını, belediyenin imar düzenlemesi yaptıktan sonra kanuni ipotek koymak üzere tapu sicil müdürlüğüne gönderilen ipotek yazısının 21 yıl boyunca tapuya işlenmemesi neticesi aleni olan tapu kaydının aleniyet ilkesi ipotek şerhinin işlenmemiş olması nedeniyle çiğnendiğini, ayrıca tapu dairesinin 1987 yılında ilgili belediyece tapu dairesine gönderilen ipotek tesis işleminin yükümlü gayrimenkul malikine tebliğ ettirmesi gerekirken ettirmemesinin de usulü bir eksiklik olduğunu, ipotek işleminin iptali için İdare Mahkemesinde dava açılacağını bunun sonucunun beklenmesi...

        nun 153 maddesi gereğince muhtıra çıkartıldığını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin güncel bedel tespiti yapılması gerektiğini belirterek muhtıraya itiraz ettiğini, ipotek alacaksının itirazının haksız olup, müvekkilinin taşınmazı ipotek konulduktan sonra devraldığını, söz konusu ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafından 30 günlük süre içerisinde ipotek bedeline itiraz edilmediğinden bedeli kesinleştiğini, ipotek bedelinin güncel bedele uyarlanmasının ipotek bedeline itiraz olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin tapu kayıtlarında bulunan ipotek bedelini görerek taşınmazı devraldığını, ipotek bedelinin 524,00 TL olduğunu ve alacaklı tarafından 2016 yılı için 98.250,00 TL karşılığında terkin işlemlerini yapacağını bildirdiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sadece tapu kayıtlarında yazılı olan ipotek bedeli ile sınırlı olacağını, taşınmazları ipotek borçlularından satın alan dava dışı kişilerin sorumluluğunun tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olacağını,...

        UYAP Entegrasyonu