Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 149. ve 150/1 maddelerine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde icra emrinin ve takibin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, takip konusu borcun ödendiğinden bahisle, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edişmiştir. Emsal Yargıtay ilam metni aynen şöyledir: "23/12/1976 tarih ve 7/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, her davanın (takibin), dava tarihindeki (takip tarihindeki) koşullara göre çözümleneceği ifade edilmiştir. Dosya borcunun ödenmesinden dolayı icra dosyasının infazen kapatılmış olması gerekçesine dayalı olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılacağından davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu açıktır." (Yargıtay 12.H.D.'nin 2018/4183 esas ve 2018/9608 karar sayılı içtihadı)....

Somut olayda; iptali istenen tasarruflardan ... sayılı parsel dışındaki diğer parseller yönünden 17/09/1998 tarihli tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçirilerek 11/04/2005 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından ve yine ... sayılı parsel yönünden de; tarafları ve tasarruf konusu edilen taşınmazlar aynı olan ve muvazaa talebiyle açılan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2008/439-2009/628 sayılı kararında; davalı ......

    İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/229 E. - 2016/171 K. sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 18/03/2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi üzerine taraflarınca, icra müdürlüğüne başvurularak, (takibin kesinleşme tarihi olan) 31/03/2015’den önce konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin (takipte konulan hacizlerin, ihtiyati haciz olduğundan bahisle) 16.03.2016 tarihinde reddedildiğini belirterek 16.03.2016 tarihli icra müdürü kararının iptali ile hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Şikayet ve icra takip dosyalarının incelenmesinde; - … Lt. Şti.nin, ... Tekstil .. A.Ş. aleyhine ihtiyati haciz yapma talebinin ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.01.2015 tarihli 2015/99 D.İş sayılı kararı ile kabul edildiği, - Alacaklı … Lt. Şti. tarafından borçlu ... Tekstil .....

      Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu taşınmaz üzerindeki diğer davalılar T4 A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin fekkine, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/4362 esas ve Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2020/4464 esas sayılı dosyalarından konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebinin hukuka aykırı olduğunu, takip dosyasının borçlusu Ahmet Keskin'in mülkiyetinde görünen taşınmaza kendilerince haciz konulduğunu, TMK madde 1023 uyarınca tapu kayıtlarına güvenilmiş ve icra takip muamelelerine devam edildiğini, eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti ödenmesine ilişkin talebin de reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Davalı ..., ipoteğin borçlu tarafından evvelce teminat göstermeyi taahhüt ettiği bir borcu için verildiğini iddia ve ispat edemediğinden İİK’nun 279/2.maddesi gereğince iptali gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ve haciz baskısı ile 14.142,00 TL tahsilat yapıldığını, 26.03.2014 tarihinde İzmir ili, Güzelbahçe ilçesi, Yelki köyü, Hacıhasan kuyusu Mevkii, 189 ada 10 parsel de kayıtlı taşınmaz üzerindeki tüm ipotek ve hacizlerin kaldığını ve ipotek alacaklılarına da anlaşma gereğince istedikleri 615.000,00 TL nakit paranın ödendiğini, tarafların ibralaştığını ve aralarında alacak ve borç ilişkisi kalmadığını, ibranamenin üzerinden iki yıldan fazla zaman geçtikten sonra dosya değiştirilerek müvekkiller hakkında yeniden icrai işlemlere başlandığından; ibraname tarihinden sonra davalının fazladan tahsil ettiği 31.241,21 TL'nin en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline ve İstanbul 9.İcra Müdürlüğü'nün 2016/28215 E. sayılı dosyasında borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ne olan borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, bu takipte satış kararının alındığını ve söz konusu emtiaların da borçlunun varsayılarak kıymet takdiri içerisine alındığını, satış ilanında söz konusu menkullere yer verildiğini, müvekkili şirkete ait menkullerin de satışa konu edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, müvekkiline ait menkullerin üzerindeki hacizlerin kaldırılarak müvekkiline teslim edilmesini talep ettiği, mahkemece; başvurunun şikayet niteliğinde olduğu kabul edilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığı, haciz yoluyla takiplere ilişkin istihkak prosedürünün uygulanamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kararın 3. kişi ...Ltd....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının şikayetinin süresinde olup olmadığının incelenmediğini, takibin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının henüz kesinleşmediğini, söz konusu hacizlerin davacılara karşı ikame edilen tasarrufun iptali davaları gereği yani asliye hukuk mahkemelerince koyulan ve davacıların mal varlığından çıkardığı taşınmazlara ilişkin ihtiyati hacizler olduğunda, davaya konu takibin iptali kararının kapsamında girmediğini, söz konusu ihtiyati haciz kararlarının İstanbul 7.İcra Müdürlüğü 2018/23984 E. sayılı dosyasına da ibraz edilerek mahkemece karar verilen ihtiyati hacizlerin dosyadan uygulandığını, davacının kaldırılmasını talep ettiği hacizlerin malvarlığında yer almayan ve devrettiği taşınmazlara koyulan hacizler olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklı ......

            UYAP Entegrasyonu