TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/694 ESAS - 2020/895 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/06/2014 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ile T3 Ticaret Anonim Şirketi'nden İstanbul ili Kadıköy ilçesi 283 pafta 3401 ada 3 parselde kain A blok 17.kat 368 nolu (eski 373 nolu) bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı satın aldığını ve kendisine teslim edilen gayrimenkulü kullanmaya başladığını, satım bedelinin KDV hariç 600.000,00 TL olarak belirlendiğini, bedelin tamamen ödendiğini, davalının taşınmazı müvekkiline devretmekten kaçındığını, taşınmaz üzerinde davalı davalı Şekerbank tarafından haciz tesis edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki tüm hacizlerin kaldırılacağına yönelik beyanları ile evini tamamen kaybetmemek için 16/08/2018 tarihinde...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/709E-2012/1068K sayılı ilamı ile kısmi kabul kararıyla müvekkili adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin üzerine haciz konulduğunu, davacı tarafın davadan feragat ettiğini, feragat ile birlikte açılmış olan itirazın iptali davasının 2016/627E-2021/437K sayılı 19.03.2021 tarihli kararı ile reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünce haciz kaldırma harcının ikmali halinde işlem yapılabileceğine karar verildiğini, feragat nedeniyle ortadan kalkan ilam yok hükmünde olduğundan dolayı hacizlerin harçsız olarak kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve açılan davanın kabulüyle icra takibinin ve hacizlerin harçsız olarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti, ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde davacı tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan davalı satıcı-yüklenici Emay İnşaat...AŞ....
Kat 44 no'lu bağımsız bölüm ve her ne kadar tapu devri yapılmamış olsa dahi mülkiyetin sözleşme tarihi itibarı ile müvekkiline ait olduğunun tespiti ile taşınmaz üzerinde banka tarafından Emay şirketinin borcundan kaynaklı ipotek tesis edilen ipotek ile hacizlerin kaldırıldığı ancak davalar ikame edildikten sonra ipotek ve haciz alacaklısı olan bankaların takip ve satış işlemlerine başladığı ve bu sebeple de huzurdaki davaya konu taşınmaz bakımıdan cebri icra yoluyla satışın durdurulmasını talep etmek gereğinin hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle dava konusu gayrimenkulün sözleşme tarihi olan 16/02/2012 itibariyle mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitine, dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı T9 Tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı Şekerbank tarafından konulan ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin bedelinin taşınmazın değerinden fazla olması sebebiyle ilk üç talebin kabul...
..." gerekçeleriyle davacının davasının kısmen kabulü ile dava konusu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu bağımsız bölümlerin kayıtlarındaki ipotek, rehin ve hacizlerin fekki talebi hususunda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Diğer bir deyişle, her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda; şikayete konu icra müdürlüğü işlemi takibin iptali kararı üzerine hacizlerin kaldırılması talebinin reddine yönelik 08/05/2019 tarihli kararı olup, şikayet tarihinden sonra şikayetçi borçlu tarafından tehiri icra kararı için teminat olarak nakit para yatırılması üzerine henüz şikayet sonuçlanmadan icra müdürlüğünce dosya borcu teminat olarak yatırıldığı için 10/05/2019 tarihinde hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmekte olup, şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosyaya teminat olarak nakit para yatırılması üzerine hacizlerin kaldırılması, takibin iptali kararı üzerine haczilerin kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez....
DAVA Şikayetçi borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; imzaya itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, aleyhine konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik iki ayrı talepleri olduğunu, bu taleplerinin, İcra Müdürlüğünün 01.09.2021 tarihli tensip kararı ile reddedildiğini, hukuka aykırı olan taleplerin reddine yönelik işlemin iptali ile İcra Müdürlüğü dosyasında konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde gerçekleştirilmediğini, hacizlerin İİK 106. ve 110. maddeleri gereği hükümsüz kaldığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, İcra Hukuk Mahkemesinin kararının takibin iptaline yönelik olmayıp hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmadığını, davacının haksız ve kötü niyetle ikame etmiş oldukları davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalar kısmındaki anlatımları ile netice-i talebi çelişmekte olup dava konusu taşınmazın tapuda davacıya devredildiği açık ve net değildir. Davacı vekili dava taşınmazın tapu kaydının tüm takyidatlardan (ipotek ve hacizlerden) ari bir şekilde müvekkili adına tescili gerektiğini bu nedenle dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirtmiş ancak sonuç ve istem kısmında tapu iptali ve tescile yönelik her hangi bir istemde bulunmamıştır. Öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması, davacı vekilinin bu konuda açık ve net beyanı alınmak suretiyle davadaki isteme ilişkin çelişkinin giderilmesi ve istemin kuşkuya sebebiyet vermeyecek şekilde belirlenmesi zorunlu olup şayet davacının tapu iptali ve tescil istemi de varsa buna göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir....
borçlular tarafından ödeme ile infaz edildiğini ve dosyanın haricen tahsil ile kapatıldığını, alacaklı vekilince 2020/4535 esas sayılı dosyasından talep ile 2020/4535 esas sayalı dosyadaki alacak ile 2020/4430 esas sayılı dosyasındaki alacağın aynı alacak olduğu ve bu nedenle 2020/4535 esas sayılı dosyasından harç alınmadan kapatılmasına ve dosyada yer alan hacizlerinin kaldırılmasının 12.08.2021 tarihinde talep edildiğini, icra müdürlüğünce aynı tarihli karar ile talebin reddedildiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılması için 24.323,21 TL ödemek zorunda kalarak mağdur olduğunu belirterek şikayetin kabulü ile 12.08.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece tapu iptali davasının kabulüne, davalı ... adına tapuda kayıtlı 61 ada 7 parsel 10 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davanın davalısı Pamuk Factoring yönünden davanın kısmen kabulüne, tapuda 01/10/2007 tarih 25347 yevmiye nolu 250.000,00 TL bedelli ipoteğin 140.188,59 TL'lik miktarın iptali ile ipoteğin 109.811,41 TL asıl alacak üzerinden dava tarihinden itibaren aylık % 1,10 faiz yürütülmek suretiyle ipoteğin devamına, davalı SGK yönünden davanın kabulüne, Kastamonu SGK İl Müdürlüğü'nün 29/08/2014 tarih 2014/808 sayılı hacizlerin fekkine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı SGK vekili temyiz etmiştir....