Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

müdürlüğünün kararının iptali ile hacizlerin devamına karar verildiği anlaşılmıştır....

    konu 06/04/2016 ve 04/04/2016 tarihli müdürlük işlemlerinin iptaline karar verildiği karara karşı alacaklı vekilinin itirazın iptali kararı üzerine ilamsız takipte icra emri gönderilmesi gerekmediği ve asıl alacak/ferilerinden az miktarda dosyaya yatırılan para için hacizlerin kaldırılamayacağı beyan edilerek temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu, İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ilgili kararında yalnızca tapu iptali ve tesciline yönelik karar verildiğini, hacizlerin kaldırılmasına yönelik herhangi bir karar verilmediğini, banka lehine kurulan ipoteğin tarihinin 19/07/2010 olup söz konusu karardan çok önce olduğunu, 10/02/2021 tarihinde tapu kaydına İİK 150/c Md. Gereği şerh düşüldüğünü ve bu tarihte taşınmazın tamamının davacı borçlu T1 ait olduğunu, her ihalenin gazetede ilan zorunluluğu bulunmayıp, satış memurluğuna takdir yetkisi tanındığını, karşı tarafın iddialarının alacağın tahsilini sürüncemede bırakmaktan ibaret olduğunu beyanla şikayetin reddine, davacının ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesince; davacıların kefili oldukları kredinin ödenmesi için takipten önce ilk olarak başka bir banka tarafından ilamsız takip başlatılarak davacıların malvarlığı üzerine haciz konulduğu, davalı bankanın haciz koydurduğu taşınmazların tapu kayıtlarında ihtiyati haciz şerhinden önce ve sonra değişik icra dosyalarından başkaca hacizler konulduğunun anlaşıldığı, itirazın iptali davasında iptal gerekçesinin sürenin sonunun beklenilmemesi nedeniyle şekli bir eksikliğe dayalı olduğu, esasen davacıların davalı bankaya halen borçlu oldukları, hatta aynı kredi sözleşmesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itiraz edilmediği ve bu takibin kesinleştiği gözetildiğinde, ihtiyati hacze konu alacağın var olduğu ve ödenmediği, davacıların gerçek bir zararın varlığını ispat edemedikleri gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

        den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        DELİLLER: Tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, keşif, bilirkişi raporları, delil listeleri sunulan ve toplanan tüm deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipotek, ihtiyati haciz ve hacizlerin fekki, gayrimenkulün sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın davalı Emay.....İnşaat AŞ.adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın 20/04/2009 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davalı Emay ....AŞ.adına tapuya tescil edildiği, tapu kaydında davalı T14 alacaklı, diğer davalı Emay ...A.Ş.'nin borçlu olduğu 30/01/2015 tarihinde tesis edilen ipotek şerhi ile davalı Şekerbank T.A.Ş.'...

        Mahkemece, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/552 E- 2015/613 K sayılı kararı ile İcra Müdürlüğünün 04/06/2015 tarihli hacizlerin kaldırılması kararının iptali ile hacizlerin eski haline getirilmesine karar verildiği, İcra Müdürlüğü'nce İcra Hukuk Mahkemesi kararına uygun olarak kaldırılan hacizlerin eski hale getirilmediği, haciz işlemlerinin söz konusu karara uygun yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, HMK'nun 297/2. maddesi " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir....

          CEVAP:Davalı T4 Vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali kararının kesinleşmediğini, hacizlerin kaldırılmaması gerektiğini beyan ederek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, alacaklı tarafın açmış olduğu itirazın iptali istemli davanın, davacı borçlular yönünden reddi kararı ile davacıların mal varlıkları üzerindeki ihtiyati hacizlerin hükümsüz hale geldiği, ihtiyati haczin hükümsüz hale gelmesi için, itirazın iptali isteminin reddine dair kararın kesinleşmesi zorunluluğunun da söz konusu olmadığı, 26/01/2021 tarihli memur işleminin kanuna açıkça aykırı olduğu belirtilerek, şikayetin kabulü ile 26/11/2019 tarihli memur işleminin iptali ile davacıların mal varlıkları üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

          Noterliğinin 22/06/2018 tarih ve 17239 yevmiye numaralı sözleşmesi ile yeni bir sözleşme aktederek bu kez 21/06/2018 tarihinde konutu teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalı T7 Koza taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri bahane ederek taşınmazın müvekkili adına uzun bir süre tescilden kaçındığını ve taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırmadığını, davaya konu taşınmazı ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde müvekkili adına tescil ettiremeyen davalı T7 KozA'nın hukuki ayıbının söz konusu olduğunu ve bununla ilgili sorumluluğun davalı T7 Koza'ya ait olduğunu, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıya davalıdır şerhi konulmasını, davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin ve hacizlerin fekkine, davalı T5 T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T7 Koza İnşaat San. ve Tic....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar tarafından borç miktarına yönelik bir itirazda bulunulmadığı, sadece borcun tahsili için öncelikle ipotekli taşınmazın satılması gerektiğinin öne sürüldüğü, ancak bu hususun takip hukukuna ilişkin bir şart olduğu, davacılar tarafından öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde icra dosyasına veya icra hukuk mahkemesine yapılmış bir itiraz veya şikayetin bulunmadığı gibi bu konuda açılmış menfi tespit davasının da olmadığı, ipotekli taşınmazın borcu karşılamaya yeterli olmayıp ilamsız icra takibinin tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla yapıldığı, davalı tarafından yapılan takip ve hacizlerin haksız olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu