Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim, yukarıda açıklanan 7181 sayılı Kanun ile getirilen TMK’nın 883/2. maddesindeki düzenlemeden de, taşınmazlar üzerine ipoteğin sürekli olarak konulabileceği ve süre içerisinde veya sürenin bitiminden itibaren 30 gün süre içinde İİK'nın 150/c maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığının bunun da tapuya bildirilmemesi ve bu hususun tapuya şerh olunmaması halinde kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ipoteklerin sözleşmesinin incelenmesinde , ipoteğin 2 yıl süreli olarak tanzim edildiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade edildiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda davalı taraf ancak bu tarihten önce doğmuş alacaklar için ve bu tarihe kadar ipotekli takip başlatabilecek olup, bu tarih itibariyle sürenin dolmuş olması ve bu tarihe kadar takip başlatılmamış olması nedeniyle ipoteğin kendiliğinden sona erdiğinin kabulü ile buna göre hüküm tesisi gerekirken (Yargıtay 11....

nin borcuna teminat teşkil etmek üzere 16.03.1998 tarihinde 20.000,00 TL ve 22.03.l999 tarihinde ise 10.000,00 TL limitli olarak davalı banka lehine ipotek verildiğini, davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ve %133 faiz talep edildiğini, talep edilen %133 faizin çok fazla olduğunu ve günümüz ekonomik şartlarına aykırı olduğunu, ipotek tesisinden itibaren 13 yılı aşkın süre geçtiğini, asıl alacağın dahi zamanaşımına uğradığını, söz konusu ipoteklerin limitli olduğundan faiz talep edilemeyeceğini, faiz talep edilecekse de günümüz ekonomik ve mali şartlarına uyarlanması gerektiğini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

    Dava davacıların murisi lehine davalı tarafından tesis edilen ipotek tutarının günümüze uyarlanması amacıyla açılmıştır. Dosya içerisinde yer alan akit tablosunun incelenmesinde davaya konu taşınmaz üzerinde ... lehine inşaat masraflarına karşılık olarak bila faiz 21 ay vadeli 21.000 lira değerinde ikinci derecede ipotek tesis edildiği yine dosya içerisinde bulunan veraset ilamına göre davacıların...mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Davacıların dava konusu ipoteğin lehine tesis eildiği ... mirasçıları olmakla eldeki davanın açılmasında hukuki yararları bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davanın esasına girilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra taraf delilleri toplanarak sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri uyarınca davacıya verilen 5 adet toplam 30.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde dönüştüğünü ve bedelinin ödendiğini, bunun üzerine hesap kat edilerek 17/07/1998 tarihli ihtarnamenin davalıya gönderildiğini, bu borç sebebiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını ve taşınmazların satılarak paraya çevrildiğini, kalan anapara ve işlemiş faiz alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca faiz oranının fahiş olduğunu, uyarlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek bedelinin uyarlanması ve tahsili, birleştirilen davada ipoteğin fekki davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.12.2014 gün ve 2014/10159-14069 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ve davalı ... vekili ve davalı ve birleştirilen dosyada davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... murisi ......

          rakamın hakkaniyetli olduğundan ödenmesi ile ve ipotek konusunda uzman bilirkişinden veya uzman bilirkişinin olduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak belirlenecek rakamın ödenmesi veya depo edilmesine, ödenmesi veya depo edilmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına, ipotek bedeli alacağı doğuran tahsis, satışın yapıldığı, tapu sicil kaydına ipotek konulan taşınmazın güncel değeri uyarlanması ile ipotek bedelinin uyarlanması ve hesaplamasının kabulü halinde tahsis ve satışın dayanağı yasanın amacı ve gerekçesiyle çelişen değerlendirme ve emsal taşınmazlar dikkate alınarak bedelin fahiş rakamla belirlendiğinden adalete ve hakkaniyet uygun yeniden bilirkşi raporunun alınmasına, alınacak raporla yeni karar oluşturulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          son olarak müvekkili tarafından devralınmış olduğundan müvekkilinin ipotek alacaklısı haline geldiğini, ipoteğin tesis edildiği tarihten sonra kanuni ipotekle teminat altına alınan borcun gerek önceki maliklere ve gerekse davacıya ödenmediği sabit olduğundan ipotek bedelinin taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek güncellenmesine, ödeme yapılan 1000/7200 oranı düşülerek ödenmeyen 6200/7200 oranındaki kısmın ipoteğin paraya çevrilerek tahsili için ipoteğin güncel değerinin tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

          son olarak müvekkili tarafından devralınmış olduğundan müvekkilinin ipotek alacaklısı haline geldiğini, ipoteğin tesis edildiği tarihten sonra kanuni ipotekle teminat altına alınan borcun gerek önceki maliklere ve gerekse davacıya ödenmediği sabit olduğundan ipotek bedelinin taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek güncellenmesine, ödeme yapılan 1000/7200 oranı düşülerek ödenmeyen 6200/7200 oranındaki kısmın ipoteğin paraya çevrilerek tahsili için ipoteğin güncel değerinin tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

          Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki, ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini, ipotek akit tablosu teşkil eder. Somut olayda, davacılar, bu ipoteğin karz ipoteği olmadığını, teminat ipoteği olduğunu savunmuş olup inşaat sebebiyle verildiğini iddia etmiş olup davalıların da inşaatın yapılmadığına ilişkin itirazı olmadığından ve teminatın Mahkeme veznesine depo edilmiş olduğu, bila faiz kaydı olduğundan faiz talebi olamayacağı gözönüne alınarak ipotek şerhinin kaldırılmasına..." şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 25.08.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle ipoteğin bila faizli olarak kaldırılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmaz üzerinde 10.07.1975 tarihinde 90.000 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, bedelin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğini, İstanbul Anadolu 13....

          Davacı vekili, 1- İpoteğin İmar Yasası'ndan kaynaklandığını, 2- Dava değerini belirlemek mümkün olmadığından, davanın belirsiz alacak ve tespit olarak değerlendirilmesi gerektiğini, 3- Tedbir taleplerinin hiç değerlendirilmediğini belirterek istinaf etmiştir. Dava, ipotek bedelinin güncellenmesi uyarlanması ve terkinin tedbiren durdurulması talebinden ibarettir. Davacı Büyükşehir Belediyesi'nin ipotek alacaklısı, davalının da ipotek borçlusu olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık konusu; ipoteğin niteliği ile güncellenip güncellenmeyeceği konusundadır. Davacı belediye, mahkemeden dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin güncellenmesini talep etmiştir. Tapu kaydı incelendiğinde, davalı adına kayıtlı avululu ev, 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun 34. Maddesine göre takyite tabi olduğu, takyiti koyanın da T1 olduğu, ayrıca T1'nin belli bir para borcunu içerir ipotek alacaklısı olduğu anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu