Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu yönünde toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 331. (HUMK md. 76) maddesine göre; “Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular." Belirtilen yasa hükmü uyarınca bir davada olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime ait bir görevdir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davasının borçlu tarafından açılması gerekirken olayımızda davacımızın borçlu durumunda değil aksine önceki alacaklıdan alacağı temlik alan alacaklı durumunda olduğu gözetildiğinde davanın İİK'nun 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası olduğunun kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmazın, eski maliki tarafından davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin teminat altına aldığı borcun ödenmesi üzerine davalı tarafından 29.08.2013 tarihinde ipoteğin terkini istemli bir yazı gönderildiğini, ancak bir şekilde ipoteğin terkin edilmediğini, davacı davalıya 16.11.2016 tarihinde ipoteğin terkini için yeniden başvurduğunu ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın 22.07.2016 tarihinde faaliyet izni kaldırılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, yaşanan yoğunluk nedeniyle ipoteğin 26.07.2017 tarihinde terkin edildiğini, gecikmede davalının kusuru olmadığını bu nedenle aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. III....

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Sözleşme ilişkisinin bulunduğu dava dışı .... ile davacı arasındaki ilişki yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı davanın açılmasının mümkün olmayacağı açıktır. Hemen belirtelim ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Davacının .... ile yaptığı sözleşmeye göre kendisine tahsis olunan taşınmaz üzerindeki işlemi için davalı yönünden zenginleşme için uygun bir nedensellik bağı oluşmadığı gibi, zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı bulunduğu ve bu işlemin .... ile davalı arasında sözleşmeye dayalı bir işlemle oluştuğu belirlenmektedir. Bu bağlamda, bir kişinin başkasının zararına zenginleşmesi adaletle bağdaşmaz. Ancak; sebepsiz iktisap davası şahsilik niteliğine haizdir....

          GEREKÇE: Dava; davalı idareye karşı açılan, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanan alacak davasıdır. Dairemizin iş bölümü cetvelindeki görevleri: 1- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, 2- Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, 3- İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, 4- 775 sayılı Gecekondu Kanunu’ndan kaynaklanan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar. Olarak belirtilmiştir. Somut olayda; sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yersiz ödenen taşınmaz taksit bedelinin iadesi talep edilmektedir. Bu nedenle bu davada verilen kararın istinaf incelemesi dairemize ait olmayıp 3. Hukuk Dairesine aittir....

          Bu durumda kısıtlının dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin işlemi ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olup davanın kabulü ile dava konusu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....

              Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna (Tapu kaydındaki ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna (Tapu kaydındaki ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahallesi, 138 ada 36 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu