Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hafta sonu olduğunu, ödeme gününden önce ibrazı mümkün olmadığından, ibrazın geçersiz olduğunu, çekin ibraz süresi de geçtiğine göre tekrar ibrazının mümkün olmadığını, bu durumda TTK uyarınca ödenmeyen çek bedeli kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini, davacı bankanın iyi niyetli üçüncü şahıs ve yetkili hamil olduğunu, davalı firmanın dava konusu çeki ödemeyerek sebepsiz zenginleştiğini, iş bu sebeple dava açma zarureti hasıl olduğunu belirterek, dava konusu çek nedeniyle davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmesi ile çek miktarı olan 80.000,00.-TL'nin 26/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın yol olarak terkini yerine yazılı şekilde davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

      SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine 05.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Ancak; Tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin, tespit edilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davacının aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığı davalı adına tapu harç ve masraflarını ödemek suretiyle davalının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkının terkini sonucunda ödediği tapu harç ve masrafları miktarında davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı alacak isteminden kaynaklanmasına göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle;" her ne kadar davacı vekili, yapılan tespitler doğrultusunda davasını ıslah ederek talebini 45.200 TL'ye yükseltmiş ise de, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanan işbu davada, yerleşmiş içtihatlar ve yasal düzenlemeler gereğince satış yolu ile ortaklığın giderilmesine konu olan taşınmaza ilişkin alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinin taraflara ödendiği tarihte gerçekleşir. Zenginleşme miktarı da bu satışa ilişkin ihale tarihi dikkate alınarak yapılan belirlemeler sonucunda hesaplanacaktır. Somut olayda taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası henüz kesinleşmemiş, dolayısıyla taşınmazın ihale yolu ile satışı henüz yapılmamıştır....

            Bu durumda, davacının gerçekleşmesini umduğu bir nedene dayalı olarak yaptığı ödemenin, nedenin gerçekleşmemesi halinde kazanımda bulunan taraf yönünden sebepsiz bir zenginleşme olup olmayacağı ve zenginleşme ile iade borcunun kapsamının nelerden ibaret olacağı tartışmalıdır. II) GERÇEKLEŞMEYEN NEDENE DAYANAN ZENGİNLEŞMELER Borçlar Kanununun 61 ve devamı maddelerine göre; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak "sebepsiz zenginleşme" gerçekleşebilir. Kazandırma yapılırken ortada bir hukuksal neden bulunmamakla birlikte, ileride gerçekleşecek bir neden gözönüne alınmışsa, bunun gerçekleşmemesi üzerine "gerçekleşmeyen nedene dayanan zenginleşme" söz konusu olur. Geciktirici şarta bağlı bir sözleşmeden doğacak borcun önceden ifa edilmesi böyledir....

              hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...

              Bu konuda malik, alacaklıdan ipoteğin terkinini isteyebilir (4721 s. TMK m. 858/I). Alacaklının terkin talebinde bulunmaması halinde, malik onun aleyhine ifa davası açar ve mahkemenin vereceği kararla ipoteğin terkini sağlanabilir. Yargıtay’a göre de, ipotek süresinin sona ermesi, ipoteğin terkini için tek başına yeterli değildir. Bunun için ayrıca belirlenen süre içinde rehinli alacaklının hakkı ya doğmamış ya da sona ermiş olmalıdır. Mevcut durum bu olmakla beraber, 7181 sayılı ve 4/7/2019 tarihli Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19. maddesi gereğince, 4721 s. TMK' nun 883. maddesi hükmüne ikinci fıkranın eklenmesi öngörülmektedir. Buna göre, “İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde İİK. m.150/c hükmünde belirtilen şerhin konulmaması halinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir”....

              davalı bankadan konut kredisi kullanarak dubleks mesken satın aldığını, kullanılan krediden dolayı davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin anılan dava dışı kişiden taşınmazı satın aldığını, konut kredisinden kaynaklanan borca karşılık davalı bankaya müvekkili tarafından 140.000 YTL ödendiğini, ancak davalı bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, bunun mümkün olmaması durumunda davalıya ödenen miktarın 01.08.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise dava tarihinden sonra taşınmazın ihale yoluyla satıldığını belirterek yalnızca davalıya ödenen miktarın faiziyle istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, müvekkilinin dava dışı ... Tekstil San. Tic. Ltd.Şti ile yaptığı ticari kredi sözleşmesini dava dışı ......

                UYAP Entegrasyonu