"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... adına kayıtlı olan taşınmazı satın alarak tapuda resmi devrin yapıldığını, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine dava dışı ... Malzeme Haf.Müh.Mim.Taş.Tekstil Bil.San.ve Taahhüt Ltd.Şti'nin bankaya olan kredi borcunun teminatı olarak 1.Derece 450.000 TL tutarlı ipotek bulunduğunu, bankanın 300.000 TL olan kredi borcunun ödenmesi halinde ipoteği kayıtsız şartsız kaldıracağını taahhüt etmiş olmasına rağmen ödemeden sonra ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin konut kredisinden kaynaklanan ipotek şerhi bulunduğunu, kredinin tamamen ödendiğini, bu durumda taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin terkin edilmesinin zorunlu olduğunu, buna rağmen davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, davacının anılan kredi nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, tüm taksitlerin eksiksiz olarak ödendiğini belirterek taşınmazın tapu siciline ... A.Ş. Lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, Dava konusu taşınmaza ilişkin dava dışı 3. kişi tarafından davalı banka lehine verilen ipoteğin limit ipoteği olup, söz konusu ipoteği asaleten ve kefaleten tüm riskler için verildiğini, banka nezdindeki risk devam ettiğinden ipoteğin fekkinin yapılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
-TL'lik ipoteğin her ne kadar limit ipoteği olduğu belirtilmişse de önce asıl borçlu Eyfel Yapı Şti'ye, daha sonra da yeni maliklere ihtar keşide edilerek, borcun muaccel hale getirildiğini, artık anılan ipoteğin kesin borç ipoteği haline geldiğini, esas borçlu Eyfel Yapı Şti'ye yapılan İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2017/163 E. sayılı takibinin kesinleşmiş olması sonrasında yeni maliklerden haberdar olmaları üzerine, temerrüt ihtarı gönderildiğini ve ipoteğin artık kesin borç ipoteği haline döndüğünü, akabinde de bu takiple birleştirmek üzere yapılan 2017/4885 E. sayılı takip yapılarak 2017/163 E. sayılı takibine uygun olacak şekilde icra emri düzenlendiğini, bunun bir mecburiyetten kaynaklandığı hususlarının dikkatlerden kaçırılmaması gerektiğini, 4.000.000,00....
in borcu kapatmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin fekkine, 5.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000.-TL'nin 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 3. kişi lehine ipotek tesis ettiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, asıl borçlunun borcunun devam ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kendisine ait gayrimenkulu 3. kişi ...' ın doğmuş ve doğacak borçları için lehine ipotek tesis ettirdiği, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, limitin 100.000.-TL olduğu, dava dışı ...'...
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; ipotek borçlusu M..G.. mirasçıları tarafından ipotek bedeli olarak 2,76 TL'nin (eski 2.756,850 TL) icra müdürlüğüne depo edildiği, ipotek alacaklısına çıkarılan muhtıranın usulünce tebliğ edilmesine rağmen bedelin alınmadığı ve ipoteğin da terkin edilmemiş olması sebebiyle Mahkemece ipoteğin terkini talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür. İpotek alacaklısı Ü.. B.. tarafından icra dosyasına yasal itiraz süresinden sonra sunulan dilekçeden ve ipotek borçlularının talep dilekçeleri ekinden de anlaşıldığı üzere, taraflar arasında düzenlenmiş bir ipotek sözleşmesi bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipoteğin kaldırılmasının ancak üzerinde ipotek tesis edilmiş olan taşınmazın kayıt maliki tarafından talep edilebileceği ipoteğin kaldırıldığı, davanın konusuz kaldığı, davacıların buna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ipotek senedinde karz ipoteği olduğu belirtilmiş ise de davalının beyanları ile ipoteğin teminat ipoteği olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, davalı şirketin ipotek tarihi itibarıyla alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği ve eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, davacı ... Ürn. Tic. Ltd. Şti.'nin davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...'...
Bu şekilde tesis edilen ipotekle güvence altına alınmak istenen alacağın doğmuş ve mevcut olduğu belirli olmadığından, anılan ipoteğin üst sınır ipoteği (limit ipoteği) niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, alacaklı ve davacı/ipotekli taşınmaz maliki arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş (banka) niteliğini haiz olmadığı açıktır. Dolayısıyla, taraflar arasında İİK'nın 150/ı maddesinde açıklanan koşullarda cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu olmadığından icra emri gönderilmesine olanak tanıyan anılan maddenin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır. Diğer taraftan, takip konusu ipoteğin, İİK'nın 149. maddesinde düzenlenen kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığı da kuşkusuzdur....
Bu değerlendirmeler kapsamında; uyuşmazlığa konu ipoteğin üst limir .....TL ile sınırlı bir alacak için konulduğu, dolayısıyla ana para (karz) ipoteği olmadığı, ipotek tarihinde henüz doğmuş bir alacağın bulunmadığı, dava dışı şirketin davacı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında alacağın doğacağı, ipoteğin, sözleşmenin teminatı olarak tesis edildiği ve üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği, mahkememizce alınan ..... tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar hesabın kat edildiği tarih itibariyle faiz hesabı yapılmış ise de davalının kredi sözleşmesinde sadece ipotek veren olarak imzasının bulunduğu, ipotek tesis edilen davalıdan faiz talep edilemeyeceği ve üst sınır ipoteği olarak ....TL belirlendiği ve talep edilecek miktarın faiz alacağı da dahil bu sınırı geçemeyeceği anlaşılmakla davacının icra takibine konu talebinin üst sınır ipoteğinin sınırlamalarına uygun olarak karar verilmesi gerektiği, anlaşılmakla hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle kaldırılması gerekmiştir...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 17.05.1993 tarihli resmi senet ile kurulan ipoteğin üst sınırı ipoteği olduğunun ve ipotek kapsamında 35.000.00 YTL ile borçlu olunduğunun tespiti ile borçsuz üyelerin bağımsız bölümleri üzerindeki ipoteklerin kaldırılarak muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı ... vekilleri ipoteğin ana para ipoteği olup 35.000.00 YTL ödeyerek borçtan kurtulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalıya ait meskenler üzerine 09.10.1990 tarih ve 4677 yevmiye nosu ile konulan ipoteğin teminat ipoteği mahiyetinde olduğu, karz ipoteği mahiyetinde olmadığı, söz konusu ipotek işleminden sonra dava konusu taşınmazlar üzerine çok sayıda haciz konulduğu, ipoteğin uyarlanması halinde ipotekten sonra gelen haciz alacaklılarının hakkının ve tapuya güven ilkesinin zedeleneceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle teminat altına alınan ipoteğin uyarlanmasının istenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....