Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir(TMK.m.795). İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer(TMK.m.796-797). Ancak, terkini istenen intifa hakkında olduğu gibi uygulamada genellikle intifa hakkı akaryakıt bayilik sözleşmesi nedeniyle tesis edilmektedir....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nin 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Somut olaya gelince; dava konusu 148 parsel sayılı taşınmazda tapu kayıt maliki ... ve ...'e ait 40/400'er hissenin intifa hakkının ...'...
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Somut olaya gelince; dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre, dava konusu 235 ada 12 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ...'e ait 9/16 hisse üzerinde 16.03.2005 tarihinde ... lehine intifa hakkı kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkının buna ilişkin paya düşen bedel üzerinde devamına hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
tarihi itibariyle davacı şirket lehine kurulan intifa hakkı süresinin sona erdiği ve bu tarih itibariyle de intifa hakkının tapudan terkin edildiği, davalıların maliki ve işleteni oldukları akaryakıt istasyonu üzerinde bulunan yatırım ve intifa bedellerinin iadesi talebidir....
Somut olaya gelince; asıl davada dava konusu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmış, birleştirilen davada ise davacı ... lehine sükna (oturma) hakkı tanınması talep ve dava edilmiştir. Her ne kadar birleştirilen davacı oturma hakkı tanınmasını istemiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 33.maddede belirtildiği üzere olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan birleştirilen davada asıl talep 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenen aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkindir. Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında sayılan aile konutu hakkında; sağ kalan eş kendisine miras hakkına mahsuben aile konutunda mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Davacının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652/1 maddesi uyarınca muris ile birlikte yaşadığı, başka bir deyişle hükmen aile konutu olarak tespit edilen taşınmazda miras payına mahsuben mülkiyet hakkı bulunmaktadır....
hükme bağlandığını, ayrıca davalı firmanın 400.000 ABD doları+KDV’yi gayri maddi haklar bedeli olarak hibe etmeyi taahhüt ettiğini, bu bedele karşılık taşınmaz üzerinde 600.000 TL bedel için ipotek tesis edildiğini, buna rağmen hibe ödemesinin yapılmadığını, müvekkillerinin sözleşmeye güvenerek 8.11.2006 tarihinde işletme belgesini, 22.07.2007 tarihinde akaryakıt satış istasyonu ruhsatını aldığını, ayrıca davalı lehine taşınmaz üzerinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, müvekkillerinin üzerine düşen edimlerini zamanında yerine getirdiğini, buna karşılık davalı şirketin taahhüt ettiği hibeyi ödemediğini, istasyonun donanımı ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını, bunun üzerine sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, ancak davalının sözleşmenin feshini kabul etmesine rağmen intifa hakkının fekkinden kaçındığını, intifa hakkının tesisinin sebebinin ortadan kalktığını, intifa hakkı ve ipotek tesisi için masraflar yapıldığını, akaryakıt istasyonundan...
GEREKÇE: Dava, Rekabet Kurulu kararı gereğince intifa hakkının süresinden önce son ermiş olması nedeniyle, davacı tarafından davalıya ödenmiş olan intifa hakkı bedellerinin bakiye süreye isabet eden kısımlarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Rekabet Kurulunun 14.07.2002 tarihli Dikey Anlaşmalara İlişkin 2002/2 Numaralı Tebliğinin 5. maddesinde, alıcıya getirilen rekabet etmeme yükümlülüğünün 5 yıldan uzun olamayacağı,taraflar arasındaki bayilik, intifa hakkı, kira, emanet, kredi ve benzeri sözleşmelerin 5 yıllık süreyi aşan kısımların geçersiz hale geleceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı ... Petrol arasında,davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine davacı lehine 20 yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmesi kaydıyla 21.08.2006 tarihli ve protokol başlıklı bayilik sözleşmesi akdedildiği, protokolde 20 yıllık intifa hakkı karşılığında bayiye 300.000-USD intifa bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı ...'...
A.Ş lehine (eski 921 parsel için) 2.979,34 m² üzerine tesis edilen 21.04.2006 tarihli intifa hakkının bu haliyle 960 parsel sayılı taşınmaz üzerine aktarıldığını, 5. İntifa hakkının eski 921 parsel yani 2.979,34 m2 için verildiğini, 6. Bu yönü ile 960 parsel sayılı taşınmazın 2.979,34 m2’si intifa hakkı kapsamında kalmış olup 749,62 m2’sinin ise intifa hakkı kapsamında kalmadığını, 6. Dava konusu taşınmazın 749,62 m²’sine davalılar tarafından haksız şekilde el atıldığını, 7. Davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine yöneliktir 2....
in payı üzerinde ... lehine 29.01.2011 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 700. maddesi “bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder” hükmünü taşımaktadır. Davaya konu taşınmazda intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer paydaşlara Türk Medeni Kanunu'nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulmamıştır. Taşınmazdaki pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu tebliğ edilmediğine göre 07.05.2012 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir....
Noterliği nezdinde yapılan uzun süreli yap-işlet-devret şeklindeki sözleşemeye binaen borçlunun yapmış olduğu ve işletmekte olduğu entegre et tesisinin intifa hakkının tespiti ile tapu sicil müdürlüğüne işletilmesine karar verilmesi taleplerinin zaruri olduğunu, zira tapu sicil müdürlüğünün intifa hakkı üzerine haciz konulması talebi ile yazdırmış oldukları haciz müzekkerelerine vermiş oldukları cevabi yazısında bahse konu gayrimenkulun Yalvaç Belediyesi'ne ait olduğunu ve üzerinde intifa hakkı mevcut olmadığından haciz konulmadığını bildirdiğini ileri sürerek Yalvaç 1. Noterliği nezdinde bulunan sözleşmenin tasdikli suretinin getirtilerek intifa (kullanım) hakkının Tapu Müdürlüğü'ne işletilerek talepleri doğrultusunda üzerine haciz şerhinin işlenmesine ve neticelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....