Davalı vekili, davacının imzaya itiraz ederek icra hukuk mahkemesine açmış olduğu davanın kabul edildiğini, dolayısıyla iş bu davanın konusuz kaldığını savunarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının imzaya itirazı üzerine icra hukuk mahkemesinde açılan davanın kabul edildiği, ancak temyiz incelemesinde itirazın süresinde olmadığından bahisle hükmün bozulduğu, icra hukuk mahkemesince bozma kararına uyularak davanın süreden reddedildiği, iş bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesi ile takibe konu senetteki imzaların davacı şirket yetkilisi dava dışı ...'...
Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilen keşideci ve avalist durumundaki borçlulara karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Bu husus mahkemenin de kabulünde ise de, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesiyle yetinilmiş, %10 para cezası hükmolunmamıştır. O halde, mahkemece; alacaklı aleyhine asıl alacağın %10'u oranında para cezasına da hükmedilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken, İİK. nun 170.maddesi uyarınca itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. İcra mahkemesi, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir. Bu maddeye göre icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen karar, HMK. nun 389 ve müteakip maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü bir karardır. Bu nedenle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 394.maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur....
Bu durumda, alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir. O halde mahkemece, İİK'nun 170/4. maddesi uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflarınca imza itirazı ve şikayetin 5 günlük kanuni mühleti içerisinde yapıldığını, müvekkili adına gönderilen ödeme emrinin 07.02.2017 salı günü tebliğ edildiğini, davanın ise 13.02.2017 pazartesi açıldığını, davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, takibe dayanak senet sureti incelendiğinde TTK....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kambiyo takibinde senet aslının sunulmadan takibe başlandığı şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddi ile şartları oluştuğundan icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, 09/10/2019 tarihli ATK raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece 14/09/2018 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği ve icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğü tarafından da tedbirin uygulandığı görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; takip dayanağı çekte, davacı borçlunun, ciranta; alacaklı davalının ise kendisinden sonra gelen ciranta olduğu görülmekte olup, borçlunun imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda imzanın borçluya ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, takip alacaklısı ile borçlunun doğrudan ilişki içinde olduğundan; imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklının; imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davanın kabulüne, icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına, takip konusu asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına verilmesine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/277 ESAS 2021/405 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 6....
DELİLLER: Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/566 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: T2 Şirketi’nin imzaya itirazının kabulü ile; Akşehir İcra Dairesi’nin 2019/566 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin T2 Şirketi yönünden İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca durdurulmasına, davacı T2 imzaya itirazı kabul edildiğinden sair borca itirazı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, T2 Şirketi yönünden yasal koşulları oluşmadığından davalı taraf aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, T1 Şirketi’nin imzaya ve borca itirazlarının ayrı ayrı reddine, T1 Şirketi yönünden icra takibi tedbiren durdurulmadığından T1 Şirketi aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafında açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece huzurda imza örnekleri alındıktan ve imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra uzman bilirkişiden rapor aldırtıldığı, Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 30/12/2020 tarihli raporuna göre imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması ve kesin kanaat içermesi nedeniyle yeniden rapor aldırtılmamasının usul ve yasaya uygun olduğu, bu rapor esas alınarak davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....