"Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 E., 2006/23 K. sayılı kararı) Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzasının borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir(Yargıtay HGK'nın 2006/12- 259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı). Öte yandan, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü konusunda yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır(Yargıtay HGK'nın 2009/12 Esas 2009/282 Karar sayılı kararı)....
İcra Müdürlüğünün 2018/13507 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki borç ile şahsının bir bağlantısı olmadığını, senedi şirketi temsilen imzaladığını, önceki zamanlarda pul iptali için de imza kullanılması alışkanlığı ile iki imza attığını, senet metninde isminin bulunmadığını, dosyaya borçlu olarak eklenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu senette lehtar olarak T3 ve Ortağı" gözüktüğünü, bu nedenle T3 senet bedelinin tamamını kendi başına icraya koyamayacağını belirterek, takibin durdurulmasına, alacaklının asıl alacağın %20'si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Bu doğrultuda yeteri kadar belge aslı temin edildikten sonra takibe konu çek aslının celbine karar verilmiş ise de; İcra müdürlüğünce takibe konu çek aslının uzun aramalar neticesinde bulunamadığının bildirildiği, mahkememizce bu cevap sonrasında davalı alacaklı vekiline takibe dayanak çek aslının dosyamıza sunulması için kesin süre verildiği ve celse arası davalı alacaklı vekilinin takibe konu çek aslının sorumluluğunun icra müdürlüğünde olduğunu kendilerine çek aslı olmadığını beyan eden dilekçe verdiği görülmektedir. HGK'nun 26.04.2006 tarih, 2006/12- 223 E.-2006/235 K. kararında belirtildiği gibi imzaya itirazda ispat külfeti alacaklıya ait olup, itiraz halinde alacaklı, takip dayanağı çekte borçluya atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu ispat etmek zorundadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece sadece imza incelemesi esas alınarak hüküm kurulduğunu, borca itiraz ve istirdat kısmı (menfi tespit) hiç değerlendirilmemiş ve bu konularda inceleme yapılmamış olduğunu, mahkemece savunmayı genişleme yasağına tabi bulunan ve süresi içerisinde verilmeyen davalı beyanları esas alınarak hüküm kurulduğunu, Ereğli CBS dosyasının halen devam etmekte olup 2017/3065 E sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafça Ereğli İcra Müdürlüğü'nün 2017/3065 E....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/4564 esas sayılı takip dosyasında sahtecilik iddiası haklı bulunduğundan, İİY’nin 170/3. maddesi gereğince itiraz eden borçlu yönünden takibin durdurulmasına, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından, İİY’nin 170/4. maddesi gereğince alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı/ alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun eksik hususlara dayandığını, imza incelemesine konu belge tarihlerinin tamamı takibe ve davaya dayanak bonunun tanzim tarihinden sonraki bir tarihe ait olduğunu, bu nedenle imza incelemesinin bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket yetkilisinin şahsi imzasına itiraz etmediğini, şirket adına itirazda bulunduğunu, ancak şirket yetkilisi Tolga Hamat olmakla birlikte kendi borcu yönünden bir imza itirazında bulunmamış olmasının başlı başına yazılı delil olarak kabul edilmesi gereken bir husus olduğunu, tüm bu sebepler ile başkaca bir araştırmaya gerek kalmaksızın öncelikle icra dosyasının getirtilmesini ve imza itirazında bulunmayan dava dışı borçlu olan Tolga Hamat'ın davadaki davacı şirketin şirket yetkilisi olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini geretiğini, mahkeme aksi kanaatte ise imza örneklerinin getirtilerek imza incelemesi yapılmasını davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK 62. maddesinde takibe itiraz usulü düzenlenmiştir. Tüzel kişiler yönünden takibe itirazların yetkili temsilcileri tarafından yapılması gerekir. Takibe temsil yetkisi olmayan şirket ortağı tarafından itiraz edilmesi halinde takibe itiraz acele işlerden kabul edildiğinden itirazı müteakip borçlu yanın yetkili temsilci aracılığı ile yetkisiz kişi tarafından yapılan itiraza icazet vermesi gerekir. Dosyaya celbedilen Ticaret Sicil Memurluğu yazılarından kooperatifin 22/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 2 yıl süre ile Mustafa Ünal'ın yönetim kurulu başkanlığına, Mehmet Korkut'un ikinci başkanlığa ve Mehmet Sakin'in muhasip üyeliğe getirildiği, kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden en az ikisinin koyacağı imza ile kooperatifi temsile yetkilendirildiği görülmektedir. Bu tarihten sonra alınmış bir karar bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/300 ESAS - 2022/304 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu çek üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilinin takibe konu çeki ciro yoluyla aldığını, imzaya yönelik itirazın kötü niyetli olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, takibe konu çekin keşide tarihi itibarı ile davacı şirketi temsile yetkili Veli Turgut'un bilirkişi incelemesine elverişli imza örnekleri ilgili kurumlardan getirtilmiş, Mahkemece yetkilinin imza örnekleri alınmış, bilirkişi Şerafettin Çankaya tarafından takibe konu çek, mukayeseye esas belgeler ve huzurda alınan imza örnekleri üzerinde büyüteç, tarayıcı, stereo binoküler mikroskop vb. araçlar yardımı ile grafolojik inceleme yapılarak düzenlenen raporda, çekin arka yüzündeki 1. ciranta imzasının Veli Turgut'un eli ürünü olmadığı belirtilmiştir....