Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesi tarafından imar düzenlemesine tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 954 sayılı kök parselin kadastro sınırları içerisine de şuyulandırmalar sonucunda yol alanı ile ... Köyü 4952 ada 3 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini, ancak ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptali ve Hazine adına tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır.Mahkemece 16.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava konusu somut olayda her ne kadar mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de yeni kurulan ... Belediyesinin, ... Belediyesi sınırları içinde kaldığı, ... Belediyesinin haklarına bu Belediyenin halef olduğu göz önüne alındığında ......

    Davacı vekili, müvekkiline ait toplam yüzölçümü 44.140 m² olan 2857, 2932, 2933 ve 2934 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda Darıca Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sonucu müvekkilinin, 2310 ada 1 sayılı imar parselinde 2077/2400 pay ile paydaş kılındığını, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptaline karar verildiğini ve iptal kararının kesinleştiğini ileri sürerek 2310 ada 1 sayılı imar parselindeki davalı ... adına kayıtlı 323/2400 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Hukuk Dairesi’nin bozma kararı doğrultusunda “1080 sayılı imar parselinin “okul yeri” olup, bu nedenle yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle imar uygulamasının yok hükmünde olduğu” görüşüyle neticeye gidilmiş olması da, eldeki dava bakımından kesin hüküm veya kesin delil teşkil etmez. O halde, eldeki davanın konusu 1081 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydının illetini teşkil eden imar uygulamasının geçerliliğini koruduğu gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan nispi karar harcının talep halinde davalı Belediyeye iadesine, 12.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Belediyesinin 37 nolu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesine tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1068 sayılı kök parselin kadastro sınırları içinde ... Köyü 5451 ada ... sayılı imar parselinin meydana getirildiğini; ancak, gerek ... Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; 1068 sayılı kök parselin kadastro sınırları içinde imar ile oluşturulan 5451 ada ... sayılı imar parselinin ....023 metrekarelik kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tescili ve tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, olmadığı takdirde tazminat istekleriyle dava açmıştır....

          Davalı idare temsilcisi tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle idare aleyhine ikame edilen işbu davanın süre yönünden reddi gerektiği, idarece imar kanununun ilgili maddesi doğrultusunda 13/5/2010 tarih ve 2010/917 sayılı encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının dayanağı Esenyurt Belediye Meclisinin 06/6/2008 tarih ve 2008/31 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli imar palanı olduğunu, idare tarafından kesinleşen bu imar planı doğrultusunda uygulama işlemi yapıldığını, imar uygulaması neticesinde idare adına tescil edilen tapunun iptali için öncelikle imar uygulamasının idari yargıda dava konusu edilip, mahkemece iptal edilmesi gerektiğini, davacı uygulamanın iptalini idari yargıda dava konusu etmemiş ancak dava dosyası dosyası derdest olup, henüz verilen bir iptali kararı bulunmadığını, işbu sebeple davacının mahkemeden tapu iptali ve tapunun kendi adlarına tescilini istemesi mümkün olmadığını belirtmekle, ihtiyati tedbir kararı talebinin reddine, haksız ve hukuka...

          Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, Mahkemece uyulan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda imar parselinin sicil dayanağı imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edilmekle yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; hükme esas alınan bilirkişi raporunda B ve C harfleriyle gösterilen alanların imar uygulamaları sonucu sicile bağlanmadıkları, ancak şuyulandırma işlemlerinin iptali nedeniyle bu alanların da ihya kapsamına alınması gerektiği açıktır. O halde, mahkemece B ve C harfleriyle gösterilen bölümler bakımından imar sicil kayıtlarının iptali yönünde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ise de, anılan bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Terminali ve Liman İşletmeleri Anonim Şirketi vekili; ret gerekçesinin hatalı olduğunu, davada ikinci defa yapılan imar uygulamasının iptal edilmemesi ve ayrıca Türk Medeni Kanununun 1023 üncü maddesi gereği iyi niyetli oldukların gerekçesiyle ret kararı verilmesi gerektiğini belirterek hükmü temyiz etmiştir. 4. Davalı .... ve Terminal İşletmeleri A.Ş vekili katılma yolu ile temyizinde; davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, 1996 yılında yapılan ikinci imar uygulamasının iptal edilmediğini ileri sürerek davanın bu nedenle reddi gerektiğini belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanununun 1025 inci maddesi, 3194 Sayılı Kanunun 18 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1....

              planı yapıldığı, revizyon imar planıyla yapılabilecek değişikliğin normal uygulama imar planı tadilatıyla ve sadece bir alanda fonksiyonel olarak yapıldığı, tesis edilen plan değişikliğinde hukuka, şehircilik ve planlama ilkelerine, kamu yararına uyarlık bulunmadığı, böyle olunca da davalı belediyenin imar uygulamasının da hukuka aykırı olarak tesis edildiğinin kabulü gerektiği, ''Netice ve Talep'' başlıklı kısmında özetle; Arifiye İmar İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan imar uygulaması Sakarya Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı onama kararı askıya çıkarılmış olan imar planı uygulamasının iptalinin talep edildiği görülmüştür....

                nın da taşınmazı diğer davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ancak davacının en son imar uygulamasının iptali isteğiyle idari yargı yerinde dava açtığını, dava dışı belediyenin yaptığı hatalı işlem nedeniyle davalılar adlarına tescillerin hukuken geçerliliklerinin bulunmadığını ileri sürerek, 37 sayılı parselin tapusunun iptali ve davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "davalılardan ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine; davacının diğer davalı ... aleyhine açtığı davanın MK 1023 maddesi uyarınca reddine" karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  halinde ise mevcut tapu kayıtları imar planının iptali nedeniyle yolsuz tescil haline geldiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu