Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılıp, yörede yapılan imar uygulaması sonucunda ihdasen Belediye adına tescil edilen taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ihdasen tescilinin ... adına yapılması gerekirken Belediye adına tescil edilmesinin yolsuz olduğu ve bu nedenle Belediye tarafından davalı gerçek kişiye satışının da tescilin yolsuz olması nedeniyle geçeriz bulunduğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; uyuşmazlık açıklanan bu niteliğine göre kadastro öncesi sebebe dayalı olmayıp; kadastro tespit çalışmalarından sonra yapılan imar uygulamasının hatalı olduğu iddiasıyla açılan yolsuz tescilden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava, açıklanan bu niteliğine göre; Yargıtay 1....

    nin 38 no'lu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulamasının İdari Yargı yerinde iptal edilmediği, imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlem iptal edilemediği sürece de tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Belediyesinin 37 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1219 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisine şuyulandırmalar sonucunda Kabasakal Köyü 5592 ada 8 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, ancak gerek ... Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parselinin tapu kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek; 5592 ada 8 sayılı imar parselinin, düzenleme öncesi kadastral ve kök parsele geri dönüşümünü teminen tapu iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

        Şirketi vekili, dava konusu taşınmazların geldisi olan eski 827 ada 3 parsel ve 828 ada 142 parseller üzerinde davalı şirketin kurucularından Ahmet Çelik'in kayden ½ pay ile malik olduğunu, 16.08.1989 tarihli imar uygulaması sonucu şirkete ait muhdesatların 5561 ada 1 ve 5578 ada 1 parseller içinde kaldığını, 1998 tarihli imar uygulaması ile muhdesatların ...ada 1 parselde kaldığını, bu imar uygulamasının da iptali üzerine tekrar yapılan imar uygulamasında muhdesatların bu kez 13197 ada 1 parsel içinde kaldığını, bu uygulamanın da iptali ile muhdesatların en son 27881 ada 1 parsel içinde kaldığını, dava konusu 27881 ada 1 parseldeki kullanımlarının imar kanunu 18. maddesine dayandığından haklı olduğunu ve muhdesat bedelleri ödenmedikçe kullanıma hakları bulunduğunu, ayrıca 13197 ada 1 parseli oluşturan imar uygulamasının iptalinden sonra davacının halen taşınmazda payı bulunup bulunmadığının da belirsiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, hazine imar öncesi 30 sayılı parselde paydaş olduğu halde oluşan imar parsellerinden kendisine hiç bir pay verilmediğini ileri sürerek davalı imar parsel maliklerinin mevcut paylarının kendi payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nun raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dosyasının, keşifte görev alan fen bilirkişisi Harita Mühendisi...'...

              Dava, imar uygulamasının iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve ihya istemine ilişkin olmakla, bu nitelikteki davayı temyizen inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı İş Bölümü kararı ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle tapunun eski hale getirilmesi istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin olup, bu niteliğine göre Yargıtaydaki inceleme yeri 1. Hukuk Dairesidir. Sözü edilen Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 12.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Bu bağlamda, imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025 inci maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Öyleyse, idare mahkemesi tarafından verilen imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu idari işlemle oluşmuş tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, sicil kayıtlarının iptal edilen uygulama öncesine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Davacı da eldeki dava ile; imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali ile sicil kayıtları kendiliğinden eski haline dönmeyeceğinden, imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek yolsuz tescil durumuna düştüğü iddiasıyla imar düzenlenmesi öncesi duruma dönülmesi isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu