ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2015 NUMARASI : 2009/277-2015/106 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Murat Ataker'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, imar parseline el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalının bahçe duvarının imar uygulaması sonucunda davacı adına tescil edilen imar parselinin içerisinde kaldığı; ancak, imar uygulamasının İdari Yargı kararıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, imar uygulaması iptal edilmekle imar öncesi duruma dönüldüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ın kardeşleri olan diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte yine katılanın arazisine girip burada bulunan zeytin ağaçlarını keserek ve budayarak zarar verdikleri, bu şekilde sanıkların üzerine atılı mala zarar verme ve hırsızlık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, suça konu taşınmazın bulunduğu alanda imar uygulaması yapıldığı, imar uygulaması nedeniyle taşınmazların kadastro tespitindeki sınırlarının değiştiği, tekrar imar uygulaması işlemi ile ilgili geri dönüşüm dosyalarının Tapu Müdürlüğünde tescil aşamasında olduğu, geri dönüşüm tescil edildiğinde yeni uygulama yapılacağı, sanıkların kullandığı yerin imar uygulaması öncesi kendilerine ait olduğunun beyan ettikleri yer olduğu, sanıkların suç işleme kastıyla hareket etmedikleri gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davalı, kadastro çalışmasından önce yaptırdıkları özel parselasyon planındaki 22 nolu özel parsel üzerinde iyiniyetli inşaat yaptığını, 2981 Sayılı İmar Yasasının 10/b maddesi uygulaması ile paydaşı olduğu 1229 parseldeki payına karşılık 5748 ada, 7 parselin adına kayıtlandığını, anılan imar uygulaması sonrasında tecavüzlü durumun ortaya çıktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 2981 Sayılı Yasanın 10/b uygulaması sonucunda 1229 kadastral parseldeki payına karşılık oluşturulan 5748 ada, 7 parselin 93 m2’lik kısmının, imar uygulamasına tabi olmayan davacılara ait 503 sayıl parsel içinde mükerrer oluşturulduğu, tecavüzün imar uygulaması ile ortaya çıktığı, davalının uzlaşmayı kabul etmediği gerekçesiyle yıkım isteğinin reddi ile elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2012/796-2013/515 Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir....
Diğer taraftan yörede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, hangi tarihte yapılıp kesinleştiği, çekişmeli taşınmazların imar planı kapsamına alınıp alınmadıkları yönünde de araştırma yapılmamıştır. Bilindiği üzere imar-ihyaya muhtaç olan bir yer imar planları kapsamına alınmış ise o tarihten sonra imar-ihya yoluyla edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Gayrimenkul Dairelerinin kararlılık kazanmış uygulamalarına göre; imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten, imar planları kapsamına alındığı tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ise bu tür yerlerin zilyetlik edinilmesi olanak dahilindedir. Bunlardan ayrı davacı ile eklemeli zilyetleri olan Osman oğlu... ve ... adlarına Mağralı mahallesi çalışma alanında senetsiz ve belgesiz araştırması yapılmadan karar verilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; dava dışı ...’ın pay sahibi olduğu 951 ada 29 sayılı kadastral parselin, Seyhan Belediyesinin 26.09.2007 tarih, 2656 sayılı encümen kararı doğrultusunda imar uygulamasına tabi tutulduğu ve dava dışı ...’a 11312 ada 2 sayılı imar parselinden pay verildiği, yapılan imar uygulaması sırasında Düzenleme Ortaklık Payı Kesintisi yapıldığı, davacının dava dışı ...’ın payını 30.12.2011 tarihinde satın aldığı, anılan imar uygulamasının iptali için Adana 2. İdare Mahkemesinin 2012/97 Esas sayılı açılan davada Seyhan Belediyesinin 26.09.2007 tarih, 2956 sayılı Kararı ile yapılan imar uygulamasının iptaline karar verildiği, derecattan geçerek kesinleştiği, böylece imar parselinin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği anlaşılmıştır....
Belediyesi Encümeni'nin 28.11.2000 tarih ve 2000/740 sayılı encümen kararı uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu, Hazine adına ihdasen tescil edilen 2698,53 m² yüzölçümlü taşınmazdan çok sayıda imar parseli oluşturulduğunu, ancak anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek iptal kararının kesinleştiğini, bu iptal kararı sonrasında, taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediyesi Encümeni'nin 17.10.2006 tarih, 2006/773 sayılı ve 05.03.2009 tarih, 2009/215 sayılı encümen kararları doğrultusunda yeniden imar uygulaması yapıldığını, belirtilen imar uygulamalarının da, ... 10. İdare Mahkemesi'nin 2010/1521 Esas, 2011/551 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verildiğini ileri sürerek 2698,53 m² yüzölçümlü, ihdas edilerek hazine adına tescil edilen taşınmazın, geri dönüşümünün yapılarak 2738 Ada 1, 2, 4, 2739 Ada 5, 6, 2740 Ada 5, 10, 2741 Ada 6, 7, 8, 9, 15 ve 2742 Ada 12 parsel sayılı taşınmazların tapu kaytlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....
olduğundan tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması da doğru olmadığından; Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne Dairemizin 20.10.2014 gün ve 2014/8279-23199 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir....
Köyü 2212 ada 6 sayılı parselin orman ile ilgisi olmadığı halde, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 6831 Sayılı Kanunun 2/B Maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığından bu imar uygulamasındaki sorunun plan tadilatı veya imar uygulaması yoluyla yada hükmen çözümleninceye kadar bu taşınmaza yönelik tedavül talepleri karşılanmayacaktır şeklinde şerh konulduğunu, bu yöndeki şerhlerin yasal dayanağı bulunmadığından silinmesini istemiştir....
Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur. Somut olaya gelince; davaya konu taşkınlığın imar uygulaması ile oluşup oluşmadığı üzerinde durulmuş değildir....