Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu 682, 683 ve 1983 parsel sayılı taşınmazların 3194 sayılı İmar Kanunu 18.madde uygulaması yapılarak yeni parseller oluşturulduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazların bulundukları imar adası itibarıyla İmar Kanunu 18. madde uygulaması sırasında yüzde kaç oranında düzenleme ortaklık payı kesilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazların bulundukları imar adaları dikkate alınarak her imar adasına ilişkin adada yer alan tüm taşınmazlardan aynı oranda düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediği, taşınmazların bulunduğu her imar adasında yer alan tüm parsellere ait imar uygulama evrakı ve şuyulandırma cetvellerinin ada bazında toplu olarak bildirilmesi hususları ilgili belediye başkanlığından sorularak alınacak cevap yazılarının ve belgelerinin dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü 85 parsel sayılı taşınmazın; a-)22.06.1994 olan satış tarihi itibariyle, imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığı ve imar uygulaması görmüş ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediği, düşülmüş ise ne oranda düşüldüğüne ilişkin belgelerin belediye imar ve tapu müdürlüğünden, b-)Bulunduğu cadde, sokak itibariyle belediyece belirlenen değerlendirme tarihi olan 2011 yılındaki emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından, c-)19.03.2010 tarihli alıcı, satıcı ve satış bedelini gösteren resmi satış akit tablosunun onaylı bir örneğinin tapu müdürlüğünden, 2-Dava konusu taşınmazın 28.09.2011 olan değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parseli olup olmadığının, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise ne oranda düşüldüğünün belediye başkanlığı imar ve şehircilik müdürlüğü ve tapu müdürlüğünden, Temin edilip dosyaya konmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere...
Dava konusu taşınmazlar davanın açıldığı tarih itibariyle imar uygulaması sonucu oluşmuş ve davalılar adına tapuda kayıtlı iken, dayanak imar uygulaması iptal edildiğinden yargılama sırasında ikinci kez imar uygulamasına tabi tutulmuştur. Mahkemece, yargılama sırasında yapılan ikinci imar uygulaması öncesi ve sonrasına ait dava konusu taşınmazları kapsayan kadastro paftaları getirtilerek fen bilirkişi aracılığıyla çakıştırma yapılmamış, davaya konu olan taşınmazların davanın açıldığı tarihteki çap ve yüzölçümleri itibariyle ikinci imar uygulaması sonrası hangi ada-parselde ya da tescil harici alanda kaldıkları belirlenmemiş ve dava konusu taşınmazların dava tarihindeki çap ve yüzölçümüne göre değil, yargılama sırasında ifraz edilen çap ve yüzölçümü değerleri baz alınarak tahdit uygulaması yapılmış ve bu sonuca göre hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir....
Yapılan incelemede; davalılar tarafından el atılan dava konusu taşınmazın yargılama sırasında imar uygulamasına tabi tutularak yeni imar ada ve parsellerin oluştuğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece dava konusu taşınmazdaki davacılara ait hissenin imar uygulaması ile hangi parsellere şuyulandırıldığı belirlenip, yeni oluşan imar parsellerinin tapu kayıtları, ölçekli krokileri ve imar durumları da getirtildikten sonra yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan parsellere fiilen el atılıp atılmadığı belirlenip, el atmanın varlığının tespiti halinde veya yeni parsellerin fiilen el atılmamakla birlikte davalılar sorumluluğunda kamu hizmetine tahsis edilen parseller olduğu belirlenirse işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği, Anlaşılmakla; davalılardan ......
Davalı, taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığını ve nizalı yerin paydaşı olduğu 1989 ada 63 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Mahkemece, ... Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan 2010/137 D.iş sayılı dosyadaki fen bilirkişisince 03.09.2010 tarihinde düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığını ve çekişmeli yerin kendisine ait 1989 ada 63 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldığını savunmuştur. Gerçekten dosya içinde bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinden taraflara ait tapu kayıtlarının imar uygulaması sonuçu oluştuğu anlaşılmıştır....
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; çekişmeli taşınmazın davacıya 6 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğu, davalı parselindeki müştemilatın davacı parseline taşkın olduğu, duvarında yine davacı parselinde kaldığı imar parseli bakımından TMK’nun 751.maddesinin uygulanamayacağı saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazlarının reddine. Ancak imar uygulaması bir kamusal tasarruf olup imar uygulaması sonucu oluşan tecavüzlerde davalının bir kusuru olmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Belediyesinin 04.06.2016 tarihli Encümen Kararı uyarınca imar uygulaması yapıldığı ve 23.06.2017 karar tarihli bilirkişi raporuna göre 1948 ada 4 ve 1959 ada 5 parsellerin oluştuğu sonrasında 1948 ada 4 parselde ki imar uygulaması sonucu 23.12.2016 tarihinde 1948 ada 17 parsel olarak 8187,39m² yüzölçümlü alanın davacı adına tescil edildiği, 1959 ada 5 parselin ise imar uygulaması sonucu 1959 ada 14,15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar olduğu ancak davacı tarafından 1959 ada 5 parsel iken 04.03.2016 tarihinde ... satıldığı taşınmazların Üniversite Alanı dışında 6 kat imar izinli ve ticari olarak ayrıldığı, fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır....
Davalı vekili, imar uygulamasından kaynaklanan ve dava konusu taşınmaza hangi koşullarda yapı yapılabileceğine dair uyuşmazlıklara bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek dava şart yokluğundan davanı reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu; 955 ada 4 sayılı parsel ve civarında ...'nın 20.07.1998 tarih ve 570 karar sayılı Encümen Kararı uyarınca, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine istinaden imar uygulaması yapılmış ve 955 ada 4 sayılı parsel bu uygulama sonucu oluşmuştur. Anılan imar uygulaması sırasında 0.326721 oranında D.O.P kesilmiştir. ......
parsel sayılı taşınmazın ....02.2012 olan dava, emsal alınarak incelenen 10676 ada ... parsel sayılı taşınmazın ise 02.....2009 olan satış tarihleri itibariyle; imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadıklarının, imar uygulaması görmüşler ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise ne oranda düşüldüğünün belediye imar ve tapu müdürlüğünden sorularak, alınacak yazı cevaplarının dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Davaya konu ipoteğin tesisine esas imar uygulamasının iptali üzerine ipoteğin tesis edildiği 3372/2 parseli de kapsayacak şekilde yeniden imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna esas belgeler ile davacılar murisi ve davalılar adına düzenlenen dağıtım cetvellerinin ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden getirtildikten, 2-İmar uygulaması kesinleşmiş ise davalılar ve davacılar adına oluşan en son tapu kayıtlarının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....