Dava dilekçesinde Efendibey mahallesi 215 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili talep edilmiştir. Yargılama aşamasında celp edilen tapu, kadastro ve belediye kayıtlarına ve bilirkişi raporuna göre bu taşınmazı kapsayan alanda İmar Kanunu md. 18 uygulamasının yapıldığı ve bu parselin Yağdan Mahallesi 3499 ada 2 parsel ve 3504 ada 1 parsele dağıtım yapılmak suretiyle taşındığı (gittiği) anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı idareye müzekkere yazılarak davalı tarafa ait hissenin gittiği Yağdan Mahallesi 3499 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma planı kapsamında kalıp kalmadığı, Yağdan Mahallesi 3499 ada 2 parsel ada 3504 ada 1 parsel bakımından kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescil talebinin olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması zorunlu olduğu halde bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının bu sebeple kaldırılması gerekmektedir....
satış bedelini güncellemekte kullanılan TÜİK endeksinin bilirkişi heyet raporu içeriğinde gösterilerek ve dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına, rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından temini ile dosya içine alınarak denetime imkan tanınması gerekmektedir....
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir....
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir....
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir....
Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden, aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerektiğinde mahkemece re'sen emsal getirtme yoluna gidilmesi, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden, emsal taşınmazların satış tarihi itibariyle imar planı içinde olup olmadığının, imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıklarının, (imar kanunu 18. madde uygulaması ile ayrıca 15 ve 16. vd maddeler kapsamında yola terk vs yönünde her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığı) imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının ne olduğunun belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazın ise imar uygulaması yapılmamış kadastro parseli olduğunun belirlenmesi halinde, çekişmeli...
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ve imar uygulaması görmüş iseler İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğine düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belge örneklerinin ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek...
DAVACININ İDDİALARI: Düzenlemeye alınan parsellerin iki ayrı imar planı değişikliği kapsamında kaldığı, buna rağmen parselasyon işleminde bazı taşınmazların ayırma çapıyla düzenleme dışında bırakıldığı, dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı plan notlarında parselasyon işleminin etaplar halinde uygulanabileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, planlama alanının tek etap halinde uygulaması yapılması mümkün iken, idarece ayrı bir düzenleme saha sınırının belirlenmesi suretiyle ayırma çapı düzenlenerek düzenleme dışı bırakılan kısımların onaylı imar planına uygun olmayan imar parselleri olarak bırakıldığı, dayanak imar planları değişikliklerinin iptali talebiyle açılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği, yeni mevzuat değişikliği ile ek düzenleme ortaklık payı alınabilmesi için değer artışının kıymet takdir komisyonu veya sermaye piyasası kurulu lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanları tarafından tespiti şartı getirilmesine rağmen bu yönde hazırlanmış uzman raporu bulunmadığından dava...
Davalı T10 vekili cevap dilekçesinde özetle; 3402 sayılı yasanın özellikle 14 ve 17.md.sinin son fıkrası ile ilçe ve kasabaların imar planlarının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz, şeklinde açık bir hüküm getirildiğini, 3194 sayılı imar kanununda imar planı kavramı tanımının açık olarak yapıldığını, gerek nazım imar planı gerekse uygulama imar planının bu kanun kapsamında imar planının tanımı içerisinde olduğunu, Kadastro Kanunun 17.md.si şartlarının değerlendirilmesi halinde davaya konu taşınmaz ve çevresinde imar ihya ve zilyetlikle kazanımının mümkün olmayacağının açık olduğunu, Büyükşehir Belediye kanunu gereği tescili istenen alanın bağlı olduğu köy tüzel kişiliğinin kaldırılarak Büyükşehir Belediyesi sınırları arasına alınarak mahalle statüsüne dönüştüğünü, dolayısı ile belediye sınırları içinde kalan alanlar gelişme ve planlama kapsamındaki alanlar olduğundan zilyetliğin dayanağı olan nizasız kullanım durumunun da ortadan kalktığını belirterek davanın...
; 1- Kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti için bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın tapu kaydı ve değerlendirmeye esas satışın akit tablosu ve satış senetlerinin temini ile dosyaya eklenmemesinin, 2- Bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından ayrı ayrı istenmemesinin, 3- Bilirkişi raporunda somut emsal alınan parselin bulunduğu cadde, sokak itibariyle Belediyenin Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen dava tarihindeki emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından istenmemesinin...