"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, "..." aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu şirket vekilinin, icra mahkemesine başvurarak, gerçek ve tüzel kişiliği olmayan “...“ hakkında yapılan takipte borçlu sıfatı ile hatalı olarak müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlunun, borçlu sıfatı ile süresinde icra dairesine itirazı üzerine takibin durduğu, hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile başvurusunun reddine karar...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu ilamsız takibe dayanak gösterilen İstanbul 43.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/190- 2013/49 E.K. sayılı kararının takibin dayanağı olan dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olup, eda hükmü içermediği, söz konusu ilam ile söz konusu çek bedellerinin müvekkilden haksız olarak tahsil edildiğinin sabit hale geldiğini, bu nedenle ilamsız icra takibi yapma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yerel mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle mahkemenin takibin ilamlı icra takibi olması gerektiğini belirtirken ilamlı takipler için yetki sınırlaması bulunmazken takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını ileri sürmesinin karardaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, yapılan dava konusu takibin "para borcunu" içermekte olup TBK 89.maddesi gereği alacaklının ikametgahının bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece...
E.K. sayılı kararının takibin dayanağı olan dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olup, eda hükmü içermediği, söz konusu ilam ile söz konusu çek bedellerinin müvekkilden haksız olarak tahsil edildiğinin sabit hale geldiğini, bu nedenle ilamsız icra takibi yapma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yerel mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle mahkemenin takibin ilamlı icra takibi olması gerektiğini belirtirken ilamlı takipler için yetki sınırlaması bulunmazken takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını ileri sürmesinin karardaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, yapılan dava konusu takibin "para borcunu" içermekte olup TBK 89.maddesi gereği alacaklının ikametgahının bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca öncelikle Banka lehine tesis edilen ipotekler paraya çevrilmeden başlatılan işbu haciz yoluyla takibin iptali talepli bir dava olduğunu, görevli mahkemenin de İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/4895 esas sayılı dosyasında takibin iptali ve ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bursa 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4895 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı-borçlular hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulardan T1 T4 Şirketi'ne 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan T5 T6 ve T2 tarihinde tebliğ edildiği, T3 Turizm T5 yapılan tebligatın ise bila ikmal döndüğü görülmüştür....
Dava, sözleşmeden kaynaklanan bir miktar para alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK.’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, aksine bir anlaşma yoksa para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, 6100 sayılı HMK.’nın 14. maddesinin birinci fıkrasında ise bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu düzenlenmiştir. Anılan madde hükümlerine göre sözleşmeden kaynaklanan bir para alacağının tahsili için açılan davalarda ve başlatılan ilamsız icra takiplerinde, alacaklının ikametgâhı mahkemeleri ve icra daireleri de yetkilidir. Dava konusu takibin dayanağı alacak da davacı bankanın .../... şubesi tarafından kullandırılan krediden kaynaklanmaktadır. Kredinin kullandırıldığı şubenin bulunduğu yer itibariyle başlatılan takipte ... İcra Daireleri yetkilidir....
Takip ilamsız takip olup, takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İcra Ve İflas Kanununun 62. maddesinde yer alan düzenlemeye göre borca itirazın ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içeresinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. İlamsız icra takibinde derdestlik bir itiraz olup ödeme emri tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılacak itiraz ile sonuç doğurur. İcra mahkemesinden bu nedenle ilamsız icra takibinin iptaline karar verilmesi talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3049 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığı, bu takibin de davalının itirazı üzerine durduğu, dolayısıyla tüm bu takip ve dava dosyaları aynı alacağa yönelik olduğu, bu durumda dava tarihi itibariyle Kooperatifler Kanunu, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen 1 yıl, 3 yıl ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatifin sulama suyu ve enerji kullanımından kaynaklı borca dayalı açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 68/1-son cümlesi itirazın iptali davalarında da uygulanacağından, takip alacaklısı 7.000,00 TL'lik alacağı için daha önce ilamsız genel takip başlattığı, vaki itiraz üzerine, .... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2011/352 Esas sayılı dosyada "davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği ve bu karar kesinleştiği anlaşılmıştır....
Asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı vekili davalıya karşı başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde takibin dayanağı belgeyi göstermemiş, dava dilekçesinde 5 adet fatura ile davalıya satılıp teslim olunan baklava kutuları nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek İİK'nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı taraf ise dava dilekçesinde konu fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat edilemediğini, teslim edilen malların bedelinin ise ödendiğini iddia ederek 2009 ve 2010 yıllarına ait tahsilat makbuzlarını ibraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl davada davalılara karşı başlatılan ilamsız icra takibinde faiz miktarı ile faiz oranına karşı yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini, birleşen davada ise; asıl davada %154 oranı üzerinden faiz talep edilmesi gerekirken %110 üzerinden faiz talep edilmiş olması sebebiyle eksik talep edilen faiz miktarı yönünden yapılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır....