Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından birisi de ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin mevcut olmaması halinde itirazın iptali davası açılamaz. Bu husus dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir. Dava dosyası içinde bulunan dava konusu ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2844 esas sayılı takip dosyasının aslı incelendiğinde, dayanak takip talebi ile takip borçlusuna çıkarılan ödeme emrinin içerik olarak birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir halde geçerli bir ilamsız icra takibinin varlığından söz edilemez. Mahkemece bu yön gözetilerek geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerekirken işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

    Kaldı ki mahkemeye başvurup alacağını ilama bağlayan bir kişinin, ilamlı takip yapmak yerine ilamsız takibi tercih etmek suretiyle borçlunun yapabileceği itiraz üzerine yeniden itirazın kaldırılması ya da iptali amacıyla mahkemeye başvurması ve bu şekilde Devletin yargı organlarının gereksiz şekilde meşgul edilmesi anlamına da geleceğinden kabulü mümkün değildir. Şu hale göre, alacaklının para borcuna veya teminat verilmesine dair ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapması, en başta İİK.nun 32.maddesi amir hükmüne aykırılık teşkil edeceği gibi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağından hukuk düzeni tarafından korunamaz. Bu doğrultuda, ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı sonucuna varılmıştır....

      Maddesi ile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 42. maddesine eklenen yeni fıkrasındaki; "idari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz." hükmüne göre davacı borçlu kurum hakkında ilamsız takip yoluna başvurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anladığından şikayetin kabulü ile Adana Genel İcra Dairesinin 2021/51913 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile takibe geçilip, bakiye bölüm için ise dava konusu ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı nedeni ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili tarafından, haklarında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, ilamsız takibe karşı, icra mahkemesinde husumet itirazında bulunulmuştur. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiplerde İİK'nun 150/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 62 ila 72. maddelerine göre süresi içinde yapılan itiraz ile takip olunur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne dair karar verilmiştir. Davacı tarafça, takip dayanağı belgenin yanlış değerlendirildiği ileri sürülmüş ise de; alacaklı vekili icra dosyasına sunduğu dilekçede, belirtilen vekaletnameyi ispat vasıtası olarak sunduklarını açıkça belirtmiş, kaldı ki cevap dilekçesinde de takipte herhangi bir belgeye dayanılmadığını ifade etmiş olduğundan, ileri sürülen bu husus yerinde değildir. Mahkemece, icra emrinin iptal edilme sebepleri kararda açıklanmış olup, hükmün, infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olduğu iddiası da yerinde değildir. Takip başlatılırken vekaletname sunulmamış olması da sonradan tamamlanabilir eksiklik olduğundan bu husus da takibin iptalini gerektirmez....

          Şikayet eden, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına yönelik 09.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir....

          İtirazın iptali davasının koşullarından biri, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi ve bu takibe ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilerek takibin durdurulmasıdır. Somut olayda, davanın temelini oluşturan icra takibinin ilamsız takip olmayıp, kambiyo senetlerine mahsus yolla girişilen bir takip olduğu ve bu takibinde icra hukuk mahkemesince iptal edilmiş bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece somut olayda itirazın iptali davasının koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden 6100 sayılı HMK.'nun 115. maddesi uyarınca dava şartlarının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden incelenmesi gerektiği hususu da gözden kaçırılarak işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının, davacıya borcu nedeniyle aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek ,davalının itirazının iptaline, takibin devamına ,icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              -KARAR- Davacı vekili, kira alacağı için davalının, müvekkili aleyhine 25.12.2006 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığını, takipten sonra 3.3.2007 tarihinde kira borçları için 5.5.2007 keşide tarihli 112.000.-TL.lık çekin davalıya verildiğini, yapılan icra takibine karşılık verilen söz konusu çekin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine konulduğunu, aynı alacakla ilgili iki ayrı takibin bulunduğunu, ilk takibin konusu kira bedeline karşılık çek verildiğini ve borcun ödendiğini,bu nedenle takibin iptali gerektiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ilk takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, çekin, iptali istenen icra dosyasına karşılık verildiğini gösterir herhangi bir belge sunulmadığını, çekin kira borcuna mahsuben alındığını, davacının aynı alacağa ilişkin iki ayrı takip yürütüldüğü iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu