nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın, alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının, 06/05/2015 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilmesi için alacağını, imzası ikrar edilmiş adi senet, imzası noterlikçe onaylı senet veya resmi dairelerin ve yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgeler ile ispat etmesi gerektiği, ancak alacaklı bu belgelerden herhangi birini sunmadığı için davanın reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından...
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde itirazın kaldırılması talebinin kabulüne, İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2021/10127 Esas sayılı dosyasında borçlunun asıl alacak ve ferilerine yaptığı itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın %20'si tutarındaki inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
O halde; mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gerecince takibin, borçlunun yerleşim yeri olan Gebze' de yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetli olmadığından, davalı borçlu tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, yetki itirazının kesin olarak kaldırılması isteminin reddine, borca yönelik itirazın kesin olarak kaldırılması istemi konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Davamızın dayanağı olan Isparta İcra Müdürlüğü'nün 2020/6461 sayılı icra dosyasındaki takibin taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip olduğu, davalı borçluya ödeme emrinin 10/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/05/2021 tarihinde borca itirazda bulunduğu, itirazın kaldırılması davasında yerleşmiş Yargıtay içtihatları da göz önüne alındığında borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazlarla bağlı olduğu, bu itirazları dışında ancak senet metninden anlaşılabilecek itirazları ileri sürebileceği, davalı borçlunun cevap dilekçesinin ıslahı ile icra dairesine yaptığı itirazları dışında senet metninden de anlaşılmayan itirazları ileri süremeyeceği, bu nedenle ıslah dilekçesinde ileri sürdükleri şirket yetkilisinin rehin vermeye yetkili olmadığı ve rehin sözleşmesi imzalamaya yetkili olmadığı yönündeki itirazları ileri süremeyeceğinden bu yöndeki itirazları kabul edilmemiştir....
Davamızın dayanağı olan Isparta İcra Müdürlüğü'nün 2020/6460 sayılı icra dosyasındaki takibin taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip olduğu, davalı borçluya ödeme emrinin 10/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/05/2021 tarihinde borca itirazda bulunduğu, itirazın kaldırılması davasında yerleşmiş Yargıtay içtihatları da göz önüne alındığında borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazlarla bağlı olduğu, bu itirazları dışında ancak senet metninden anlaşılabilecek itirazları ileri sürebileceği, davalı borçlunun cevap dilekçesinin ıslahı ile icra dairesine yaptığı itirazları dışında senet metninden de anlaşılmayan itirazları ileri süremeyeceği, bu nedenle ıslah dilekçesinde ileri sürdükleri şirket yetkilisinin rehin vermeye yetkili olmadığı ve rehin sözleşmesi imzalamaya yetkili olmadığı yönündeki itirazları ileri süremeyeceğinden bu yöndeki itirazları kabul edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Gebze Asliye Hukuk ve Gebze İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesi , davacının İİK.'nun 67. maddesine göre talebinin itirazın iptaline ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın kaldırılmasına ilişkin olduğu belirtilerek ile görevsizlik kararı verilmiştir. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir....
İcra Müdürlüğü 2017/21840 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, söz konusu davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, borçlu itirazında sadece ödeme hususunda borca itiraz ettiğini, borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, söz konusu borcun bonoya dayandığını, borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonodaki imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzaya itirazda bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68 /a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayılacağını, söz konusu icra takibinde borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonoda yer alan imzasına itiraz etmemiş yani imzasını ikrar ettiklerini, borçluda bono da yer alan imzasına yönelik imza itirazında bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, taraflarınca genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, genel haciz yolu ile takiplerde zamanaşımı süresi genel zamanaşımı olan 10 yıllık...
Borçlu, itirazında hiçbir sebep bildirmemişse, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması duruşmasında ancak, alacaklının dayandığı senet (belge) metninden anlaşılabilen (borca) itiraz sebeplerini ileri sürebilir. İtirazında sebep bildirmemiş olan borçlu, senet metninden anlaşılamayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. Somut olayda; alacaklı tarafından senede dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçluların itiraz dilekçesinde borcun tamamına, işletilen faize, faiz oranına ve diğer tüm feriler ile dayanak belgeye itiraz ettiklerini beyan ederek borca itirazda bulunduğu, ancak borca itirazlarında sebep bildirmediği, alacaklının duran takibin devamını sağlamak için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği, borçluların cevap dilekçesinde dayanak senedin teminat senedi olduğunu ileri sürdüğü, takibe dayanak senette teminata ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabul edildiği anlaşılmıştır....