Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; ilamsız icra takibinde davalı tarafından yapılan itiraz sonucu açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. Yapılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisi yanında borca veya faize itiraz etmiş ise açılan itirazın iptali davasında mahkeme ilk iş olarak icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir. Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilecektir....

    İcra Müdürlüğünün 2013/4030 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, davalıya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğinin ardından, davalının süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yöntemine uygun biçimde ... İcra Dairesi’nin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesi uyarınca ilamsız icra takibinde borçlunun borca itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, İİK'nın 143, 251. maddeleri uyarınca İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2002/488 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen 15/12/2004 tarihli borç ödemeden aciz belgesine dayanılarak davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı ve takibe dayanak aciz belgesinin iptal edilmediği tartışmasızdır. Bu durumda, davacının itirazın kaldırılması için dayandığı borç ödemeden aciz belgesi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olup, davacının aciz belgesinde yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkündür. Davalı borcu ödediğine ilişkin anılan madde kapsamında yazılı ve yasal herhangi bir belgeyi yargılama aşamasında sunmamıştır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/5945 Esas sayılı dosyasında takip türü genel haciz yolu ile ilamsız icra takibidir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borca, yetkiye ve faize yönelik itirazların icra dairesine yapılması gereklidir. İcra dairesi dışındaki bir merciiye yapılacak itirazların hüküm ve sonuç doğurmayacağı açıktır. İlk derece mahkemesince bu yönde verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacının tüm istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

      Hükmü düzenlendiğini, anılan yasa hükmü gereğince itirazın kesin olarak kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile başlatılan ilâmsız icra takibinde itirazın kaldırılması talebine ilişkindir. Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2019/9515 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 18/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Şeyda Ebren'e gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmesinden sonra 01/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 22/07/2019 tarihinde takibe itiraz edildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğünün 2021/3086 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davaya konu bononun müvekkil elinde olması bonoya konu borcun müvekkil tarafından ödendiğine karine teşkil ettiğini, bunun aksini ise ancak iddia edenin ispatlaması gerektiğini, kaldı ki, davaya konu icra takibine yapılan itirazda davalı tarafça bu yönde bir itirazda bulunulmadığını, itiraz dilekçesinde açıkça imza itirazında bulunmadığını, söz konusu bonoların İİK'nın 68. maddesine sayılan nitelikle bir belge halini aldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesi uyarınca ilamsız icra takibinde borçlunun borca itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. Uşak 2....

      Davacı tarafından sözleşmeye dayalı olarak 17.05.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde; aylık 1.200 TL kira parası üzerinden 2008/Aralık-2010/Mayıs arası 21.600 TL kira alacağı ve 1.560 TL işlemiş faizin tahsili istenmiştir. Temyiz eden davalı yasal süresi içinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; kiralayana 10.880 TL borcu bulunduğunu belirterek bakiye kısma, faize ve avukatlık ücretine itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması istemiyle açılan işbu dava sonunda mahkemece yapılan hesaplama doğrultusunda 19.372,18 TL asıl alacak, 1.297,07 TL işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı borçlu icra takibinde takibe konu borcun 10.880 TL’lik kısmını kabul etmiş olup bu miktar yönünden takip kesinleştiğine göre davacı alacaklının bu miktar için itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

        (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/12- 185 Esas, 2009/182 Karar sayılı ilamı) Davalı borçlunun, kefaletinin geçersizliği sebebiyle borca ve ferilerine itiraz ettiğine dair ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal sürede verdiği dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nın 66. maddesine göre itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz bir hukuki sonuç doğurmayacağından, genel haciz yolu ile takipte borçlunun geçerli bir itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi yasanın amir hükmüdür. Borçlunun kefaletinin geçersizliğine dayalı itirazı ile takibin durdurulmasından sonra alacaklı tarafından süresi içinde itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması halinde, kefaletin geçersizliği iddiasının itirazın kaldırılması duruşmasında incelenmesi gerekecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek borca itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

          haksız ve mesnetsiz hale geldiğini, kendilerince haksız icra takibi neticesi cebri icra yolu ile tahsil edilen paranın iadesi için davalı tarafa Erdek İcra Müdürlüğünün 2022/414 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise yetkiye ve borca itirazı neticesi takip durdurduğunu ve İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine göre yetkiye yaptığı itirazın da yasal olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....

          UYAP Entegrasyonu