Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 18/son maddesinde, ''İcra Mahkemesi aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir ...'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin talebi, ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olduğundan İİK'nun 18. madde hükmü doğrultusunda taraflar gelmeseler dahi esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın 31.10.2013 tarihinde işlemden kaldırılıp üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

    (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Öte yandan, borçlu vekilinin, İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri arasında borçlu bankanın her türlü harçtan muaf olduğu, bu nedenle harcın dosya hesabında yer almasının hatalı olduğu yönünde de şikayeti bulunmaktadır. HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmelidir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İİK'nun 18/son maddesinde, İcra Mahkemesi'nin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, dayanak ilamda işçilik alacaklarına brüt miktar üzerinden hükmedilmesine rağmen, nete çevrilmeden takip başlatıldığını dolayısıyla ilama aykırı düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra üç aylık yasal süre içerisinde dosyanın yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür....

              Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Somut olayda, mahkemece aldırılan 07.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dosya hesabı yapılırken “90.073,61 TL takipte kesinleşen miktar” üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Borçlunun ilama aykırı hesap yapıldığı iddiası süresiz şikayet olduğundan, icra emrinde talep edilen alacak miktarının, ilama uygun olup olmadığı tespit edilmeksizin, takipte kesinleşen miktar esas alınarak dosya hesabının yapılması isabetsidir. Öte yandan, HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan örnek 4-5 ilamlı icra takibinde; alacaklının icra mahkemesine başvurusunda, yapılan kapak hesabı hatalı olduğu nedenle icra müdürlüğünden yeniden kapak hesabı yapılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini belirterek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini talep ettiği, mahkemece, toplam borç miktarının icra müdürlüğücünce yapılan kapak hesabından daha fazla olduğu gerekçesiyle talebe bağlı kalınarak istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  Borçlu vekilinin iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...dosyanın ve alacaklı vekilinin talebinin incelemesinde, 23/03/2021 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında takipten sonra işlemiş faiz hesaplaması yaparken sabit oran girildiğini, 22/03/2021 tarihli dosya kapak hesabındaki gibi değişen oranlarda kademeli faiz oranı uygulanarak hesap yapılmasını talep ettiği, dosya hesap raporunda 73,30 TL masraf girildiğini, tarafınca bugüne kadar dosyaya 176,90 TL masraf yapıldığını, yapılacak dosya kapak hesabına da bu kalemlerin girilmesini talep ettiği tespit edilmekle, aşağıdaki gibi karar alınmıştır. 1- 23/03/2021 tarihinde yapılan dosya kapak hesabında alacaklı vekilinin takip talebinde istemiş olduğu En Yüksek Mevduat Faizi uygulanmış olduğu fakat dosya kapak hesabında değişen oranların gözükmediği tespit edilmekle, değişen oranlarda kademeli faiz oranını gösterir şekilde dosya kapak hesabının yapılmasına, 2- 23/03/2021 tarihli dosya kapak hesabında uyapa kayıtlı olan...

                    UYAP Entegrasyonu