WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taşınmaz için irtifaksız 475.00TL/m2 ve irtifaklı olarak 394,25TL/m2 bedel hesaplanmışken, daha sonra davacı lehine bilirkişilerin kendilerince haklı gerekçeleri ile ilk raporda da kendi haklı gerekçeleri ile emsal taşınmaza 584,86TL/m2 bedel tespit ederek dava konusu taşınmazın birim m2 değerinin 475,00TL/m2 olacağına karar verilmişken aynı bilirkişi ek raporda bu kez dava konusu taşınmazın m2 bedelinin 585,00TL/m2 olacağı kanaatine varması haklı bir gerekçeye de dayanmaması nedeniyle kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda ki çelişki nedeniyle söz konusu dosyada yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken bu raporla karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çünkü bu dosyada m2 bedeli konusunda çelişki oluştuğunu, Kayseri 5....

Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir...." hükmünün düzenlendiği, fark kamulaştırma bedelinin davacı tarafa iki kez süre verilmesine rağmen depo edilmemesi nedeniyle;davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Dava konusu olayda özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10'uncu maddesi uyarınca idarece kamulaştırılmasına karar verilen dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ve idare adına tescili talep edilmiştir....

Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezasına esas alınan tutanaklardan üçüncüsü olan 25.5.1993 tarihli tutanağa dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın henüz sonuçlanmadığı, tutanakla saptanan eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin ancak bu davada verilecek kararla kesinlik kazanacağı, bu dava sonuçlanmadan önce bir yılda üç kez belge düzenine uyulmadığından söz edilemeyeceği, ayrıca, sevk irsaliyesinin iki nüsha düzenlenmesinin, 213 sayılı Yasanın 352 nci maddesinin II nci bendi uyarınca ikinci derece usulsüzlük cezasını gerektiren bir eylem olduğu, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bendlerinde yazılı belgeleri bir takvim yılında üç kez kullanmadığı veya bulundurmadığına ilişkin eylemin varlığından söz edilemeyeceği ve işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemde bu yönden de isabet görülmediği gerekçesiyle ilk kararda direnmiştir....

    tarihli ek raporda alanı sarı renk ve A harfi ile gösterilen 16.866,00m2 yol olarak kullanılan taşınmaza denk gelen davacıların hisselerinin iptal edilerek iptal edilen hisselerin davalı Muratpaşa Belediyesi adına tapuya kayıt ve tescili ile yol olarak terkinine karar verilmiştir İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın geldisi olan parselden DOP oranı kesilmiş olduğundan DOP denkleştirmesi yapılarak bedel tespitinin hatalı olduğunu, Ayrıca Anayasa Mahkemesi kararları gereğince kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davalarında davanın kısmen reddi halinde aleyhe yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini bunun mülkiyet hakkına aykırılık oluşturduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Şöyle ki ; -Davaya konu taşınmazlara fiilen hangi tarihte el atıldığı belirlenip el atılan tarihi de karar yerinde belirtilip 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6.maddesi gereğince el atmanın 04/11/1983 tarihinden önce olması halinde dava şartı olduğundan uzlaşma usulünün uygulanması gerektiğinin eğer el atma 04/11/1983 tarihinden önce ise davacının davadan önce davalı kuruma uzlaşma başvurusunda bulunup bulunmadığının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, - Hükme esas 29/09/2021 tarihli raporun ikinci sayfasında dava konusu taşınmazın kadastro parseli olduğunun ve DOP kesintisi yapılmadığının belirtilmesine karşın raporun 8. Sayfasında 2....

    Davalı vekili, İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin 2005/502 Esas sayılı dosyası müvekkiline ihbar edilmediği için müvekkilinin delillerini ibraz edemediğini, davacının gemi üzerinde inceleme yapılmadan geminin limandan ayrılmasına izin vermesi nedeniyle hasarın gemiden kaynaklandığı iddiasının ispatına engel olunduğunu, dava konusu emtiayı taşıyan geminin DOP emtiası dışında kostik soda taşıdığını, kostik sodanın İzmit’te boşaltılmasından sonra DOP emtiasının müvekkiline ait tanklara boşaltıldığını, DOP emtiasını kirleten kostik sodanın boşaltım esnasında karıştığını, geminin boşaltım sistemlerinde inceleme yapılmadığını, müvekkilin tesislerinde geriye dönük son 3 yıl içerisinde kostik soda depolanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      HD'nin 2020/5032 E.-2021/2807 K.sayılı kararıyla onanan Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/220 E.-2019/583 K.sayılı dosyasındaki bilirkişi raporundan farklı olarak (dava konusu taşınmazdan %40 oranında DOP kesilerek 191,52 TL m² birim fiyatı bulunduğu) eldeki davada düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal kabul edilen Fevzi Çakmak Mahallesi 1300 ada 247 parselin 2981 sayılı Yasanın 10/c bendi gereğince yapılan imar düzenlemesine göre DOP oranının 0,05770 olduğu belirtilerek dava konusu taşınmazın kadastro parseli olduğu gerekçesiyle m² birim fiyatından belirtilen oranda DOP kesilerek 305,71 TL'ye ulaşıldığı görülmektedir....

      Nitekim imar uygulaması nedeniyle davalılara fazla yer tahsis edildiği hususu tarafların da kabulündedir....

        Eldeki dava, davalı doktorun özen borcuna aykırı davranışı nedeniyle uğranılan acı nedeniyle manevi tazminat istemi ile açılmıştır. Davalı doktorun ikinci ameliyatı gerçekleştirirken mesh(yama)nın tamamını çıkaramadığı, akabinde tekrarlanan ameliyatların ise bundan kaynaklandığı Adli Tıp Kurumu raporunda açıkça belirtilmiş ve bu husus kesinleşen mahkumiyet kararıyla kesinlik kazanmıştır. Esasen mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Ne var ki, davacının aynı sebepten 4 kez ameliyat olmak zorunda kalışı ve çektiği acı ıstırap gözönünde bulundurulduğunda, mahkemece taktir edilen tazminat miktarının düşük kaldığı belirgindir. Her ne kadar, manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kabul edilemez ise de, kişinin çektiği acı karşısındaki manevi elemini hafifletecek bir miktarında belirlenmesi evrensel hukuk kurallarının gereğidir. Bu hususlar gözetilmek suretiyle uygun tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2018/5 ESAS - 2019/336 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 1150 ada, 10 parselde imar parselasyonundan sonra 759 ada, 2 parsele dönüşmüş olan taşınmazda malik olduklarını, taşınmazın yüzölçümünün 141,78 m² olduğu, Bakanlık Kurulu tarafından 09/05/2013 tarihli kararı ile riskli alan ilan edildiğini, yola terk ve tehkit işlemleri nedeniyle hisselerinin büyük bir bölümünün 1992 yılında DOP kesintisi uygulandığını, DOP kesintisinin yasalara aykırı olduğunu, T11 Bakanlığı İstanbul İl T12 arsa paylı satış işlemlerinde düşük değer tespit ettiğini, DOP kesintisinden sonra...

          UYAP Entegrasyonu