ın borçlunun durumu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu dolayısıyla tasarrufların İİknun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dava konusu ..., ... İlçesi, ... Mahallesi, 1902 Ada, 19 parselde kayıtlı 1.kat 1 nolu ve çatı katı 5 nolu bağımsız bölümlerin davalı Mehmet Kökelma tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 25.10.2004 tarihli tasarrufun İstanbul, ..., ... Mahallesi 3246 Ada 5 parsel nolu taşınmazın borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 2.11.2004 tasarruf ile bu davalı tarafından da davalı ...'a satışına ilişkin 16.8.2005 tarihli tasarrufun, birleştirilen dava yönünden ... ilçesi, 7126 Ada, 1 parselde kayıtlı B blok 12 nolu bağımsız bölümün borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 27.10.2004 tarihli ve bu davalı tarafından da davalı ...'...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİKnun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKnun 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/907 esas sayılı dosyasından da davacının haczedilmezlik şikayetlerinin husumet ehliyeti bulunmadığından reddedildiğini, davanın haczedilmezlik şikayeti olduğunu, borçlu tarafından ileri sürülebileceğini, 3. Şahıs durumunda bulunan davacıların, mahcuzların kendisine ait olduğuna ilişkin iddiasının ancak istihkak davası açıldığında değerlendirilmesi mümkün olup, davacı 3. Şahısların hacizle ilgili şikayetinin İİK. Madde 16 ve İİK 97. Hükümleri uyarınca yerinde olmadığını, haczedilen malların haczi kabil mallar olup, münferiden haczinin mümkün olduğunu, davacının hacze ilişkin İİK. 99 Maddesinin uygulanmış sayılması isteminin yerinde olmadığını, borçlu şirketin Bursa 18....
Asliye Ceza Mahkemesinin 09.03.2009 tarihli ve 2009/99 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinin 30.03.2009 tarihli ve 2009/530 değişik ... sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.02.2010 gün ve 2009/1138/7277 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.02.2010 gün ve 2010/35965 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Satış Komisyonu tarafından yapılan ihalenin feshine yönelik şikayeti inceleme görevi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinin 19. fıkrası ve aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince iş mahkemelerine ait olduğundan, mahkemece yargı yolu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2020/99 E. , 2020/2047 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
iddiasının reddi davası kapsamında incelenebileceği, haczin İİK.99....
Davacı/ borçlu vekilinin şikayeti, Küçükçekmece 3.İcra Dairesi'nin 2019/14173 esas sayılı dosyasından verilen 21.01.2021 tarihli müdürlük kararının iptali ile 13.01.2021 tarihinde yapılan fiili haczin İİK 99' a göre yapıldığının tespitine, alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesine ilişkin olup, 21.01.2021 tarihli kararın iptali için İİK'nın 16/1.maddesi gereğince yasal 7 günlük sürede 22.01.2021 tarihinde şikayette bulunulduğundan, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, istinaf talebinin kabulüne, HMK.353/1- a6 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı doğrultusunda hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı/borçlunun istinaf talebinin KABULÜ ile, KÜÇÜKÇEKMECE 1....