Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Blok No:298" adresinde ihtiyati haciz işlemleri yapıldığını, adreste bulunan malların borçlu elinde olduğundan İİK 96- 97 maddelerinin uygulanması gerekirken, menkuller sanki üçüncü kişi elindeymiş gibi yanlış değerlendirme yaparak İİK 99. maddesinin uygulandığını, haciz mahallinde borçlu T5 düzenlemiş olduğu yedi (7) klasör irsaliye, tahsilat makbuzu, tediye makbuzu ile borçlu T5 ait henüz düzenlenmemiş bir top irsaliye bulunduğunu, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu belirterek, İİK 99 maddeye göre yapılan haczin İİK 97 maddeye göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi iflas halinde Çelikler ... Ltd Şti İflas İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

Müdürlükçe verilen 07/01/2021 tarihli İİK'nun 97.maddenin uygulanmasına dair kararın şikayeti üzerine İstanbul 25.İcra Mahkemesinin 2021/66 Esas sayılı dosyasında 09/02/2021 tarihli karar ile şikayetin kabulüne davalı-alacaklıya İİK'nun 99.madde uyarınca istihkak davası açmak üzere süre verilmesine karar verildiği, kararın istinaf edildiği, davacılar vekilinin 28/04/2022 tarihli dilekçesi ekinde dairemize sunduğu BAM 21.Hukuk Dairesinin 2021/1726 Esas 04/03/2022 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararına istinafın esastan reddine Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildiği, 21 Hukuk Dairesine yazılan tezkere üzerine alınan cevapta kararın taraflara tebliği ve temyiz dilekçesi verilmemesi üzerine ilk derece mahkemesine iade edildiğinin bildirildiği, dolayısıyla kararın kesinleştiği ancak şeklen kesinleşme şerhi verilmediği anlaşılmaktadır....

Mahkememizin 12/01/2022 tarihli ara kararında "Davacının takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, ancak davacının İİKnun 72-(3) maddesine dayalı ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; takip konusu alacağın (13.943,75 TL) %15'i olan 2.091,56 TL nakit ya da kesin/süresiz teminat mektubu davacı/borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiğinde; .... 1. İcra Dairesi'nin ..../.... esas sayılı takip dosyasında İİKnun 72-(3) maddesi gereğince icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, takdir edilen teminat tutarı yatırıldığında tedbir kararının infazı için ilgili .... 1. İcra Müdürlüğüne yazı yazılmasına" karar verilmiştir. Davacıya ait 10/12/2010 yılına en yakın imza örneklerinin var ise gönderilmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır....

    Hukuk Dairesi'nin 2020/4210 esas ve 2020/11240 karar sayılı kararının aynen "İcra müdürlüğünce İİK m. 96 ve 99 maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşmektedir. Gerek İİK'nın 96. Ve 99 maddeleri şikayeti ve gerekse istihkak iddiası ayrı dava konusu olduğundan hali hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılması usul ve yasaya aykırı değildir." şeklinde olduğunu, yukarıda açıklandığı gibi evrak araştırma talebi reddedilemeyeceğinden ve evrak araştırmasının da, haciz ve istihkak prosedürünün bir parçası olduğundan İİK gereğince icra memurunun işleminin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 12....

    ın 20.10.2005 ve 18/06/2015 tarihli keşiflerde ve vermiş olduğu dilekçe ile dava konusu 112 ada 99 parsel maliki ... hakkındaki davasından vazgeçtiğini beyan ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu 112 ada 99 parselin kadastro tutanağındaki diğer özellikleri ile davalı ... adına tarla vasfı ile kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm asli müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında orman kadastrosu, 1978 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, daha sonra 1989 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış, 23.03.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir....

      Mahkemece, taşınmazlardan 99 nolu parselin (A), (B) ve (C) ile işaretli bölümleri dışında kalan yerlerin tarım arazi olduğuna değinildikten sonra hüküm fıkrasında "Hazinenin davasının kabulüne, 2/B madde gereğince orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptaline " denilerek çelişki yaratılmıştır. O halde; davacı ......

        . maddesine göre işlem yapılması gerekirken İİK.nın 97. maddesine göre işlem yapılmasına yönelik şikayeti incelendiğinde; Bakırköy 14....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Dairemizce verilen 21.11.2017 gün ve 2016/12862 esas, 2017/9176 sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, iki kişi arasında geçen yüz yüze konuşmanın TCK’nın 133/2.madde ve fıkrasında düzenlenen aleni olmayan söyleyişinin kayda alınması suçunu oluşturacağı ve TCK’nın 133/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suçun konusunun TCK’nın 133/1. ve 133/2. madde ve fıkraları gereğince elde edilen veriler olduğu gerekçesiyle itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi; 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sonuca bağlanmasının daha uygun olacağı anlaşıldığından, dosyanın...

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin davacı 3.kişi adına vergi levhası bulunan işyerinde yapıldığı, bu durumda haczedilen şeylerin borçlunun elinde bulunmayıp mülkiyet hakkı iddia edilen 3. kişi davacının elinde olduğu, İcra Müdürlüğünün bu durumda İİK 99. maddeye göre alacaklıya istihkak iddiasında bulunan 3. kişi aleyhine tetkik merciine müracaat için 7 gün müddet vermesi gerekmesine rağmen bu işlemi yapmadığı, İcra Müdürlüğünce kamu düzeninden olan İİK 99. maddenin uygulanmaması nedeniyle yapılacak olan şikayetlerin süresiz şikayet niteliğinde olduğundan İcra Müdürlüğü işlemi hukuka aykırı olduğundan davalının İİK 99. madde gereğince istihkak davası açması gerektiğinden davacının istihkak davası açmaya hakkı bulunmadığından davacının davasının kısmen reddine, davalıya İİK 99. maddeye göre yetkili ve görevli mahkemede istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine, 7 gün içerisinde dava açılmadığında davacının istihkak iddiasının kabul edileceğinin bildirilmesine...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de gecikmiş itirazın aynı anda yapılamayacağını, tebliğin usulüne uygun olduğunu, davacının yasal süresi içerisinde gecikmiş itirazda bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu, tebliğ tarihinde davacı yurt dışında olmasına karşılık 26.11.2020 tarihinde yurda girdiği tarihten sonra 14.12.2020 tarihinde yaptığı gecikmiş itirazın yasal süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, yabancı para alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte gecikmiş itiraza ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu